Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

Avni Erdal Sarıoğlu
Köşe Yazarı
Avni Erdal Sarıoğlu
 

BASIN BAYRAMI VE UŞAK TARHANASI

Bir gazeteciler günü daha geldi geçti. 20 Temmuz “Gazeteciler ve Basın Bayramı” olarak kutlanıyor. Ancak bundan gazetecilerin haberi var mı? Bence kesinlikle yok! Bilindiği üzere 24 Temmuz 1908 tarihi basından sansürün kaldırıldığı tarihtir. Bu tarihte gazeteler ilk kez sansürsüz olarak yayınlanmaya başlamıştır. Taa 1908'lerde sansürsüz olarak yayınlanan gazeteler, günümüzde birilerine dokunacak diye birşeyleri yazamamanın sancısı içinde kıvranıyor. Gözünün önünde birebir gördüğü hırsızlıkları, ahlaksızlıkları, adam kayırmaları yazamayışının vicdani sorumluluğu altında kıvranıyor. Artık doğru olarak bildiklerini değil, doğrulanan, onaylanan yani birilerinin tamam dediklerini yazmazsan vay haline!... Bu gazetecilik mi? Bunu sorgulamak, tartışmak lazımdır. Benim düşüncem ve dünya görüşüm; birilerinin yanlışını korkmadan çekinmeden yazmak lazım. Eksiklikleri, aksaklıkları yazalım ki yanlışı yapan da kendisini düzeltsin.   Gazetecinin; yalan olmadan, yanlış yazmadan, iftira ve gıybet yapmadan, küfür ve hakaret içermeden herkesi eleştirme hakkı olmalı. Yine doğru yazmasına rağmen birilerinin tekerine çomak soktu diye suçlu-suçsuz demeden Silivri’yi boylamamalı gazeteci. Yazdıkları için. Elbette bunların hepsi yapıcı olmalı. Amaç balçıklaşmış ortamın güzelleşmesine katkı olmalı. Nitekim bu niyette olanlar da hep cezalandırılıyorlar. Bizler yazmalıyız ki onlar da o yanlışları tekrar yapmasın. Ama bilerek yanlış ya da kendi menfaatine göre yapıyorsa elbette senin ortaya döktüklerinden hoşlanmayacaktır. Basacaktır feryadı, “bölücü, fetocu, terörist” diye!... Sizlerin başına geldi mi hiç bilemiyorum. Ama bizlere neredeyse her hafta gelen “YAYIN YASAĞI” yazacaklarımızı da, yazmayacaklarımızı da YASAKLIYOR. İşin enteresan tarafı da parası olan, dayısı olan, şanı şöhreti olan, siyasette kankası olan herkes yediği haltların duyulmaması, basında yer almaması için bir imza ile “yayın yasağı” getirtebiliyor. Ama şimdiye kadar bir garibanın, kimsesi olmayan birinin yayın yasağı çıkartabildiğini henüz görmedim. Yani yasalar bile “adam” seçiyor gibi!... Bugün için siyaset doğrultusunda fink atan televizyon ve gazeteler ve gazeteciler, parayla idare edilen medya ve bitirilmeye çalışılan cefakâr ANADOLU BASINI... Bunlar hep gözümüzün önünde, içimizde, yanıbaşımızda. Belki içinde bu işleri gazeteciliğin arkasına sığınmak, bazı konularda güç elde etmek için yapanlar vardır. Ama gazeteciliği alnının teriyle yapan, bundan ekmek yiyen ve bu güzelim mesleği yıllar yılı sürdürmeye çalışan bu işin nefersiz askerlerine yazık edeceğiz. Bu işe bir darbe vurulursa artık bir daha geri gelmez. Anadolu Basını, yerel medya tarihten bile silinir. Her ne kadar Kurtuluş Savaşı’nda, memleketin kalkınması, güçlenmesinde en önde yer alsa da!...   YALIM VE REKORLU UŞAK TARHANASI   Geçen hafta Uşak Belediyesi tarafından Yeşil Karaağaç Doğal Yaşam Merkezi’nde düzenlenen Uluslararası Uşak Tarhana Festivali ikinci gününde birbirinden çeşitli etkinliklere yer verildi. Özel olarak üretilen 31 bin 800 tonluk kazanda pişen Uşak Tarhanası dünya rekoru kırarak Guinness Rekorlar Kitabına girmeyi başardı. Bu başarıyla gurur duyduklarını ifade eden işin mimarı Uşak Belediye Başkanı Özkan Yalım, “ilkler şehrimizde yine bir ilki yaşadık. Bu gurur hepimizin! Gururluyuz, mutluyuz” dedi. Bence de gururlanması hakkıdır. Kimilerine göre gereksiz olan, kimilerine göre boş iş olarak görülen bu işin önemi ve katkıları daha sonralarda çok iyi anlaşılacaktır. Zira yıllardır önerimiz olan, hatta Banaz’da Banaz Belediyesi tarafından düzenlenmesi için defalarca yazdığımız en önemli yiyeceklerimizden olan TARHANA’yı sahiplenmemiz gerekiyordu. Bunu da “YAPARSA YALIM YAPAR” dedikleri Özkan Yalım yaptı. Hem de Guinness’e giren bir rekoru da kırarak. Ayrıca bana göre tarhananın Uşak adına tescillenmesi, için de önemli bir adım atılmış oldu. Her ne olursa olsun ben kendisini tebrik ediyorum. İleriye yönelik çalışma ve hizmetlerini de beklediğimizi belirterek.
Ekleme Tarihi: 26 Temmuz 2024 - Cuma

BASIN BAYRAMI VE UŞAK TARHANASI

Bir gazeteciler günü daha geldi geçti. 20 Temmuz “Gazeteciler ve Basın Bayramı” olarak kutlanıyor. Ancak bundan gazetecilerin haberi var mı? Bence kesinlikle yok!
Bilindiği üzere 24 Temmuz 1908 tarihi basından sansürün kaldırıldığı tarihtir. Bu tarihte gazeteler ilk kez sansürsüz olarak yayınlanmaya başlamıştır.
Taa 1908'lerde sansürsüz olarak yayınlanan gazeteler, günümüzde birilerine dokunacak diye birşeyleri yazamamanın sancısı içinde kıvranıyor. Gözünün önünde birebir gördüğü hırsızlıkları, ahlaksızlıkları, adam kayırmaları yazamayışının vicdani sorumluluğu altında kıvranıyor. Artık doğru olarak bildiklerini değil, doğrulanan, onaylanan yani birilerinin tamam dediklerini yazmazsan vay haline!...
Bu gazetecilik mi? Bunu sorgulamak, tartışmak lazımdır.
Benim düşüncem ve dünya görüşüm; birilerinin yanlışını korkmadan çekinmeden yazmak lazım. Eksiklikleri, aksaklıkları yazalım ki yanlışı yapan da kendisini düzeltsin.
 
Gazetecinin; yalan olmadan, yanlış yazmadan, iftira ve gıybet yapmadan, küfür ve hakaret içermeden herkesi eleştirme hakkı olmalı. Yine doğru yazmasına rağmen birilerinin tekerine çomak soktu diye suçlu-suçsuz demeden Silivri’yi boylamamalı gazeteci. Yazdıkları için. Elbette bunların hepsi yapıcı olmalı. Amaç balçıklaşmış ortamın güzelleşmesine katkı olmalı. Nitekim bu niyette olanlar da hep cezalandırılıyorlar. Bizler yazmalıyız ki onlar da o yanlışları tekrar yapmasın. Ama bilerek yanlış ya da kendi menfaatine göre yapıyorsa elbette senin ortaya döktüklerinden hoşlanmayacaktır. Basacaktır feryadı, “bölücü, fetocu, terörist” diye!...
Sizlerin başına geldi mi hiç bilemiyorum. Ama bizlere neredeyse her hafta gelen “YAYIN YASAĞI” yazacaklarımızı da, yazmayacaklarımızı da YASAKLIYOR. İşin enteresan tarafı da parası olan, dayısı olan, şanı şöhreti olan, siyasette kankası olan herkes yediği haltların duyulmaması, basında yer almaması için bir imza ile “yayın yasağı” getirtebiliyor. Ama şimdiye kadar bir garibanın, kimsesi olmayan birinin yayın yasağı çıkartabildiğini henüz görmedim. Yani yasalar bile “adam” seçiyor gibi!...
Bugün için siyaset doğrultusunda fink atan televizyon ve gazeteler ve gazeteciler, parayla idare edilen medya ve bitirilmeye çalışılan cefakâr ANADOLU BASINI... Bunlar hep gözümüzün önünde, içimizde, yanıbaşımızda.
Belki içinde bu işleri gazeteciliğin arkasına sığınmak, bazı konularda güç elde etmek için yapanlar vardır. Ama gazeteciliği alnının teriyle yapan, bundan ekmek yiyen ve bu güzelim mesleği yıllar yılı sürdürmeye çalışan bu işin nefersiz askerlerine yazık edeceğiz. Bu işe bir darbe vurulursa artık bir daha geri gelmez. Anadolu Basını, yerel medya tarihten bile silinir. Her ne kadar Kurtuluş Savaşı’nda, memleketin kalkınması, güçlenmesinde en önde yer alsa da!...
 

YALIM VE REKORLU UŞAK TARHANASI

 
Geçen hafta Uşak Belediyesi tarafından Yeşil Karaağaç Doğal Yaşam Merkezi’nde düzenlenen Uluslararası Uşak Tarhana Festivali ikinci gününde birbirinden çeşitli etkinliklere yer verildi. Özel olarak üretilen 31 bin 800 tonluk kazanda pişen Uşak Tarhanası dünya rekoru kırarak Guinness Rekorlar Kitabına girmeyi başardı. Bu başarıyla gurur duyduklarını ifade eden işin mimarı Uşak Belediye Başkanı Özkan Yalım, “ilkler şehrimizde yine bir ilki yaşadık. Bu gurur hepimizin! Gururluyuz, mutluyuz” dedi.
Bence de gururlanması hakkıdır. Kimilerine göre gereksiz olan, kimilerine göre boş iş olarak görülen bu işin önemi ve katkıları daha sonralarda çok iyi anlaşılacaktır. Zira yıllardır önerimiz olan, hatta Banaz’da Banaz Belediyesi tarafından düzenlenmesi için defalarca yazdığımız en önemli yiyeceklerimizden olan TARHANA’yı sahiplenmemiz gerekiyordu. Bunu da “YAPARSA YALIM YAPAR” dedikleri Özkan Yalım yaptı. Hem de Guinness’e giren bir rekoru da kırarak.
Ayrıca bana göre tarhananın Uşak adına tescillenmesi, için de önemli bir adım atılmış oldu.
Her ne olursa olsun ben kendisini tebrik ediyorum. İleriye yönelik çalışma ve hizmetlerini de beklediğimizi belirterek.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.