Bir çoğunuz artık biliyor diye düşünüyorum. Ben Gökçeada ATATÜRK Öğretmen Okulu mezunuyum. 1970 yılında bitirdiğim bu güzide okulun bir mezunlar derneği var. Sayısı 25'i aşan yıllık buluşmalar yapılmakta. Fakat bizde sadece sınıfı toplayıp anıları tazelemek adına üzerime görev edinerek arkadaşlarımızla ilk olarak Uşak’ta buluşma düzenlemiştim. Sonrasında bu buluşmalar sürdü gitti. Ancak yaşanılan pandemi, deprem ve ekonomik sıkıntılar bu buluşmalarımız bir süre ket vurmuştu. Arkadaşlarımızın ısrarlı talepleri sonrasında en uygun olduğunu düşündüğüm SALİHLİ Öğretmen evinde 3 günlük bir buluşma planladım.
Salihli Öğretmen evinde önceki yıllarda da buluşmuş, tarihi ve turistik yerleri görmüştük. Tabii ki ülkemizin her yöresi TARİH kokuyor ve bu yerler öyle kısa sürede tamamen dolaşılamıyor. Bu kez yönümüzü KULA’ya çevirdik. İlk gün yerleşme ve anıları uzun uzadıya konuşma programından sonra 2. ci gün KULA’ya gittik.
İlk durağımız elbette yıllar yılı yanından geçip bir türlü içeriye giremediğimiz PERİBACALARI oldu. Kula’ya aşık ve Kula’nın tanıtımı için olağandan fazla gayretli rehberimiz Sabahattin Argaç Bey de bize eşlik edince bu harika oluşumu kare kare görme fırsatı yakalamış olduk. Bir çoğunuz Nevşehir Göreme’deki peri bacalarını görmüşsünüzdür. İşte KULA’da taaa oralara kadar gitmenize gerek duymayacağının bir tabiat harikası olarak önünüze geliveriyor. Bir çok insanın buraya KULADOKYA adını vererek Kapadokya’ya alternatif olduğunu söylüyor. İsim tam oturmamış olsa da taklit olmasın diye peribacalarını kullananlar çoğunlukta. Şanssız bir günde yani hava sıcaklığının 40 dereceyi aştığı saatlerde iniş yokuş demeden buraları dolaşabildiğimiz için ve de genelimiz yetmişini aşmış delikanlılar olarak inanın çok mutlandık. Tavsiyemiz oldun. Buralar yolunuz düşecek olursa öyle uzaktan bakıp “aaaa peribacaları” demeyin. İçeriye girip şöyle içinize sine sine dolaşın ve bol bol fotoğraf çekin.
İşin başına dönecek olursak; bu sınıf buluşmalarımız için ben öncesinde geniş kapsamlı bir araştırma yapıyor ve bir yere karar verilmişse oraya gidip programı hazırlıyorum. Bu buluşma için de aklımda olan bir çok yerle görüştüm. Hemen söylemeliyim her yerde fiyatlar uçmuş durumda. Biz gibi emeklilerin bundan sonra yerinden kıpırdamaya bile imkanı olmayacak gibi görünüyor. Önce Alaçatı öğretmen evini aradım. Fiyat 1400 TL. İki kişi 2800 ve üç gün konaklarsak 8400 ediyor. Üstüne üstlük ilk cevap “boş yerimiz yok” oluyor. Sonra Tire öğretmen evini arıyorum. Orada da kapasite az ve düşündüğümüz tarihlerde yer yok. Oradaki oteller ise en uygunu kişi başı 1700'den başlıyor. Ve aklıma Salihli düşüyor. Ordan olumlu yanıt alıyorum. Ve tereddüt etmeden okeyliyorum. Sağolsunlar Müdür Yardımcısı Selahattin HASKÖY bize sıcak davranıyor. Kaç TL. diye merak ediyorsanız söyleyeyim. Kişi başı günlük 350 TL. Kahvaltı isterseniz 100 TL’de onun için ödersiniz. Dedim ya baştan okeyledim ve uyguladık.
Bu arada Cumhurbaşkanımız emeklilere sosyal tesislerde % 20 indirim var deyince sevinmiştik ama dediler ki biz zaten emeklilere gereken indirimi önceden yapıyoruz deyince hevesimiz kursağımızda kalıverdi. Ama bir konuya değinmek isterim ki kafesinde su 10 lira ve soda ise 20 lira. Havanın sıcaklığı nedeniyle herkes ya suya ya da sodaya saldırıyor. Ama karşısındaki marketlerde sodanın fiyatı 7-8 lira, su ise 3-4 lira aralığında. Haliyle durumu yönetenlere iletiyoruz ama olumlu dönüş alamıyoruz.. Yemekler için de mütevazi bir lokanta ile anlaşıyoruz. Beş kap yemek için kişi başı 170 TL.’ye işi noktalıyoruz. Lokanta sahibi Aysel hanımın lezzetli yemekleriyle üç gün besleniyoruz.
Pek tabiidir ki bu organizasyonda benim emeğim çok olsa da bana yardımlarını esirgemeyen sevgili arkadaşlarım Sami GÖK ve 5 Eylül Mahallesi Muhtarı Salih BALDAN’ın katkıları yadsınamaz. Sami arkadaşımızın Allahdiyen’deki bahçesinden getirdiği Kiraz ve dutlar ne kadar şahaneyse yine Veysel TÜRKMEN kardeşimizin bağından bize sunduğu üzümlerde harikaydı.
Katılımcı arkadaşlarımız bu buluşmadan da memnuniyetle ayrılmış olduklarını sanıyorum. 54 yıl önce ayrıldığımız GÖKÇEADA (İmroz) öğretmen okulundan sınıf arkadaşlarımızla böyle küçük çaplı da olsa buluşabilmenin heyecanını yaşadık. Bir ara yanımıza gelen sevgili öğretmenimiz Osman AYDIN ile de hatıraları yeniledik. Bir akşam yemeğimize katılan okulumuz mezunu GEMA Vakfı Başkanı Şener Kilimcigöldelioğlu ve yöneticilerine bize Salihli’de kendimizi evimizde gibi hissetiren okul mezunu arkadaşlarımız Suat Aydın, Engin KIZILIŞIK ve Saffet ŞENYURT’a elbetteki teşekkürlerimizi sunmaktayız. Sağolsunlar. Son olarakta katılımcı arkadaşlarımız 1970 yılı 6/A sınıfı mezunlarına (katılamayanlar çok şeyler kaçırdı) bu buluşmada yer aldıkları ve uzun uzadıya geçmişi yaşattıkları için teşekkürler diyorum. Umarım gelecek yıllarda daha güzel günlerde buluşuruz diye umut ediyorum.