Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

A. Erkin Sarıoğlu
Köşe Yazarı
A. Erkin Sarıoğlu
 

LİNDA

Linda bizim 50-60 yıl önce evimizde beslediğimiz bir canlı, köpeğimizin adı. Bu haftaki yazıma onun hikayesi ile başlamak istedim. Zira son günlerin en canlı olayı “hayvan hakları” ve onların yaşamlarını büyük ölçüde etkileyecek yasaların çıkması adına yapılan çalışmalar. Muhtemelen önümüzdeki günlerde bu yasa çıkarılacak. Ancak istenilen başarıya ulaşıp ulaşmayacağı şimdiden şüpheler arz etmektedir. Her iki taraftan bakıldığında çözüm bulunması gereken bir durum olsa da konuya daha dikkatli eğilmeli ve akılcı bir çözüm üretilmelidir.. 1967 yılında İmroz ATATÜRK İlköğretmen Okulunu kazandığımda yolum İzmir’den geçmekteydi. O günün kısır ulaşım şartlarında direk olarak adaya gitmemiz mümkün değildi. Buradan İzmir’e, oradan Çanakkale’ye ve de Çanakkale’den de İmroz’a vapurla giderek okula ulaşabiliyorduk. İzmir’de ikamet eden dayıma uğrayıp bir süre soluklanıyor ve yola devam ediyordum. Bu gidiş geliş ara tatilde de aynıydı. İşte bu sırada dayımın evinde Hollandalı bir turistten ayakkabı ile takas ettiği bir köpek vardı. Adı LİNDA.. Banaz a’dönüşümde yanına uğradığımda Linda’nın üç eniğini görüverdim. Sevimli bu köpeciklerden çok hoşlandım. Dayımdan birini bana vermesini istedim. Eniği bir sepete koyarak Banaz’a getirdim. İlk anda annem ve babam biraz tedirgin olsalar da sonradan alıştılar. Ama bu cins enik kısa bir süre sonra bir aracın altında kalarak yaşama veda etmişti. Hepimiz üzüldük. Ama yapılacak bir şey yoktu. Sonraki dönemde yine aynı şekil dayımlara uğradığımda yine eniklerle karşılaştım. Bir daha istedim ve onu da alıp getirdim. O da uzun süre sonra bir hayvansever tarafından çalındı. Üçüncü yıl dayıma aynı talebi tekrarladım. O da bana “götüreceksen Linda’yı götür biz bakamıyoruz artık” dedi ve onu alıp getirdim. Evimize o kadar alıştı ki; zaten eğitimli olan Linda annemin her komutuna uyuyor ve kapımızdan ayrılmıyordu. İşte bundan sonra hikayemizin ilginçliği başlıyor. Linda her yıl üç enik doğuruyor. Başta da söylediğim gibi CİNS bir köpek olduğundan her ne kadar çiftleşmeleri sonrası melez yavrular doğsa da çevremizdekiler çok beğeniyor ve sahipleniyorlardı. Bu yıllarca süregeldi. Annem de usanmıştı ve bana, “oğlum buna bir çare bul” dedi. O günlerde hayvanları kısırlaştırma diye bir çözümü bilmiyorduk. Çareyi onu kızışma döneminde dışarı çıkarmamakta bulduk. O süreçte hayvana ne kadar eziyet oldu tasavvur edemiyorum ama dönemi içeride atlattık ve yavru olmadı. Annem sevindi. Ama ilginçlik ertesi yıl yaşandı. Bizim Linda yine kızışma döneminde bizi atlatıp hamile kalmıştı ve her yıl üç yavru yapan LİNDA o yıl altı yavru yaparak geçmişi telafi etmiş ve hepimizi hayretler içinde bırakmıştı. Bu hikayeden sonra Tavşanlı’da yaşanmış ve uzun süre internette dolaşan bir olayı aktarayım. Kenar mahallelerin birinde insanlar her sabah camiye namaza giderken köpeklerin saldırısına uğruyor ve bu durumdan rahatsız oluyorlarmış. Yaşlı bir amca belediye zabıtasını telefonla arayıp şikayetini iletmiş. Ve oradan da olumlu cevap almış. Birkaç gün geçmiş, köpekler halâ oralarda ve sorun çözülmemiş görünüyor. Belediyeyi tekrar aramış.. “Evlat bu köpekleri hala halletmediniz” demiş. Görevli ise; “amca biz onları kısırlaştırdık” deyince amca da.. “Yahu bunlar bize cinsel taciz mi yapıyorlar, saldırıyorlar!” deyince beni bir gülme aldı ki.. İnanmazsınız. Anlayış bu. Şimdi gelelim çıkarılmak istenen yasaya. Yurdumuzda neredeyse dört milyona varan köpek olduğu sanılıyor. Bunların bir kısmı sahipli. Ancak sahipsiz olanların bir kısmı obez olmuş cadde aralarında yan gelip yatarken önemli bir kısmı da sokaklarda cirit atıp aç kaldıkça insanlara ve de özellikle çocukların korkulu rüyası haline gelmiş durumdalar. Sayıları oldukça kabarık hayvansever insanlar olmasına rağmen bu hayvanları sahiplenip sonradan çeşitli nedenlerle sokağa bırakanlarında var olduğunu biliyoruz. Her nedense bizim ailelerimiz “evde köpek beslenmez, illaki bahçe olacak” deseler de bir çok hayvansever bunları sahiplenip evinin baş köşesinde beslemekte ve onları adeta beyler gibi yaşatmaktadırlar. Bu sayının ne kadar olduğunu bilmesek de, geride kalanlar için çözüm sadece hayvan barınakları. Genelde belediyeler tarafından hazırlanmış bu barınaklarda da yeterli sayıya ulaşılmadığından kapasite fazlası hayvanların kimileri çeşitli bahanelerle yok ediliyor, kimileri doğaya salınıyor ve kimileri de hunharca öldürülüyor. Yakın zamanda yakılanları da duymaktayız. Çözüm onları uyutup yok etmek mi. Yoksa daha akılcı yollar bulmak mı. Bu konu işin uzmanları tarafından enine boyuna tartışılıp, uygulanabilir ve doğru çözüm üretilecek bir safhaya dönüşmeli. Ortalıkta büyük paralarla alınıp satılanlar, bıkılıp sokağa atılanlar, sokaklarda bir koç gibi yerlere serilip yatanlar için, herkesi mutlu edecek bir çözüm bulunmalı. Onlar da CANLI ve bu dünyada yaşama hakları var. En az bizler kadar..
Ekleme Tarihi: 04 Haziran 2024 - Salı

LİNDA

Linda bizim 50-60 yıl önce evimizde beslediğimiz bir canlı, köpeğimizin adı. Bu haftaki yazıma onun hikayesi ile başlamak istedim. Zira son günlerin en canlı olayı “hayvan hakları” ve onların yaşamlarını büyük ölçüde etkileyecek yasaların çıkması adına yapılan çalışmalar. Muhtemelen önümüzdeki günlerde bu yasa çıkarılacak. Ancak istenilen başarıya ulaşıp ulaşmayacağı şimdiden şüpheler arz etmektedir. Her iki taraftan bakıldığında çözüm bulunması gereken bir durum olsa da konuya daha dikkatli eğilmeli ve akılcı bir çözüm üretilmelidir..
1967 yılında İmroz ATATÜRK İlköğretmen Okulunu kazandığımda yolum İzmir’den geçmekteydi. O günün kısır ulaşım şartlarında direk olarak adaya gitmemiz mümkün değildi. Buradan İzmir’e, oradan Çanakkale’ye ve de Çanakkale’den de İmroz’a vapurla giderek okula ulaşabiliyorduk. İzmir’de ikamet eden dayıma uğrayıp bir süre soluklanıyor ve yola devam ediyordum. Bu gidiş geliş ara tatilde de aynıydı.
İşte bu sırada dayımın evinde Hollandalı bir turistten ayakkabı ile takas ettiği bir köpek vardı. Adı LİNDA.. Banaz a’dönüşümde yanına uğradığımda Linda’nın üç eniğini görüverdim. Sevimli bu köpeciklerden çok hoşlandım. Dayımdan birini bana vermesini istedim. Eniği bir sepete koyarak Banaz’a getirdim. İlk anda annem ve babam biraz tedirgin olsalar da sonradan alıştılar. Ama bu cins enik kısa bir süre sonra bir aracın altında kalarak yaşama veda etmişti. Hepimiz üzüldük. Ama yapılacak bir şey yoktu. Sonraki dönemde yine aynı şekil dayımlara uğradığımda yine eniklerle karşılaştım. Bir daha istedim ve onu da alıp getirdim. O da uzun süre sonra bir hayvansever tarafından çalındı. Üçüncü yıl dayıma aynı talebi tekrarladım. O da bana “götüreceksen Linda’yı götür biz bakamıyoruz artık” dedi ve onu alıp getirdim. Evimize o kadar alıştı ki; zaten eğitimli olan Linda annemin her komutuna uyuyor ve kapımızdan ayrılmıyordu.
İşte bundan sonra hikayemizin ilginçliği başlıyor. Linda her yıl üç enik doğuruyor. Başta da söylediğim gibi CİNS bir köpek olduğundan her ne kadar çiftleşmeleri sonrası melez yavrular doğsa da çevremizdekiler çok beğeniyor ve sahipleniyorlardı. Bu yıllarca süregeldi. Annem de usanmıştı ve bana, “oğlum buna bir çare bul” dedi. O günlerde hayvanları kısırlaştırma diye bir çözümü bilmiyorduk. Çareyi onu kızışma döneminde dışarı çıkarmamakta bulduk. O süreçte hayvana ne kadar eziyet oldu tasavvur edemiyorum ama dönemi içeride atlattık ve yavru olmadı. Annem sevindi. Ama ilginçlik ertesi yıl yaşandı. Bizim Linda yine kızışma döneminde bizi atlatıp hamile kalmıştı ve her yıl üç yavru yapan LİNDA o yıl altı yavru yaparak geçmişi telafi etmiş ve hepimizi hayretler içinde bırakmıştı.
Bu hikayeden sonra Tavşanlı’da yaşanmış ve uzun süre internette dolaşan bir olayı aktarayım. Kenar mahallelerin birinde insanlar her sabah camiye namaza giderken köpeklerin saldırısına uğruyor ve bu durumdan rahatsız oluyorlarmış. Yaşlı bir amca belediye zabıtasını telefonla arayıp şikayetini iletmiş. Ve oradan da olumlu cevap almış. Birkaç gün geçmiş, köpekler halâ oralarda ve sorun çözülmemiş görünüyor. Belediyeyi tekrar aramış.. “Evlat bu köpekleri hala halletmediniz” demiş. Görevli ise; “amca biz onları kısırlaştırdık” deyince amca da.. “Yahu bunlar bize cinsel taciz mi yapıyorlar, saldırıyorlar!” deyince beni bir gülme aldı ki.. İnanmazsınız. Anlayış bu.
Şimdi gelelim çıkarılmak istenen yasaya. Yurdumuzda neredeyse dört milyona varan köpek olduğu sanılıyor. Bunların bir kısmı sahipli. Ancak sahipsiz olanların bir kısmı obez olmuş cadde aralarında yan gelip yatarken önemli bir kısmı da sokaklarda cirit atıp aç kaldıkça insanlara ve de özellikle çocukların korkulu rüyası haline gelmiş durumdalar. Sayıları oldukça kabarık hayvansever insanlar olmasına rağmen bu hayvanları sahiplenip sonradan çeşitli nedenlerle sokağa bırakanlarında var olduğunu biliyoruz.
Her nedense bizim ailelerimiz “evde köpek beslenmez, illaki bahçe olacak” deseler de bir çok hayvansever bunları sahiplenip evinin baş köşesinde beslemekte ve onları adeta beyler gibi yaşatmaktadırlar. Bu sayının ne kadar olduğunu bilmesek de, geride kalanlar için çözüm sadece hayvan barınakları. Genelde belediyeler tarafından hazırlanmış bu barınaklarda da yeterli sayıya ulaşılmadığından kapasite fazlası hayvanların kimileri çeşitli bahanelerle yok ediliyor, kimileri doğaya salınıyor ve kimileri de hunharca öldürülüyor. Yakın zamanda yakılanları da duymaktayız.
Çözüm onları uyutup yok etmek mi. Yoksa daha akılcı yollar bulmak mı. Bu konu işin uzmanları tarafından enine boyuna tartışılıp, uygulanabilir ve doğru çözüm üretilecek bir safhaya dönüşmeli. Ortalıkta büyük paralarla alınıp satılanlar, bıkılıp sokağa atılanlar, sokaklarda bir koç gibi yerlere serilip yatanlar için, herkesi mutlu edecek bir çözüm bulunmalı. Onlar da CANLI ve bu dünyada yaşama hakları var. En az bizler kadar..
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.