Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

A. Erkin Sarıoğlu
Köşe Yazarı
A. Erkin Sarıoğlu
 

YAZA GİRERKEN

Kimisi kışı sevmez, kimisi yazı ama her mevsimin kendine has özellikleri vardır. Dört mevsim yaşanan ülkemizde, güzellikleriyle birlikte yaşanır. Zaman içinde hemen gelivermeyen mevsimler de yaşanır.. Kış yaşanırken fevkalade güzel havalar, yaz günlerinde de kışa nazire yapan günleri çok zaman yaşamışızdır. Şimdilerde de baharın son günlerini aşırı yağışlar ile birlikte yaşıyoruz. Babalarımız, dedelerimiz anlatırdı, Nisan yağmurlarının çok bereketli olduğunu. Hatta anlattıkları hikayelerle bunu pekiştirirlerdi. Devrin padişahı vezirlerini huzura çağırıp “bana her zerresi altın olan bir makam arabası yaptırın” diye emir verir. Emir kısa sürede yerine getirilir ve ışıl ışıl parlayan altın makam arabası getirilir. Padişah arabayı görünce içini bir güzellik kaplar. Gururlanır, böbürlenir. etraftakilere sevecen bakışlar gönderir.. - “Eee söyle bakalım” der en yanındaki ulemaya. “Bu altın araba ne kadar değerlidir”..  Ulema bir arabaya bakar bir de padişaha.. Yutkunur. Söylemek istemez ama padişah ısrar eder. - “Haydi de bakalım”… Ulema.. - “Devletlüm… Nisan yağmurları zamanında yağarsa bu arabaya değer biçilmez amma”.. der. Padişah : - “Eeee!” Ulema : - “Nisan yağmurları yağmazsa bu altın araba bir metelik bile etmez”.. Padişah önce bozulur, sonra da olayı gülümse ile geçiştirir. Kıssadan çıkan hisse şudur: Nisan yağmurları güzel yağarsa, ürün bol olur herkesin cebinde para olur ve her şey değerlenir. Şayet yağmazsa.. yeterli ürün elde edilemez ve cepte para olmayınca alım gücü azalır.. Şu günlerde de Nisan yağmurları biraz gecikse de çok şükür Mayıs’ı yağmurlu geçirdik. Kimileri yadırgadı.. “Vay anasına be.. Gökyüzünde bu kadar su mu varmış”.. Elbette tabiatın kendine özgü bir yapısı var. Döner durur. Bunu engelleyemezsiniz. İnsanların ona saygı duyduğu kadar o da insanlara yararlı olmaya çalışır. Onun dengesini bozacak hal ve davranışlar sürdürülürse o da yapacak başka bir şey bulamaz ve karşılık verir. Tabiatı hor kullanmayalım.. Çevreye duyarlı olalım. Mevsimlerin hepsi güzel.. Hepsinin sevilecek apayrı özellikleri, apayrı güzellikleri var. Mart ayında yaşanan bir gün için hediye alıyorduk. Tabii ki bu bir giysi idi. Uzun kollu, kısa kollu tartışması yaparken.. “Şunun şurasında ne kaldı önümüz yaz, kısa kollu alalım dediler.. Ben de olaya müdahil oldum.. Şunun şurası yaz ne kaldı diyorsunuz ama Uşak’ta yaz ha deyince gelivermez. Haziran’ın 15'ini gözünüze alın dedim.. Gülüştüler... İnanın kışımız yaza sürer dedim ve ben hala geceleri yorgan örtünmeye devam ediyorum.. Bu gün de haziran ayındayız. Buyurun bakalım.. Yıl 1966/67 öğretim yılı .. Orta okuldayız ve 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramına hazırlıklarımız mart ayında başladı. Öğretmenimiz Muhterem Uslubaş törenlere renk katmak için ve de o günlerde alım gücümüz düşük olduğundan üstümüze tişört veya forma almamak için bir çalışma tasarlamıştı. Altımızda şort olacak ama üst giymeye ektik. Onun için göğsümüze güneş ışıklarından istifade ederek bir ay yıldız meydana getirecektik.. Çalışmalar erkenden başladı. Havada güneş gördüğümüz an hemen bahçeye çıkıyor, göğsümüze kağıttan çıkardığımız ay-yıldızlı şablonları yapıştırıyor ve saatlerce bahçede sırt üstü yatıyorduk.. Haftalar sonra istediğimiz şekil kendini belli etmiş, şablonları çıkardığımızda ay-yıldız güzel görünümüyle kendini hissettiriyordu.. Mayıs ayının ilk haftaları beyaz vücutlarımız kararmış, göğsümüzde ay-yıldız parım parım parlıyordu.. Ne var ki 18 Mayıs gecesi yağan kar bütün heveslerimizi kursağımızda bıraktı.. 19 Mayıs törenleri yapılamadı ve 27 Mayıs’a ertelendi.. Ama o gün de soğuk ve yağışlı hava bize izin vermemişti. İşte mevsimlerin güzelliği.. Bu yıl şanslıyız. Nisan’da olmasa da mayısta göreceğiz herhalde. Allahıma, afat olmadan atlatalım diye dua edelim. Çiftçimizin yüzü gülsün, cebi dolsun. Amma geçen hafta ıspanağa ödediğim beş lira için çok hayıflandım.. Satıcıya ben; “beş liraya bırak bunu yetiştirmeyi toplamayı bile göze alamam” dedim.. Çiftçi boynunu büktü.. “Ne yapalım, para etmiyor”… diyebildi. Bu günlerde ara sıra bile olsa yine ciğerlerimize ateş düşüyor. Kahroluyoruz. Her keresinde son olsun desekte terör belası olmasa bile her nedense kazalarla, dikkatsizliklerle şehit vermelerimiz durmuyor bir türlü. Şehitlerimize Allah’tan rahmetler, gazilerimize acil şifalar diliyorum. Ne güzel ki geride kalanlara sahip çıkmak adına üstümüze düşeni yapmaya çalışıyoruz. Uşak valiliğimiz ve Banaz kaymakamlığımız da öncelikle şehitlerimizi ve gazilerimizi akıldan çıkarmayarak onları zaman içinde rahmetle anıyorlar, hatırlatmayı ihmal etmiyorlar. Zaman zaman ziyaretler yaparak ailelerine yanlarında olduklarını gösteriyorlar. Canlarını feda eden bu kahraman insanları asla unutmaz ve kanlarının yerde kalmaması için elinden geleni yapmaya söz vermiştir. Her zaman onların yanında ve emrindeyiz. Mevsimlerden söz ederken nerelere geldik.. Ne diyelim yaşam böyle.. Bu insanlara güzellikler yakışır.. Güzel insanlara güzel günler olsun. Güzel TÜRKİYEM’de..
Ekleme Tarihi: 16 Mayıs 2024 - Perşembe

YAZA GİRERKEN

Kimisi kışı sevmez, kimisi yazı ama her mevsimin kendine has özellikleri vardır. Dört mevsim yaşanan ülkemizde, güzellikleriyle birlikte yaşanır. Zaman içinde hemen gelivermeyen mevsimler de yaşanır.. Kış yaşanırken fevkalade güzel havalar, yaz günlerinde de kışa nazire yapan günleri çok zaman yaşamışızdır. Şimdilerde de baharın son günlerini aşırı yağışlar ile birlikte yaşıyoruz.
Babalarımız, dedelerimiz anlatırdı, Nisan yağmurlarının çok bereketli olduğunu. Hatta anlattıkları hikayelerle bunu pekiştirirlerdi.
Devrin padişahı vezirlerini huzura çağırıp “bana her zerresi altın olan bir makam arabası yaptırın” diye emir verir. Emir kısa sürede yerine getirilir ve ışıl ışıl parlayan altın makam arabası getirilir. Padişah arabayı görünce içini bir güzellik kaplar. Gururlanır, böbürlenir. etraftakilere sevecen bakışlar gönderir..
- “Eee söyle bakalım” der en yanındaki ulemaya. “Bu altın araba ne kadar değerlidir”.. 
Ulema bir arabaya bakar bir de padişaha.. Yutkunur. Söylemek istemez ama padişah ısrar eder.
- “Haydi de bakalım”…
Ulema..
- “Devletlüm… Nisan yağmurları zamanında yağarsa bu arabaya değer biçilmez amma”.. der.
Padişah :
- “Eeee!”
Ulema :
- “Nisan yağmurları yağmazsa bu altın araba bir metelik bile etmez”.. Padişah önce bozulur, sonra da olayı gülümse ile geçiştirir.
Kıssadan çıkan hisse şudur:
Nisan yağmurları güzel yağarsa, ürün bol olur herkesin cebinde para olur ve her şey değerlenir. Şayet yağmazsa.. yeterli ürün elde edilemez ve cepte para olmayınca alım gücü azalır..
Şu günlerde de Nisan yağmurları biraz gecikse de çok şükür Mayıs’ı yağmurlu geçirdik. Kimileri yadırgadı.. “Vay anasına be.. Gökyüzünde bu kadar su mu varmış”.. Elbette tabiatın kendine özgü bir yapısı var. Döner durur. Bunu engelleyemezsiniz. İnsanların ona saygı duyduğu kadar o da insanlara yararlı olmaya çalışır. Onun dengesini bozacak hal ve davranışlar sürdürülürse o da yapacak başka bir şey bulamaz ve karşılık verir. Tabiatı hor kullanmayalım.. Çevreye duyarlı olalım.
Mevsimlerin hepsi güzel.. Hepsinin sevilecek apayrı özellikleri, apayrı güzellikleri var. Mart ayında yaşanan bir gün için hediye alıyorduk. Tabii ki bu bir giysi idi. Uzun kollu, kısa kollu tartışması yaparken.. “Şunun şurasında ne kaldı önümüz yaz, kısa kollu alalım dediler.. Ben de olaya müdahil oldum.. Şunun şurası yaz ne kaldı diyorsunuz ama Uşak’ta yaz ha deyince gelivermez. Haziran’ın 15'ini gözünüze alın dedim.. Gülüştüler... İnanın kışımız yaza sürer dedim ve ben hala geceleri yorgan örtünmeye devam ediyorum.. Bu gün de haziran ayındayız. Buyurun bakalım..
Yıl 1966/67 öğretim yılı .. Orta okuldayız ve 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramına hazırlıklarımız mart ayında başladı. Öğretmenimiz Muhterem Uslubaş törenlere renk katmak için ve de o günlerde alım gücümüz düşük olduğundan üstümüze tişört veya forma almamak için bir çalışma tasarlamıştı. Altımızda şort olacak ama üst giymeye ektik. Onun için göğsümüze güneş ışıklarından istifade ederek bir ay yıldız meydana getirecektik.. Çalışmalar erkenden başladı. Havada güneş gördüğümüz an hemen bahçeye çıkıyor, göğsümüze kağıttan çıkardığımız ay-yıldızlı şablonları yapıştırıyor ve saatlerce bahçede sırt üstü yatıyorduk.. Haftalar sonra istediğimiz şekil kendini belli etmiş, şablonları çıkardığımızda ay-yıldız güzel görünümüyle kendini hissettiriyordu.. Mayıs ayının ilk haftaları beyaz vücutlarımız kararmış, göğsümüzde ay-yıldız parım parım parlıyordu.. Ne var ki 18 Mayıs gecesi yağan kar bütün heveslerimizi kursağımızda bıraktı.. 19 Mayıs törenleri yapılamadı ve 27 Mayıs’a ertelendi.. Ama o gün de soğuk ve yağışlı hava bize izin vermemişti. İşte mevsimlerin güzelliği..
Bu yıl şanslıyız. Nisan’da olmasa da mayısta göreceğiz herhalde. Allahıma, afat olmadan atlatalım diye dua edelim. Çiftçimizin yüzü gülsün, cebi dolsun. Amma geçen hafta ıspanağa ödediğim beş lira için çok hayıflandım.. Satıcıya ben; “beş liraya bırak bunu yetiştirmeyi toplamayı bile göze alamam” dedim.. Çiftçi boynunu büktü.. “Ne yapalım, para etmiyor”… diyebildi.
Bu günlerde ara sıra bile olsa yine ciğerlerimize ateş düşüyor. Kahroluyoruz. Her keresinde son olsun desekte terör belası olmasa bile her nedense kazalarla, dikkatsizliklerle şehit vermelerimiz durmuyor bir türlü. Şehitlerimize Allah’tan rahmetler, gazilerimize acil şifalar diliyorum.
Ne güzel ki geride kalanlara sahip çıkmak adına üstümüze düşeni yapmaya çalışıyoruz. Uşak valiliğimiz ve Banaz kaymakamlığımız da öncelikle şehitlerimizi ve gazilerimizi akıldan çıkarmayarak onları zaman içinde rahmetle anıyorlar, hatırlatmayı ihmal etmiyorlar. Zaman zaman ziyaretler yaparak ailelerine yanlarında olduklarını gösteriyorlar. Canlarını feda eden bu kahraman insanları asla unutmaz ve kanlarının yerde kalmaması için elinden geleni yapmaya söz vermiştir. Her zaman onların yanında ve emrindeyiz.
Mevsimlerden söz ederken nerelere geldik.. Ne diyelim yaşam böyle..
Bu insanlara güzellikler yakışır.. Güzel insanlara güzel günler olsun. Güzel TÜRKİYEM’de..
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.