Bu haftaki yazımıza uzaya ilk giden TÜRK Alper GEZERAVCI’yı kayıtlara geçmesi adına yazarak başlayalım. Bir çok kişinin eleştirdiği bir çok kişinin haklı bulduğu bu tarihi olayı belki uzun yıllar konuşuruz, yazarız; “ne gereği vardı” deriz, sırası mıydı deriz. Bu kadar dert varken lüzum muydu deriz, deriz de deriz ama sonunda çıkabilecek olumlu veya olumsuzlukları bu günden hiçe sayamayız. Bütün bunların artıları eksileri zaman içinde çıkacaktır. Pek fazla taraf olmasam da umarım gelecekte ülke yararına bir şeyler buluruz deyip değerlendirmeyi zaman bırakalım.
Muzaffer ŞEVGE; Karahallı’dan Banaz’a gelmiş ve kahvecilik yapan bir muhteremdi. Akşama kadar çalışır, koşar, didinir ve sonrasında içkisini içer, insanlarla uzun uzadıya sohbet eder, günün sonunda evine giderdi. O günlerin modası araba almaktı. Murat 124'ler yeni çıkmış. Uşak bayisi rahmetli Turan Çetin 500 lira peşinle araba satardı. Sevgili ŞEVGE’de kahvede konuşulanları duydukça burnundan soluyup, “falanca taksi almış, filanca taksi almış” diye kulağına geldikçe sinirleniyordu.
Bir gün çekmiş kafayı cebine koyduğu 500 lira ile dayanmış araba satış yerine. “Ben de alacağım. Aha 500" demiş. ŞEVGE’de ne ehliyet var, ne de araba kullanmak. Bir şoför ayarlayıp arabayı kahvenin önüne çekmiş. Gelen geçen hayretle bakmaya başlamış. Soran sorana, “bu araba kimin” diye. O da; “benim”. diye bağırır. “Falanca alır da ben alamaz mıyım”.. Sonunda araba yerinden hareket etmeden bir iki ay durur ve taksitler ödenmeyince de arabayı geriye iade eder... Hikaye bu. Ne anlarsanız artık. Banaz, Muzaffer ŞEVGE de araba aldı diye aylarca konuşmuştu…
Ülkemiz seçim havasına girmeye başladı. Yerel seçimler için adaylar peyder pey belirleniyor. Partiler gerek aday bulma ve gerekse ittifaklar için oldukça yoğun bir mesai harcıyorlar. Bu yıl da moda oldu. Her hafta birkaç ilin adayı açıklanıp bir kısmı geriye bırakılıyor. Önceden genel merkezler her türlü incelemeyi yapar adayları belirler ve bir nefeste hepsini açıklayıverirlerdi. Şimdi gıdım gıdım. Güya halkın ilgisini artırmak adına. Yapıyorlar bir şeyler.. Ve hatta bir partiden yüz bulamayan adaylar JET hızıyla bir diğer partiye geçip ADAY oluveriyorlar.. Bir zamanlar FIRILDAK vekiller çıkmıştı da kıyasıya eleştirilmişti.. Şimdilerde kimse oralı olunmuyor ve gayet normal karşılanıyor. Eee devir menfaat devri. Ancak ben bir partiden seçilmiş başkan, milletvekili veya başka bir görevlinin oradan istifa ettiği anda tamamen ayrılması düşüncesindeyim. Size o partide aday olduğunuzda oy veren binlerce seçmenin de hakkını yemiş oluyorsunuz.
İlimizde bazı adaylar belirlendi. Başkan Çakın yeniden aday olurken karşısına dişli adaylar çıktı bu kez. Cumhuriyet Halk Partisi Özkan YALIM’ı, İyi Parti Muhammed GÜR’ü ve Milliyetçi Hareket Partisi de Sezer ATEŞ’i aday gösterdiler. Zira Saadet Partisi ve Yeniden Refah Partisi de adaylarını belirledi.
Banaz’da Adalet ve Kalkınma Partisi Zafer ARPACI üzerinde dururken sürpriz bir aday da çıkabilir deniliyor. Milliyetçi Hareket Partisi’nde de Aziz Bulut’un adaylığı kesinleşti. Cumhuriyet Halk Partisi’nde de aday belirlenmiş ve ön seçim sonrası Etem ERDEM CHP’nin başkan adayı olmuştur. Tüm adaylara 31 Mart’ta yapılacak başkanlık seçimlerinde başarılar dilerim. Tek istediğimiz seçimlerin sakin, sağduyulu, olaysız ve rahat bir biçimde geçmesi ve kazanın aldığı görevi layıkıyla yaparak ilçemize yararlı olmasını arzulamaktayız.
Gerek seçmenler ve gerekse siyasi partiler sanırım seçmen kütüklerini baştan sona incelemiş. Ve mükerrer seçmenleri tespit etmişlerdir. Zira bir çok yerde olumsuzluklar bulunmaktadır. Her ne kadar adrese dayalı seçmen kütükleri denilse de bazı adreslerde orada oturmayan seçmenlerin yazılı olduğu ve hatta bir hanede onlarca seçmenin bulunduğu haber alınmaktadır. Seçimler doğru, dürüst ve özgür bir ortamda yapılmalı, seçilen baştacı edilmelidir.
BANAZ çevremizdeki ilçelere göre gelişmeye daha uygun ve yerleşke olarakta gayet olumlu bir konumdadır. Bu nedenle seçilecek başkan, meclis üyeleri, il genel meclisi üyeleri bu durumları önceden bilip hazırlayacakları projeler ile daha güzel ve daha yaşanabilir bir BANAZ yaratmanın özlemi içinde olmalıdırlar. Şahsi menfaatler ve kısır arzuları bir kenara bırakıp binlerce BANAZ’lıdan aldıkları oyların karşılığı için çalışmalıdırlar.
Doğrusunu isterseniz SİYASET zordur. Girersen çıkamazsın. Önce yürek ister sonra alabildiğince özveri ve gayret ister. Evini, aileni, çoluğunu çocuğunu unuttuğun ve onlara zaman ayırmayacağın günler de olacaktır. Seçilirseniz sizin aileniz BANAZ olacaktır.. E tabii ki insan da ailesini en iyi şekilde yaşatmak istemez mi..
Haydi hayırlısı diyelim.. Herkese başarılar. Seçilen de seçilmeyen de baş tacımızdır. Gayretleri, özgüvenleri ve cesaretleri yeter. Bu işler YÜREK işidir..