2024 yerel seçimleri yaklaşırken siyasetle uğra-şanların çoğu aday olma derdine düştü. Elbette bu işe niyetli olanlar çıkacaklar, yarışacaklar, kazananlar gülecek, kaybedenler üzülecek. Öncelikle belirtmemiz gereken en önemli konu; BU YAZI HERHANGİ BİR ADAYA, HERHANGİ BİR PARTİYE HEDEF OLARAK YAZILMAMIŞTIR. Bunu baştan belirtelim ki vatandaşlarımız, okurlarımız ön yargılı olmasınlar. Peki başkaları hep gülüyor da bizler ne zaman güleceğiz?... Yıllardan beri Banaz’ın makus tarihi hep kaybetme üzerine, hep yenilme üzerine yazılmış. Yani başa kim geçerse geçsin Banaz’ı, Banazlıyı avutmuş. Yapılan bazı işler ise “mecburen” statüsünde yapılan işler olmuş. Elbette bazı işleri, hizmetleri de ilgili kurumlardan diş söker gibi alıp getiren siyasilerimiz, idarecilerimiz de olmamış değil. Ancak ben ve benim gibi Banaz’ı seven bir çok insanın bu durum sebebiyle kahrolduğunu söyleme-den de geçmemek lazım. İlk başta belirttiğimiz gibi 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçimlerde ilimizi, ilçemizi, belde ve mahallemizi, köylerimizi yönetecek idareciler seçilecek. Bizlerin ilk etapta düşündüğü özellikle ilçemizin derdidir. Bunu da açıkça belirtelim. Bizleri yerel yönetimlerde 5 yıl idare edecek belediye başkanlarını, belediye meclis üyelerini, il genel meclisi üyelerini, köy ve mahalle muhtarları ile azalarını seçeceğiz.  Sizlerin nacizane bu seçimleri yaparken dikkat etmeniz gereken konulara değinmek istiyoruz. Burada şunlara özen gösterirsek bizim ve gelecek nesillerimizin yararına olacaktır. * Seçeceğimiz yöneticilerin halkla ilişkisi nasıl, sokağa çıkıyor mu, çarşı pazar geziyor mu, sosyal etkinliklere katılıyor mu, GENÇLERLE iletişim kuruyor mu? * İlçenin, beldenin, mahallenin ve köyün gelişi-mine, değişimine etki edecek projeler ve uygulamalarla ilgisi var mı? Yoksa sadece makamdan güç alıp kendisini ve çevresini güçlü hale getirmeyi mi düşünüyor? * İlçemizin, köylerimizin nüfusu son yıllarda hızla düşüyor. Bizler İç Ege’de ulaşımı ve lojistik şartları iyi olan bir ilçedeyiz. Ama sürekli göç veriyoruz. Sanki burası “ŞARK” gibi, o konumda bir yere dönüştü. Bu kadar avantaja rağmen seçilenlerimiz neden bunu değerlen-dirmeyi/değiştirmeyi düşünmüyorlar? *Açık, şeffaf olarak ve müşterek, ortak akılla yönetilmeyen yerlerin akibetine bizlerin daha erken geldiğimizi sizler de düşünüyor musunuz? * Yönetici DİNLEYEN olmalıdır; kendi fikrini dikte ettirmeye değil, değişik, farklı fikirleri alıp daha iyiyi, daha güzeli, daha verimliyi ortaya koyabilmelidir. * Bir yönetici bulunduğu makama güç ve değer katmalı. Makamın gücünü kendisine, ona-buna değil, herkesin menfaatine, şehrine kullanmayı düşünmelidir. * Seçilecek idareci, siyaset kurumu birikimini bu makamlara getirirken; ortak akılla, demokratik teamüllerle ve toplumun gerçekleriyle örtüşen çalışmalar yapmalı, icraatlarını buna göre şekillendirmeli ve karara bağlamalıdır. * Kişisel hırsları, kişisel hedefleri olan insanlara dikkat etmek gerekir. Dolayısıyla geçmişte deneyim ve tecrübesi olanlardan yararlanmayı bilmeli, hırslarına yenik düşmemelidir. * Bu konularda bilgi ve yeterlilikten vazgeçtik. Ancak hiçbir öngörüsü olmayan kişilerin bu makamları kendi hırsları için kullanmasına müsade edilmemelidir. Sizlerin güzel ve yaşanabilir bir “BANAZ İÇİN”, ilçemizi, mahallemizi ve köylerimizi iyi idare edecek; çalışkan, becerikli, bu toplumla birlikte yaşamayı isteyen, yalanı dolanı olmayan doğru, dürüst yöneticileri seçmek için gayret göstermenizi diliyoruz. Tek amacımız budur...