Bu köşede bir kaç kez yazmıştık. Ortalıkta uzay canavarı gibi, özellikle egzozları sökülerek dolaşan motor-sikletlere denetim yapılması gerektiğini. Yetkililerden nihayet yaz mevsimi sona ereceği zaman denetleme geldi.
Önceki gün sıkı bir denetime giren trafik ekipleri 50'den fazla motoru parka çekti.
Şimdi ilk etapta vatandaş köpürüp kızacak. Kendisi, çocuğu kuralsız, evraksız, ehliyetsiz, egzozu sökülerek araç kullandığını düşünmeden görevlilere ateş püskürecek.
Doğru mu?
Değil. Elbette doğru değil.
Şunu ilk baştan ve net olarak söyleyeyim. Her zaman da değindiğim gibi, altında kırık dökük bir motoru olan ve işe, tarlaya, köye gidip gelmekte kullandığı motorunun eksikleri varmış, bunları hoş görebiliriz. Yani hedef kesinlikle bunlar değil. Adam üç kuruş ekmek rızkını karşılamak için, benzinine parayı bile zor bularak mücadele ederken bunları ayırmamız lazım. Ancak yasalar da buna izin vermiyor. Yani bu aracı kullanacaksan zorunlu olan işlemleri de yaptıracaksın diyor. Ne yazık ki bu sebeple kurunun yanında yaş da yanıyor.
Asıl mesele bu motorun üzerine binip zibidi gibi araç kullananlara dur demek önemli. Özellikle ilçemizin Kültürpark alanında, çoluk çocuğun tek başına gezip tozup oyun oynadığı yerlerde çok yanlış hareket.
Motorun üzerine binmiş genç arkadaş, hem sürat yapıyor, hem zigzag çiziyor, üzerine bir de motorun önünü havaya kaldırarak aklı sıra “hava” atıyor.
Ya da trafik ışıklarında kural gereği onca bekleyen aracın arasından sıyrılıp sarı demeden, kırmızı demeden basıp geçiyor kavşaktan. Özellikle Dörtyol’dan bu şekilde geçen on motorludan dokusu plakasız. Ben ilçe trafik görevlilerinin yerine olsam burada ara sıra gözlem yaparak genellikle genç ve umursamaz bu sürücülere denetim yapardım.
Kendisine kırmızı ışık yanarken kavşaktan geçerken bir aracın altında kalsa, haklı olduğu o yabancı sürücüye çullanır, aklımız sıra Banaz’ın çocuğunu (!) kollardık, değil mi?
Nedense hep bana denk gelir. Belki de bu konularda çok hassas olduğum içindir. Yukarda Zübeyda Hanım Parkı çevresinde motorlarla sürekli tur atan gençler var. Hatta bunlar genç değil, ÇOCUK!...
Geçenlerde akşam saatlerinde araçla giderken karşımdan gelen çocuk, sağlı sollu zigzag çizerek önüme doğru geldi. Ben de camı açtım, tam; “oğlum biraz dikkat etsene, önüme geçiyorsun, çarpılacaksın” diyecektim. Camı açında muhtemelen 10-12 yaşlarındaki çocuk yanıma yaklaşıp, “önüne baksana, niye üstüme üstüme geliyorsun, kenara git” diye çıkışmasın mı? İnanın şaşırdım kaldım.
Gönül dedi ki; şu çocuğun arkasından git, kulağından tut indir, sonra da polisi çağır gereğini yapsın. Ama olmadı, olmuyor. Hem ödeyeceği çok yüksek cezaları babasına-anasına reva görmüyoruz, hem de belki akıllanır, uslanır diyoruz. Ama nafile!...
Bu arada anne-babalara ciddi bir tavsiye. Küçük yaştaki çocuklarınızı kendi kontrolunuz dışında tek başına motorla sokağa salmayınız. Hele hele gece vakti motorla asla bırakmayınız. Yoksa bir gün mutlaka üzülür hatta çok da ağlarsınız.
Benden söylemesi!...
Bizler de 14-15 yaşından beri motora biniyoruz. Kuralsızlığı, yasakları çiğnemeyi kendimize yakıştıramadığımız için 55 yaşından sonra motorsiklet ehliyeti bile aldık. Özellikle üzerinde ilk olarak kendimiz rahatsız olacağımız için asla egzozunu söktürmedik. Hatta daha az ses çıkması için çareler bile aradık, motor değiştirdik.
Motor, adam gibi bindiğinde fazla tehlikesi olmayan, hatta otomobil kullanmaktan daha çok zevk veren bir araçtır. Hem de kendi içinde bir kuralı, kültürü, ahengi olan bir tarzdır. Ancak iki teker üstünde artislik yapmak asla ve asla doğru değildir.
Görevli arkadaşlar bu aracı işi için, ekmek parası kazanmak için düzgün şekilde binenlere lütfen biraz anlayış gösteriverin. Motora binmek, çoluk çocuğunu bindirmek isteyenler, sizler de lütfen mevzuata, kurallara, yasalara uyun. Uygunsuz araçla, eksik donanımla, egzozsuz, plakasız, ehliyetsiz motora binmeyin. Evraklarının tam olması ve mevzuatların zorunluluğu için bir sürü para harcayan vatandaşlar da ENAYİ değil yani!...