Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

Prof. Dr. Mehmet Akif ERDOĞRU
Köşe Yazarı
Prof. Dr. Mehmet Akif ERDOĞRU
 

SEĞİRDİM AŞÇILARI ÜZERİNE

Osmanlı resmi belgelerinde, 'seğirdim aşçısı, seğirdim salmak, seğirdim yolu, seğirdim duvarı, seğirdim tabyası, seğirdim siperi, seğirdim ustaları, seğirdim ortaları ve seğirdim mahalleri' gibi tarih deyim ve terimleri geçer. On altıncı yüzyıl ortalarına ait Osmanlı belgesinde 'seğirdim esnasında Moskov diyarının yağma edildiğinden' söz edilir. Bu sözcüğün kullanımı, on altıncı yüzyıl belgelerine kadar geriye gider. 'Seğirtmek', fiil olarak, koşmak anlamındadır. 'Seğirdim aşçıları' terimi ise Yeniçeri teşkilatıyla ilgilidir. Yeniçerilerin tüketmesi için kesilen koyun etlerini, İstanbul'da Et Meydanında kasaptan hızla koşarak aldıkları için dört Müslüman erkek aşçıya 'seğirdim aşçısı' denilmiştir. Yeniçeriler için temel protein kaynağı olan koyun etini, bu aşçılar (Yeniçeri subayları), İstanbul'da Et Meydanında, kasaplardan, yarış halinde kaptıklarından dolayı bu isim verilmiştir. Bu merasim ve görevin, ne zamandan beri yapıldığını bilmek zor gibi görünüyor. Bir Osmanlı belgesinde Yeniçeri Ocağının seğirdim aşçılarının altı ayda bir defa, dört kişi, Babıali'ye ve önemli dairelere çörek dağıttıklarından ve karşılığında da hediye (atıyye) olarak bir şeyler (para ve hediye) aldıklarından söz edilmektedir. Bunlar, İstanbul'da dükkân sahiplerine de çörek (bazen: börek) dağıtırlar, karşılığında onlardan bir şeyler beklerlerdi. 1808 tarihli bir belgeye göre, dükkân sahipleri bu aşçıların her birine kendi rızalarıyla otuzar kırkar parayı verdiklerinden bahsediliyor. Bu belgeye göre, bu uygulamanın Yavuz Sultan Selim devrine sürdüğü belirtiliyor. Selim, esnaf ve çarşı personeline askerlerin çörek dağıtıp karşılığında para almalarını Yeniçeri Ocağı kanunlarına yakışmadığını düşünerek, yapmamaları koşuluyla, bu paranın devlet hazinesinden verilmesini emretmiştir. Altı ayda bir devlet hazinesinden seğirdim aşçılarına belli bir nakit para (2.000 kuruş) verilmesi uygulamasını başlatmıştır. Bu parayla, dört seğirdim aşçısı geçinirler ve sermaye yaparlardı. Daha sonra bu çörek parası (atıyye-i kahi), iki katına çıkarıldı. Bu aşçıların Babıali'ye çörek takdim etmeleri kaide-i kadime (eski bir kural) idi. Yeniçeri Ocağı için kesilen koyun etlerini mezbahadan Et Meydanına nakliyle görevli olan bu aşçılar, et yüklü beygirlerin önünden geçenleri çok şiddetli şekilde cezalandırırlardı. Beygirlerin önünden geçenler idamla cezalandırılırdı. Et Meydanında kendi isimlerini taşıyan bir tekkeleri de vardı. Sende iki defa yapılan 'çörek takdimi merasimine' padişahlar da bazen katılırlardı. 1794 yılında padişah, saraydaki bu merasimi seyretmek için bizzat katılmış ve seğirdim aşçılarına hediyeler vermiştir. Kasabın elinden koyun etini kapmak için en hızlı koşan seğirdim aşçısı, daha üst rütbeye, solaklığa terfi ederdi. Bu uygulamanın on altıncı yüzyılda mevcut olduğu belgelenebiliyor. Seğirdim aşçılarının kendilerine özgü kıyafetleri vardı. Ünlü seyyah Evliya Çelebi, eserinde, bunları tanımlar. III. Selim, bunların sokak sokak gezerek, çörek 'satmalarını' yasakladı. Yeniçeri Ağasının bunlarla ilgili bir dilekçesine cevap verdi ve atıyye miktarını üç bin kuruşa çıkardı. Ancak seğirdim aşçılarının bu faaliyete devam ettikleri anlaşılıyor. 1821'de, altı seğirdim aşçısı 'uygunsuz hareketlerinden dolayı', İstanbul'dan kovuldu. Bunlar, Meclis-i Şura'ya da girmek istediler. Demek ki, Yeniçerilere koyun eti temini esnasında, böyle bir askeri merasim ve kural (eti koşarak almak ve et yüklü beygirlerin önünden hiç kimsenin geçmemesini sağlamak) oluşturulmuştur. Buna ek olarak, bu dört asker, çörek satarak, bir çeşit gezici esnaflık yapmışlardır. Yeniçeri Ocağının kaldırılmasıyla birlikte bu görev, unvan ve gelenekler lağvedildi.
Ekleme Tarihi: 11 Ağustos 2023 - Cuma

SEĞİRDİM AŞÇILARI ÜZERİNE

Osmanlı resmi belgelerinde, 'seğirdim aşçısı, seğirdim salmak, seğirdim yolu, seğirdim duvarı, seğirdim tabyası, seğirdim siperi, seğirdim ustaları, seğirdim ortaları ve seğirdim mahalleri' gibi tarih deyim ve terimleri geçer.
On altıncı yüzyıl ortalarına ait Osmanlı belgesinde 'seğirdim esnasında Moskov diyarının yağma edildiğinden' söz edilir. Bu sözcüğün kullanımı, on altıncı yüzyıl belgelerine kadar geriye gider. 'Seğirtmek', fiil olarak, koşmak anlamındadır. 'Seğirdim aşçıları' terimi ise Yeniçeri teşkilatıyla ilgilidir.
Yeniçerilerin tüketmesi için kesilen koyun etlerini, İstanbul'da Et Meydanında kasaptan hızla koşarak aldıkları için dört Müslüman erkek aşçıya 'seğirdim aşçısı' denilmiştir. Yeniçeriler için temel protein kaynağı olan koyun etini, bu aşçılar (Yeniçeri subayları), İstanbul'da Et Meydanında, kasaplardan, yarış halinde kaptıklarından dolayı bu isim verilmiştir. Bu merasim ve görevin, ne zamandan beri yapıldığını bilmek zor gibi görünüyor. Bir Osmanlı belgesinde Yeniçeri Ocağının seğirdim aşçılarının altı ayda bir defa, dört kişi, Babıali'ye ve önemli dairelere çörek dağıttıklarından ve karşılığında da hediye (atıyye) olarak bir şeyler (para ve hediye) aldıklarından söz edilmektedir. Bunlar, İstanbul'da dükkân sahiplerine de çörek (bazen: börek) dağıtırlar, karşılığında onlardan bir şeyler beklerlerdi. 1808 tarihli bir belgeye göre, dükkân sahipleri bu aşçıların her birine kendi rızalarıyla otuzar kırkar parayı verdiklerinden bahsediliyor.
Bu belgeye göre, bu uygulamanın Yavuz Sultan Selim devrine sürdüğü belirtiliyor. Selim, esnaf ve çarşı personeline askerlerin çörek dağıtıp karşılığında para almalarını Yeniçeri Ocağı kanunlarına yakışmadığını düşünerek, yapmamaları koşuluyla, bu paranın devlet hazinesinden verilmesini emretmiştir. Altı ayda bir devlet hazinesinden seğirdim aşçılarına belli bir nakit para (2.000 kuruş) verilmesi uygulamasını başlatmıştır. Bu parayla, dört seğirdim aşçısı geçinirler ve sermaye yaparlardı. Daha sonra bu çörek parası (atıyye-i kahi), iki katına çıkarıldı. Bu aşçıların Babıali'ye çörek takdim etmeleri kaide-i kadime (eski bir kural) idi. Yeniçeri Ocağı için kesilen koyun etlerini mezbahadan Et Meydanına nakliyle görevli olan bu aşçılar, et yüklü beygirlerin önünden geçenleri çok şiddetli şekilde cezalandırırlardı. Beygirlerin önünden geçenler idamla cezalandırılırdı. Et Meydanında kendi isimlerini taşıyan bir tekkeleri de vardı. Sende iki defa yapılan 'çörek takdimi merasimine' padişahlar da bazen katılırlardı.
1794 yılında padişah, saraydaki bu merasimi seyretmek için bizzat katılmış ve seğirdim aşçılarına hediyeler vermiştir. Kasabın elinden koyun etini kapmak için en hızlı koşan seğirdim aşçısı, daha üst rütbeye, solaklığa terfi ederdi. Bu uygulamanın on altıncı yüzyılda mevcut olduğu belgelenebiliyor. Seğirdim aşçılarının kendilerine özgü kıyafetleri vardı. Ünlü seyyah Evliya Çelebi, eserinde, bunları tanımlar. III. Selim, bunların sokak sokak gezerek, çörek 'satmalarını' yasakladı. Yeniçeri Ağasının bunlarla ilgili bir dilekçesine cevap verdi ve atıyye miktarını üç bin kuruşa çıkardı. Ancak seğirdim aşçılarının bu faaliyete devam ettikleri anlaşılıyor. 1821'de, altı seğirdim aşçısı 'uygunsuz hareketlerinden dolayı', İstanbul'dan kovuldu. Bunlar, Meclis-i Şura'ya da girmek istediler. Demek ki, Yeniçerilere koyun eti temini esnasında, böyle bir askeri merasim ve kural (eti koşarak almak ve et yüklü beygirlerin önünden hiç kimsenin geçmemesini sağlamak) oluşturulmuştur. Buna ek olarak, bu dört asker, çörek satarak, bir çeşit gezici esnaflık yapmışlardır. Yeniçeri Ocağının kaldırılmasıyla birlikte bu görev, unvan ve gelenekler lağvedildi.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (2)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Kemal çiçek
(11.08.2023 21:14 - #278)
İlginç ve önemli bir yazı. Bu konulardan bayağı uzak kalmış olmalıyım ki konu hakkında nerdeyse hiç bilgim yokmuş. Öğrendik teşekkür ederim hocam
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Kemal çiçek
(11.08.2023 21:14 - #279)
İlginç ve önemli bir yazı. Bu konulardan bayağı uzak kalmış olmalıyım ki konu hakkında nerdeyse hiç bilgim yokmuş. Öğrendik teşekkür ederim hocam
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.