Bir memleketin nasıl yönetildiği, insanların ne derece destek olduğu oradaki toplumun çağdaşlığını ve medeniliğini gösterir. Şayet insanlar katkı veriyorsa orada huzur vardır, mutluluk vardır, güzellikler vardır.
Küçük bir aileden başlayarak koca bir ülke idaresine kadar bu durum böyledir. Mesela bir evde evin düzenine tüm fertler katkı sağlıyorsa o ailedeki o oranda yapılan dayanışma tertip getirir, bu da huzur ve mutluluğun alt yapısını oluşturur. Ancak o evde bütün yük bir kişiye düşüyorsa, bir anne sürekli çabalıyor, temizliği o yapıyor, topluyor, saçını süpürge yapıyor, diğerleri umursamıyorsa huzursuzluk başgösterir, geçimsizlik hüküm sürer.
Bu durumu yaşadığımız ilçelere, şehirlere uyarlarsak durum aynı oranda yaşama yansımaktadır. Mesela ilçemizde belediye ve çalışanları bir şeyler yapmaya çalışıyor ama insanlar buna destek vermiyorsa ortalıkta temizlik, tertip, düzen görmek çok zor olur. Örneğin ilçemizdeki cadde ve sokaklarda çeşitli çöpler ve atıklar hiç eksik olmamaktadır. Onca temizlik personeli ortalığı süpürüp temizlemeye çalışır, hemen arkasından kendini bilmeyen densiz, vasıfsız insan sigara izmaritini, boş paketini, şu şişesini, çerez ambalajını veya meyve kabuklarını hemen oraya, ortalığa fırlatıverir. Daha 5 dakika önce süpürülmüş kaldırımda çöpler cirit atmaktadır.
Ortalık yeniden temizlenene kadar çöpler oralarda pis ve kötü görüntü oluşturacaktır. Oysa insanlar kendi yaşadığı yeri temiz tutmaya çalışsa, çöpleri en yakınındaki çöp kutusuna kadar elinde götürse, ortalığa atmasa ne kaybeder ki!
İlçemizin biraz kenar mahallelerindeki boş alanlarda çöpler gelişigüzel atılmaktadırlar. Pet şişeler, poşetler, çeşitli ambalaj malzemeleri kendilerini devamlı bu boş alanlarda görmektedirler. Oysa çevremizde her yerde olduğu gibi çok yakın yerlerde mutlaka bir çöp kutuları bulunmaktadır. Onları kullanmak gerçekten çok mu zor!...
Gittiğimiz bazı ilçelerde gördüğümüz manzaralara imreniyoruz. Sokakları, yolları, kaldırımları tertemiz. Hani “bal dök yala” derler ya, öyle temiz. Bizler de öyle bir ilçeye özeniyoruz. Banaz’ın her tarafının böyle olmasını istiyoruz. Yani bunun da vatandaşlar olarak biz katkı sağlamazsak olmayacağını biliyoruz. Birileri buralara geldiğinde; “şu ilçeye gittim temizliğine hayran kaldım” dediğinde hemen şöyle etrafa bakıyoruz, yutkunup geçiyoruz.
Gerçekten çok mu zor!.
İnsanları bu konularda eğitmek, bilinçlendirmek çok zor olmasa gerek. Daha doğrusu eğitmeye bile gerek var mıdır, bilemiyorum. Çünkü hepimiz aileden başlayıp, ilkokulda devam ederek bunları öğreniyor ve yapıyoruz. Sonradan neden yapmıyoruz akıl alacak gibi değil. Halbuki dinimizin bile bize ilk öğrettiği “temizlik imandan gelir” sözünü hepimiz bilmiyor muyuz. Biliyorsak neden uymuyor, uygulamıyoruz.
Lütfen çevreye, doğaya karşı biraz daha nazik, biraz daha hassas olalım. Atalarımız ne demiş, "aslan yatağından belli olur"...