İlçemizde cumartesi günü meydana gelen bir kaza herkesi hüzne boğdu. Yörenin tanınmış öğretmen ailelerinden Yalçın ve Nezahat Öztürk çiftinin eğitimci oğulları Osman Zeki Öztürk bir kaza geçirdi. Kazadan ilk etapta yaralı olarak çıktı ancak sonrasında ağırlaştı ve pazar günü de kurtarılamayarak yaşama veda etti.
Öncelikle Öztürk ailesine, Yalçın hocamıza başsağlığı diliyor, acılarını paylaşıyoruz. Kazalar hep oluyor, yaşamlar sona eriyor. Buna söylenebilecek bir sözümüz yok. Ancak dikkatsizlik sonucu, “geliyorum” diye bağırırken bile bile yaşanan kazalara çok üzülüyor, hatta isyan ediyoruz.
Ülkemizde motorsiklet kazaları oldukça fazla olmaktadır. Bu kazalarda çok canlar kurban gitmektedir. Birkaç yıl önce ilçe girişindeki bir motorsiklet kazasında Afyon Eczacılar Odası Başkanı yaşamını yitirmişti. Hem sağlık camiası, hem motorsiklet camiasında büyük üzüntü yaratmıştı.
Bugünlerde de yine bir kazada saygın eğitim camiamızın eğitimci çocukları bir kazanın kurbanı oldu.
Belirttiğimiz gibi bu kazalar elbette olacak. Çünkü dikkatsizlik trafikte herkesten çok fazla oyalanıyor. Yollara en fazla hakim olan o!...
Yaşanan bu kazanın resmi raporunu bilmiyoruz. Bu kazayı ayrı tutarak bir genelleme yaparsak motorsiklet kazalarında çok önemli bir sorun olduğunu görüyoruz. Ülkemizde motorcuların bir kısmı ne kadar sorumsuz ve dengesiz araç kullanıyorsa bunun çok yüksek oranı diğer araç sürücüleri motorcuları görmüyor, tanımıyor, umursamıyor. Kazaları çoğunluğu da bu yüzden meydana geliyor. Yani ülkemizde genellersek; genç kesim motorcularda güvenli motor kullanma bilinci yok, araç sürücülerinin ise yüzde 70'ince motorları önemseme bilinci yok.
Ben şahsen çocuk yaşlarımda iki tekerlekli ve dört tekerlekli araçları kullanmaya başladım. İkisini de kullanırken özellikle kendi sürüşümden çok karşımdakinden gelebilecek tehlikelere odaklanırım. Bir otomobil kullanırken motorculara çok dikkat ederim. Yani onların bilinçsiz, artistik kullanıcıları aşırı tehlike saçarlar. Hepimizin gördüğü gibi trafikte zigzag çizmeleri, araçlara sekiz çizerek makas atmaları, motorun önünü kaldırarak yol almaları hem sinir bozar, hem tehlike yaratır.
Büyük araç kullananlar ise trafikte bisiklet, mobilet ve motorcuları tanımaz, yok sayarlar. Bir yere dönecek mi, umursamaz. Sinyal vermez, motorcuyu araç ve adam yerine koymaz. Önünü kapatır, her hakkın kendisinin olduğunu düşünür. Oysa trafikteki herkes kurallar dahilinde aynı hakka sahiptirler.
İlçemiz Dörtyol’daki trafik ışıklarında çoğu kez motor sürücülerinin ışıklara riayet etmediğini görüyoruz. Çoğunluğunun da plakası olmuyor. Bu konu elbette trafik birimlerinin sorunudur. Ancak bir gerçek var ki kırmızıda geçtiğinde karşıdaki çarparsa suçlusu, sorumlusu kim?..
Yani Avrupa ülkelerinde motor sürücüsü de bilinçli, otomobil ve büyük araç sürücüleri de bilinçli. Bizde neden olamıyor diye merak ediyorum. Tüm araçların sürücüleri birbirlerine karşı anlayışlı olsa, kurallara tam olarak uysalar, sevgi-saygı unsurlarını ön planda tutsalar ne kaybederler.
Diğer türlü sen istediğin kadar bağır; “AMAN DİKKATLİ OLUN!”. Karşındaki dikkatli olmazsa senin dikkat etmen işe yarıyor mu, yetiyor mu?..