Köprünün altından çok sular aktı. Artık eskiye dönme şansı imkansız bir olay. Ortalıkta fiyatlar uçtu, arşa ulaştı. Bu piyasa şartlarında herkes elindekiyle yetinmek zorunda. Çok değil, on-onbeşbeş yıl kadar önce 30 bin liraya, 40 bin liraya ev aldık, başımızı soktuk. Birkaç yıl sonrasında yanı başımızda 40-50 bin liraya satılmıştı, “Ooo bu ne yaa!.. Bu paraya bu ev çok iyi satılmış” dedik. 4 yıl önce 60 bin liraya apart almaya niyetlendik, pahalı geldi. Arkadaş aynı sene bir daireyi 180 bin liraya sattı, “sen alacaksan 170 ver” dedi. Geçtim bunları, halâ da diyorum ki şükür başımızı sokacak bir evimiz var. Ama zengin olsaydık şöyle 10 kadar apart, üç beş dükkan, daire alırdık!... Yıl 2023... Sağolsun başımızdakiler öyle bir atraksiyon yaptılar ki piyasayı abartmasız 10 katına kadar yükselttiler. Şimdi hadi ev al, araba al, arsa al... Alabilirsen. Sonra da dalga geçer gibi, “dar gelirliyi, asgari ücretliyi, düşük gelirlileri ev sahibi yapmak için konut projesi başlatıyoruz” diyorlar. Henüz ele geçmeyen 8 bin 500 liralık geliri olana 15 yıl, 18-20 bin lira taksitle!...  Var mı alabilecek babayiğit?... Bu konular hem bizi, hem sizi oldukça sıkıyor. Yani hepimizi sıkıyor. O sebeple bu konuyu kısa keselim, Aydın havası olsun... Bu sene henüz içinde kar olan, yağmur olan güzel bir kış mevsimi yaşayamadık. Önceki gün karla kavuşmaya az kaldı ki; o da olmadı. Ancak el birliği ile yok etmeye çalıştıkları Murat Dağı en heybetli haliyle karlı tepelerini Banazlıların seyrine sunuyor. Adeta “beni gözden çıkardığınızı, çoğunuzun umrunda olmasam da, sonumun yaklaştığını bilsem de henüz daha hayattayım” dercesine. Gerçekten güzel, imrenilecek bir görüntü. İlçe merkezinde, yakın çevrede kar göremeyen bazı vatandaşlar hafta sonlarında soluğu Murat Dağı’nda alıyorlar. Dağın zirvelerine günü birlik ziyaretlerle hem kayak yapma olanağına kavuşuyorlar, hem de güzel bir pazar tatili geçirmenin zevkini yaşıyorlar. Güzel bir aktivite... Olanağım olsa ben de giderim. Eski yıllarda karlı havalarda dağlarda dolaşmak ayrı bir zevkti. Yanına ufak tefek azık alır, tüfeği omuza takar, soluğu manzaralık bembeyaz tepelerde alırdık. Biraz göde, biraz cırık avı için rahmetli Asım Kulaboğa ile o tepeden, bu tepeye oyun ederdik. Çok ilginç ki ne kadar soğuk olursa olsun hasta olmaz, daha dinamik, daha zinde haftaya başlardık. O günlerin zevkini bulmak, yazının başında belirttiğim gibi 150-200 bine ev almak gibi imkansız bir şey artık.  Murat Dağı’ndaki kayak merkezini henüz görmedim. Ama gidenler, görenler çok güzel olduğunu, karlarla kaplı bembeyaz bir atmosferde hoş bir hafta sonu geçirmek için bulunmaz bir nimet olduğunu belirtiyorlar. En kısa sürede gitmek lazım.. Ancak yıllardır yılan hikayesine dönen, defalarca yapılacağı sözü verilen Küçükler-Murat Dağı yolunun yapılması için yetkililerin, Banaz kaymakamımızın, Uşak valimizin bu konuya tekrar bir el atmasını bekliyoruz.