Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

Avni Erdal Sarıoğlu
Köşe Yazarı
Avni Erdal Sarıoğlu
 

BAYRAM SONRASI

Bir kurban bayramını da çeşitli güzelliklerle idrak ettik. Bu bayramda insanlar memleketine geldi, kurbanlarını kesti, büyüklerini ve akrabalarını ziyaret etti. Umarım herkes için güzel bir bayram olmuştur.  Bayramın en güzel tarafı ise bu bayramda yöremizde ve hatta ülkemizde göze batan önemli bir trafik kazası olmamasıdır. Yani, elbette ki bazı trafik kazaları gene de yaşandı. Ancak ilçemiz sınırları içinde kayıtlara geçen hatta can kaybının meydana geldiği bir kazanın kayıtlara girmemesi son derece memnuniyet vericidir. Bazı vatandaşlar olayı kızgınlıklarına dayanarak “akaryakıt fiyatlarını bu kadar artırırsanız elbette ki kaza olmaz” şeklinde yorumladılar. Akaryakıt fiyatları herkes tarafından tepkilere yol açsa da bir bayram günü yakınını trafik kazasına kurban vermekle aynı ölçüde tutulamaz. Bayramdan haftalar önce zirve yapan kurbanlık fiyatlarının arife günü büyük oranda düşmesi kurban kesecekleri oldukça memnun etti. Yani 4 bin liralara dayanan bir orta boy kurbanlığı 3 bin liraya alabilmek vatandaşın diğer bir mutluluk sebebiydi. Durum yine tüketici açısından güzel sonuçlandı. Ancak besiciler ve üreticiler açısından hiçte memnuniyet verici değil. Bayram öncesi gözü gibi bakarak yetiştirdiği hayvanına 4 bin lira isteyen bir vatandaşa, “fiyatı çok pahalı, uygun bir şey yapta alalım” denilmesine karşılık; “abi bir çuval yem 500 lira oldu, bir çuval yem bu hayvana bir ay zor yetiyor” deyince durumun hakikaten çok vahim olduğu ortaya çıkıyor. Şimdi ortadan konuşursak, alan ne yapsın, satan ne yapsın. İnsanların çoğu zaten kırmızı eti kurbandan kurbana görüyor. O durumda da afâki fiyat sebebiyle alamayan vatandaş ne yapacak. Ki artık insanların çoğu maalesef kestiği kurbanını dondurucuya attığı gibi evini terk ediyor. Eskisi gibi kurbanı üçe bölen, pay veren, eşine-dostuna ikram eden sanırım çok azaldı. Vatandaşın cephesinde durum böyle iken besiciler ve üreticiler de onlardan daha da zor durumda olduklarını belgelerle ıspatlıyorlar. Bu işi profesyonelce yapmayan köylü üç beş hayvan besliyorsa vay haline!... Yem alsa para, saman alsa para, veteriner çağırsa para, hayvanını ilçeye getirse nakliye, pazara çıkarsa pazar yeri parası...  Hele bir de meraya otlatmaya çıkaramıyorsa, hele hele bir hasta olsa ölüverse... Vay haline!... Her iki taraf için de zor bir durum. Her zaman dediğim gibi, çiftçiyi, üreticiyi, besiciyi devlet desteklemezse durum büyük sıkıntılar getirecek. Tabi o durumlarda da dürüst vatandaşın haklarını gasp eden, görüntüde besicilik yapıyorum diye teşvikleri hamuduyla götürenler köşeyi dönüyor. Bu işlere çözüm bulmak çok kolay değil. Allah hepimizin yardımcısı olsun!...
Ekleme Tarihi: 19 Temmuz 2022 - Salı

BAYRAM SONRASI

Bir kurban bayramını da çeşitli güzelliklerle idrak ettik. Bu bayramda insanlar memleketine geldi, kurbanlarını kesti, büyüklerini ve akrabalarını ziyaret etti. Umarım herkes için güzel bir bayram olmuştur. 
Bayramın en güzel tarafı ise bu bayramda yöremizde ve hatta ülkemizde göze batan önemli bir trafik kazası olmamasıdır. Yani, elbette ki bazı trafik kazaları gene de yaşandı. Ancak ilçemiz sınırları içinde kayıtlara geçen hatta can kaybının meydana geldiği bir kazanın kayıtlara girmemesi son derece memnuniyet vericidir.
Bazı vatandaşlar olayı kızgınlıklarına dayanarak “akaryakıt fiyatlarını bu kadar artırırsanız elbette ki kaza olmaz” şeklinde yorumladılar. Akaryakıt fiyatları herkes tarafından tepkilere yol açsa da bir bayram günü yakınını trafik kazasına kurban vermekle aynı ölçüde tutulamaz.
Bayramdan haftalar önce zirve yapan kurbanlık fiyatlarının arife günü büyük oranda düşmesi kurban kesecekleri oldukça memnun etti. Yani 4 bin liralara dayanan bir orta boy kurbanlığı 3 bin liraya alabilmek vatandaşın diğer bir mutluluk sebebiydi.
Durum yine tüketici açısından güzel sonuçlandı. Ancak besiciler ve üreticiler açısından hiçte memnuniyet verici değil. Bayram öncesi gözü gibi bakarak yetiştirdiği hayvanına 4 bin lira isteyen bir vatandaşa, “fiyatı çok pahalı, uygun bir şey yapta alalım” denilmesine karşılık; “abi bir çuval yem 500 lira oldu, bir çuval yem bu hayvana bir ay zor yetiyor” deyince durumun hakikaten çok vahim olduğu ortaya çıkıyor.
Şimdi ortadan konuşursak, alan ne yapsın, satan ne yapsın. İnsanların çoğu zaten kırmızı eti kurbandan kurbana görüyor. O durumda da afâki fiyat sebebiyle alamayan vatandaş ne yapacak. Ki artık insanların çoğu maalesef kestiği kurbanını dondurucuya attığı gibi evini terk ediyor. Eskisi gibi kurbanı üçe bölen, pay veren, eşine-dostuna ikram eden sanırım çok azaldı.
Vatandaşın cephesinde durum böyle iken besiciler ve üreticiler de onlardan daha da zor durumda olduklarını belgelerle ıspatlıyorlar. Bu işi profesyonelce yapmayan köylü üç beş hayvan besliyorsa vay haline!... Yem alsa para, saman alsa para, veteriner çağırsa para, hayvanını ilçeye getirse nakliye, pazara çıkarsa pazar yeri parası... 
Hele bir de meraya otlatmaya çıkaramıyorsa, hele hele bir hasta olsa ölüverse... Vay haline!...
Her iki taraf için de zor bir durum.
Her zaman dediğim gibi, çiftçiyi, üreticiyi, besiciyi devlet desteklemezse durum büyük sıkıntılar getirecek. Tabi o durumlarda da dürüst vatandaşın haklarını gasp eden, görüntüde besicilik yapıyorum diye teşvikleri hamuduyla götürenler köşeyi dönüyor. Bu işlere çözüm bulmak çok kolay değil. Allah hepimizin yardımcısı olsun!...
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.