Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

A. Erkin Sarıoğlu
Köşe Yazarı
A. Erkin Sarıoğlu
 

SEÇİM Mİ... GEÇİM Mİ?..

Olağandan fazla dertler üst üste binmişken virüs belası taaa saraya kadar uzanmışken, bakanlarımız bile covide yakalanmışken, yediden yetmişe her şeye zam gelmiş fiyatlar kaf dağına çıkmışken, kara kış yağmurkar demeden ülkemizi çepeçevre sarmışken tek derdimiz seçim mi diye sormak isterim. Benim bütün bunların arasında önem verdiğim en önemli husus öncelikle sağlık ve arkasından da geçim demek istediğimi belirtmek isterim. Ve de sayın cumhurbaşkanımıza ve yönetenlerimize de sağlık ve şifalar dilerim. Allah bu belayı düşmanıma bile vermesin diye dua ederim. Muhalefet günlerdir seçim istiyor. Israrla “getirin sandığı” diye barım barım bağırıyor. “İlle de seçim” diye yeri göğü yıkıyor. İktidardakiler de 2023 diye direniyor. Bakalım çağrı mı yoksa direniş mi yerini bulacak. Şahsi düşüncem erken seçim, hemen seçim gibi düşünceler çağımızda olmasın istiyorum. Bir yandan demokrasiye inancımız sonsuzdur diyoruz öte yandan da hadi yine seçime gidelim diye inat ediyoruz. Vatandaşlar olarak yasada belirtildiği gibi 5 yıllığına seçtiğimiz bu insanlara 5 yıl tahammül etmeliyiz ve zamanı geldiğinde beğenmiyor-inanamıyorsak al aşağı edip yenilerine görevi emanet etmeliyiz. Daha doğrusu hazmetmeliyiz. Neredeyse tüm muhalefet aylardır erken seçim deyip duruyor. Varsayalım ki erken seçim oldu ve siz kazandınız. Bu sefer onlar da ilk günden erken seçim istiyoruz derlerse ne diyeceksiniz. Arkadaş, biz beş yıllığına seçildik cevabını vermeyecek misiniz.. Başta dediğim gibi virüs saraya ulaştı. O kadar korunmuşken bile oralara ulaşan bu virüs belası anlaşıldı ki herkese iyi kötü ziyaret yapacak. Onun için yediden yetmişe korunmak maske-mesafe ve hijyene dikkat ederek kolları sıvayıp AŞI’larımızı olmayı ihmal etmemeliyiz. Efelik zamanı değil. Görüyorum ki erken seçim tartışmaları içinde önem taşıyan CUMHURBAŞKANLIĞI seçimi. Ona da değineceğim ama iktidarın adayı belli Sayın ERDOĞAN.. Muhalefet henüz bir aday belirlememiş durumda. Gel gelelim televizyonlar aylar öncesinde başladı. Ve de özellikle yandaş diye sözü edilen kanallardaki kadrolu konuşmacılar habire muhalefetin adayını tartışıyor, konuşuyor, zaman zamanda tahrik ediyor. Sayın KILIÇDAROĞLU’nu muhtemel aday gösteriyorlar ve her fırsatta ilan edilmesini istiyorlar. Böylece sayın Erdoğan’ın sayın Kılıçdaroğlu’na karşı seçimi rahatlıkla kazanacağı görüşündeler. Tabii ki böyle bir durumda kararı verecek olan seçmenlerdir. Ama ısrarla geliştirilmiş parlamenter sistemi savunan MİLLET ittifakı şunu söylemiyor. “Bizim adayımızın ismi önemli değil her kim olursa olsun biz parlamenter sistemi geri getirecek ve cumhurbaşkanının yetkilerini yeniden düzenleyeceğiz. O nedenle adayın isminden söz etmek istemiyoruz” demiyorlar. Her soruda siz aday mısınız denildiğinde olabilir cevabı veriliyor. Gerçi sayın Akşener ben başbakan olacağım diyor.. Bunu duyunca rahmetli Erbakan aklıma geliyor. Bir daha dünyaya gelirseniz ne olmak istersiniz diye sorulunca “ben başbakan yardımcısı olacağım” diyor. Neden denilince de sayın Demirel ve sayın Ecevit başbakan olmak istiyorlar ama sadece birisi olabilecek o nedenle benim işim garanti diyor”(hepsine de rahmetler). Tartışmalar bitmiyor. Geçmişte uzun uzun tartışıldığı 367 olayı gibi şimdi de 2'mi 3'mü tartışması var. İki dönemdir CUMHURBAŞKANI olan sayın Erdoğan’ın Anayasanın 101.ci maddesine göre 3. kez aday olamayacağı öne sürülüyor. İktidar ise parlamentoda yapılan seçimin halk tarafından yapılan seçimle ayrı düşünülmesine atıf yapıyor. Yani birileri evet diyor birileri hayır diyor. Bu tartışma uzarsa kim kazanır belli değil. Ama insanları tedirgin edeceği aşikar. Son günlerde bir de şu çıktı. Madem erken seçim istiyorsunuz mecliste boş olan 19 vekilliğe ilave olarak muhalefetten 11 vekil daha istifa etsin ve sayı 30 olunca ara seçim yapılması zorunlu olur ve iktidar erken seçim kararı almak zorunda kalır tezi öne sürüldü. Bana kalırsa muhalefet erken seçim istiyorsa ve bunda kararlı ise ve de yürekli ise tüm muhalefet partilerinin vekilleri toptan istifa ediversinler. Desinler ki “siz bizi hiç kaale almıyorsunuz, alın meclisin tümü sizin olsun, biz sine-i millete dönüyoruz” diyebilseler ya?.. Olabilir mi.. yapabilirler mi.. düşündürücü.. Yaşanılan bu olumsuzluk ortamında, fiyatlar tavan yapmışken, insanlar elektrik, doğalgaz, akaryakıt ve tüm gıda maddelerinde inanılmaz artışlarla karşı karşıya kalmışken, maaş ve ücretlere yapılan zamlar bir ayda değerini yitirmişken iktidarın “SEÇİM” havasına girmesi düşünülemez. İlk başta dediğim gibi seçim mi geçim mi derseniz ben geçimi tercih ederim. Önce karnımız doymalı. Zaten tüm partiler artık tek başına iktidar olmayı hedeflemiyor. Kim kiminle İTTİFAK ederse öne çıkarız düşüncesindeler. Oysa bir partinin ilk hedefi iktidar olmayı amaçlamak değil midir?. Millet ittifakı da adını değiştirecekmiş diyorlar. Yahu adınızı değil tadınızı değiştirin yeni bir tat katın. Yoruldu insanlar. Evet önce GEÇİM sonra SEÇİM diyerek ülkeme güzel günler diliyorum.
Ekleme Tarihi: 15 Şubat 2022 - Salı

SEÇİM Mİ... GEÇİM Mİ?..

Olağandan fazla dertler üst üste binmişken virüs belası taaa saraya kadar uzanmışken, bakanlarımız bile covide yakalanmışken, yediden yetmişe her şeye zam gelmiş fiyatlar kaf dağına çıkmışken, kara kış yağmurkar demeden ülkemizi çepeçevre sarmışken tek derdimiz seçim mi diye sormak isterim. Benim bütün bunların arasında önem verdiğim en önemli husus öncelikle sağlık ve arkasından da geçim demek istediğimi belirtmek isterim. Ve de sayın cumhurbaşkanımıza ve yönetenlerimize de sağlık ve şifalar dilerim. Allah bu belayı düşmanıma bile vermesin diye dua ederim.
Muhalefet günlerdir seçim istiyor. Israrla “getirin sandığı” diye barım barım bağırıyor. “İlle de seçim” diye yeri göğü yıkıyor.
İktidardakiler de 2023 diye direniyor. Bakalım çağrı mı yoksa direniş mi yerini bulacak. Şahsi düşüncem erken seçim, hemen seçim gibi düşünceler çağımızda olmasın istiyorum. Bir yandan demokrasiye inancımız sonsuzdur diyoruz öte yandan da hadi yine seçime gidelim diye inat ediyoruz. Vatandaşlar olarak yasada belirtildiği gibi 5 yıllığına seçtiğimiz bu insanlara 5 yıl tahammül etmeliyiz ve zamanı geldiğinde beğenmiyor-inanamıyorsak al aşağı edip yenilerine görevi emanet etmeliyiz. Daha doğrusu hazmetmeliyiz. Neredeyse tüm muhalefet aylardır erken seçim deyip duruyor. Varsayalım ki erken seçim oldu ve siz kazandınız. Bu sefer onlar da ilk günden erken seçim istiyoruz derlerse ne diyeceksiniz. Arkadaş, biz beş yıllığına seçildik cevabını vermeyecek misiniz..
Başta dediğim gibi virüs saraya ulaştı. O kadar korunmuşken bile oralara ulaşan bu virüs belası anlaşıldı ki herkese iyi kötü ziyaret yapacak. Onun için yediden yetmişe korunmak maske-mesafe ve hijyene dikkat ederek kolları sıvayıp AŞI’larımızı olmayı ihmal etmemeliyiz. Efelik zamanı değil.
Görüyorum ki erken seçim tartışmaları içinde önem taşıyan CUMHURBAŞKANLIĞI seçimi. Ona da değineceğim ama iktidarın adayı belli Sayın ERDOĞAN.. Muhalefet henüz bir aday belirlememiş durumda. Gel gelelim televizyonlar aylar öncesinde başladı. Ve de özellikle yandaş diye sözü edilen kanallardaki kadrolu konuşmacılar habire muhalefetin adayını tartışıyor, konuşuyor, zaman zamanda tahrik ediyor. Sayın KILIÇDAROĞLU’nu muhtemel aday gösteriyorlar ve her fırsatta ilan edilmesini istiyorlar. Böylece sayın Erdoğan’ın sayın Kılıçdaroğlu’na karşı seçimi rahatlıkla kazanacağı görüşündeler. Tabii ki böyle bir durumda kararı verecek olan seçmenlerdir. Ama ısrarla geliştirilmiş parlamenter sistemi savunan MİLLET ittifakı şunu söylemiyor. “Bizim adayımızın ismi önemli değil her kim olursa olsun biz parlamenter sistemi geri getirecek ve cumhurbaşkanının yetkilerini yeniden düzenleyeceğiz. O nedenle adayın isminden söz etmek istemiyoruz” demiyorlar. Her soruda siz aday mısınız denildiğinde olabilir cevabı veriliyor. Gerçi sayın Akşener ben başbakan olacağım diyor.. Bunu duyunca rahmetli Erbakan aklıma geliyor. Bir daha dünyaya gelirseniz ne olmak istersiniz diye sorulunca “ben başbakan yardımcısı olacağım” diyor. Neden denilince de sayın Demirel ve sayın Ecevit başbakan olmak istiyorlar ama sadece birisi olabilecek o nedenle benim işim garanti diyor”(hepsine de rahmetler).
Tartışmalar bitmiyor. Geçmişte uzun uzun tartışıldığı 367 olayı gibi şimdi de 2'mi 3'mü tartışması var. İki dönemdir CUMHURBAŞKANI olan sayın Erdoğan’ın Anayasanın 101.ci maddesine göre 3. kez aday olamayacağı öne sürülüyor. İktidar ise parlamentoda yapılan seçimin halk tarafından yapılan seçimle ayrı düşünülmesine atıf yapıyor. Yani birileri evet diyor birileri hayır diyor. Bu tartışma uzarsa kim kazanır belli değil. Ama insanları tedirgin edeceği aşikar.
Son günlerde bir de şu çıktı. Madem erken seçim istiyorsunuz mecliste boş olan 19 vekilliğe ilave olarak muhalefetten 11 vekil daha istifa etsin ve sayı 30 olunca ara seçim yapılması zorunlu olur ve iktidar erken seçim kararı almak zorunda kalır tezi öne sürüldü. Bana kalırsa muhalefet erken seçim istiyorsa ve bunda kararlı ise ve de yürekli ise tüm muhalefet partilerinin vekilleri toptan istifa ediversinler. Desinler ki “siz bizi hiç kaale almıyorsunuz, alın meclisin tümü sizin olsun, biz sine-i millete dönüyoruz” diyebilseler ya?.. Olabilir mi.. yapabilirler mi.. düşündürücü..
Yaşanılan bu olumsuzluk ortamında, fiyatlar tavan yapmışken, insanlar elektrik, doğalgaz, akaryakıt ve tüm gıda maddelerinde inanılmaz artışlarla karşı karşıya kalmışken, maaş ve ücretlere yapılan zamlar bir ayda değerini yitirmişken iktidarın “SEÇİM” havasına girmesi düşünülemez. İlk başta dediğim gibi seçim mi geçim mi derseniz ben geçimi tercih ederim. Önce karnımız doymalı. Zaten tüm partiler artık tek başına iktidar olmayı hedeflemiyor. Kim kiminle İTTİFAK ederse öne çıkarız düşüncesindeler. Oysa bir partinin ilk hedefi iktidar olmayı amaçlamak değil midir?. Millet ittifakı da adını değiştirecekmiş diyorlar. Yahu adınızı değil tadınızı değiştirin yeni bir tat katın. Yoruldu insanlar.
Evet önce GEÇİM sonra SEÇİM diyerek ülkeme güzel günler diliyorum.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.