İnsanların hayal kurması, hayallerinin peşinden gitmesi güzel bir şey. Bu bir umuttur, ya olursa!... Ancak hayatın gerçekleri de nettir, açıktır. Hani şairin “bir yer bulalım, dünyadan uzak!, bir yer var ama her yerde tuzak” dediği gibi. Zor iş yani, dünyadan uzak yeni bir yer bulmak, oraya gitmek, orda yaşamak. Zordan ziyade hayal... Hani birilerinin "Aya gideceğiz AYAAA!..., çalışmalara başladık. Bir kaç yıla kadar ilk yolculuğumuz gerçekleşecek" dediğinde bazı insanların eşyalarını toplamaya başladığını tasvir etmiş, sonunda da sesli gülmüştük. İktidar partisine mensup sevgili bir siyasetçimizin dediği gibi, "Bizim partilimize aya çift şeritli yol yapacağız desek inanır, yolculuğa hazırlanmaya başlar" dediği gibi... "Aya gideceğiz" denildiğinde insanlar önümüzdeki yıl tarifeli uçak seferleri başlayacak zannediyor. Oysa işin gerçeği, hatta acı gerçeği evrende başka yaşayanlar olsa da, başka yaşanılan yerler olsa da bizim dünyamız burası. Bize uygun görülen, bizim yaşayabileceğimiz o yer burasıdır. Bazıları elinden geldiğince yok etmeye çalışsa da, yaşanılmaz hale getirmek için yırtınsa da bizler bu cennet dünyayı korumaya, temiz tutmaya gayret edelim. En iyisi siz gelin bizler dünyamıza iyi bakalım, onun güzelliklerini katletmeyelim. Gene birileri de yaksa da, satsa da, biz bu güzel yurdu koruyalım, canla, kanla alınan bu eşsiz memlekete sahip çıkalım. Bakın dünyada sera gazı salınımı 2020 yılında 800 bin yıldır kaydedilen en yüksek seviyeye ulaşmış. Bin yılların rekorunu kırmış. Dünyanın iklimini olumsuz yönde doğrudan ilgilendiren "ozon tabakası delinmesi" olayının en çok ve en yüksek seviyesine ulaşılmış. Bu ne demektir. Kutuplar ısınacak, buzullar eriyecek. Dünyanın her yerinde deniz seviyesi yükselecek. Kıyı şeritleri yok olacak, dünyanın iklimleri alt üst olacak. Çok kısa zaman süreçlerinde hem aşırı sıcaklar olacak, hem beklenmedik yağmurlar yağacak. Bu dengesizlik ormanları yakacak, suları buharlaştıracak, insanları öldürecek. Diğer tarafta aynı yerde sel seli götürecek. Olağan dışı yağmurlar boşalacak, seller evleri yurtları, canları önüne kattığı gibi alıp götürecek. Aynı geçen ay yaşadıklarımız gibi!... Kısacası insanoğlu kendi eliyle kendi sonunu hızlı bir şekilde getiriyor. Telafisi olmayan felaketlere zemin hazırlıyor. Kıyameti adım adım yaklaştırıyor. Kurtuluş Savaşı'nın büyük finalini gerçekleştiren Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının canlarıyla kazandığı ve bizlere emanet ettiği bu cennet vatanı da koruyalım, peşkeş çekenlere fırsat vermeyelim. Önce kendimiz koruyup kollayalım, ondan sonra da dünyayı menfaatleri uğruna feda eden emperyalist güçlere karşı dik durabilelim. Şarkılarda dendiği gibi ne kadar aransa da başka dünya yok!...