Bu hafta milli maç haftasıydı. Sizler bu yazıyı okuduğunuz zaman da 3.cü maçımızı oynamış olacağız. İlk iki maçı süper bir skorla geçtiler. Hepsinin ayaklarına, yüreklerine sağlık.
Çok eskilerden saman alevine benzeyen kısır başarılarla yıllar yılı övünmeye çalıştığımız milli takımımızın bu kez maçlarını içimizde sıkıntı olmadan, övünerek, güvenerek izledik. Onca dünya futbolunda yadsınamayacak başarılara sahip Hollanda’ya dört gol atarak ve sonrasında deplasmanda Norveç’e 3 gollü galibiyetle sonuca ulaştık. Tarihimizde üst üste galibiyet alarak başladığımız ilk turnuva sanırım ve salı günü de Letonya ile oynayıp umarım üçte üç yapmayı başarırız. Bunu yapanlar Bizim ÇOCUKLAR!.. Kutluyorum.
Önce Hollanda maçıyla başladık. Yener miyiz, yoksa yine hüsran mı yaşarız derken BİZİM ÇOCUKLAR fırtına gibi başladılar. 3-0'lık skor ortaya çıkınca hani tabiri caizse biraz gevşedik ve üst üste 2 gol yiyerek engi-yangı olduk ama bir gol daha bulunca ohh! dedik ve skoru aldık.
Sonra yine dünya futbolunda başarılı sonuçlar aldığını bildiğimiz İsveç ile karşılaştık. Umutla geldik dedi Şenol GÜNEŞ ve umutlarımız gerçekleşti. 3-0'lık net skorla döndük oradan. Pandemi nedeniyle İspanya!nın Malaga kentinde oynanan maç gerçekten harikaydı. Bu sonuçları yaratan ve bizlere yaşatan BİZİM ÇOCUKLAR dı.. Kutluyorum.
Sahaya çıkan onbiri ve kulübede bekleyen tüm sporcularımızı kutluyorum. Bu maçlardaki rakiplerin çok dişli ya da güçsüz olup olmaması doğrusu hiç önemli değil. Önemli olan göğsünde AY-YILDIZ taşıyan bizim çocukların verdikleri mücadele bizlerin göğsünü kabartmaya yetti. Sonuç ne kadar önemli olsa da verilen mücadele de o kadar önemlidir Buradan şunu anlıyorum ki takımın oluşmasında kişilerin görüşlerine göre değil yapacakları katkıya önem veren teknik ekibe de bir alkış gerekiyor. Geçmiş yıllarda bazı hocalar takımı oluştururken sporcuların görüş ve düşünüşlerine bakıyorlardı. Ya da oynadıkları takımın durumuna bakıyorlardı. Bugün gördüğüm kadarıyla ülkede bu durumu hak eden yani milli takımda yer alması gereken sporcular neredeyse hepsine şans verilmektedir. Şöyle bakıyorum da falan takımdan filan oyuncuyu da alsa diye düşündüğüm pek fazla isim yok. Seçici ben de olsam neredeyse aynı sporcuları kadroya alırdım.
Aslında düşüncem kişileri överek onları yükseltmek değildir. Önemli olan MİLLİ takımımızın ara sıra alınan FLAŞ sonuçlarla değil sürekli alınacak başarılarla anılması çok daha önemlidir. Hep diyoruz İngiliz ekolu, Alman sistemi ya da Brezilya futbolu… Şimdi artık TÜR MİLLİ TAKIMININ da bir SİSTEMİ olsun.. Oynayan kim olursa, çalıştıran kim olursa olsun sahaya çıktığında MİLLİ takımımız aynı ruh, aynı sistem ve aynı yürekle sahaya çıkabilsin. Bunu yarattığımızda inanın yıllar önce yaşanan Alman galibiyeti, Wembley zafer, Rus maçı gibi kavramları bırakıp takımımızın kalıcı ve sürekli başarılı olacak sonuçlarına ulaşacağız.
Yakaladığımız bu jenerasyonun devamı için ilgili kurum ve kuruluşlar vakit geçirmeden gerekli önlemleri almalılar. Alt yapılara önem verip Türkiye liglerinde yer alan tüm takımların kendi yetiştirdiği sporculara takımlarında süre vermeleri ve kadrolarında tutmaları için gerekli çalışmalar yapılmalıdır. Ve böylece milyonluk transferler yerine kendi yetiştirdiği sporculara imkan tanımış olacaklarını anlatmak ve uygulamak lazımdır. Daha önemlisi yıllarca yurt dışında oynayan sporcularımızın bir elin parmakları kadar olduğu ve sayabildiğimizi dikkate alırsak, bu gün onlarca sporcumuzun yurt dışında olduğu gerçeği ortadadır. Ayrıca hala dünyanın ünlü kulüpleri her maçımızı izlemekte ve yetişen sporcularımız dünya futbolunun gözdeleri arasına girmeyi hak etmektedirler. Bu gurur verici durumu daha ötelere taşımak amacımız olmalıdır.
Sizlerin de dikkatini çekti mi bilemiyorum ama benim izlediğim ilk iki maçımızda hakemleri dikkatle izledim. Ne VAR düşünüldü ne de VAR’ın yokluğu hissedildi. Adamlar basit birkaç hatanın oluştuğu, ancak sonuca tesir etmeyen birkaç hata dışında gayet olumlu maç yönettiler. Verdikleri kararlarda etrafına sporcular üşüşmedi. Küçük birkaç itiraz dışında fevkalade itirazlar olmadı. Umuyorum ki bu maçı ülkemizde maç yöneten tüm hakemler ve VAR hakemleri izlemiştir. Ben burada ülkemizde büyük paralar harcanarak uygulanan VAR sisteminin arzulanan başarıyı getirmediğinin üstüne basarak, yeniden değerlendirilmesini ve daha radikal kararlar alınmasını bekliyorum. VAR karar mekanizması değil hataları en aza indiren yardımcı olmasını bekliyorum. Çok önemli bir ihtisas gerektiren bu uygulamanın verdiği kararların en ufak tartışmaya yol açmaması için ne gerekiyorsa yapılmasını istiyorum. Bunları yazarken kesinlikle YABANCI hakem istemeyi de asla düşünmüyorum. Nasıl BİZİM ÇOCUKLAR başarıyorsa bizim hakemlerimizin de başaracağına inancım tamdır.
Ülkemiz yaşanan bu olumsuzluklar içerisinde bile canla başla yarışmaya ve başarılara ulaşmayı hak etmektedir. Her alanda bu başarı için kenetlenmeli ve birbirimize saygı göstermeyi-kabullenmeyi gerçekleştirmeliyiz.
BİZ ve BİZİM ÇOCUKLAR hak ediyoruz. Teşekkürler…