Yaz ayları hızlı bir şekilde kendini gösterirken aynı süratte susuzluk ortaya çıkıverdi. Hem de hiç hesapta yok iken...
Aslında ülkemiz üç tarafı denizlerle çevrili, her tarafından doğal su fışkıran bir cennet köşesidir. Biz bunu böyle bilir, böyle söylerdik. Ancak şimdi göletlere, derelere bakıyoruz da “felaket tellalı” dediğimiz kişilerin söyledikleri yavaş yavaş gerçekleşiyor. Kimine göre bilim adamı, kimine göre boşboğaz olan bu kişilere göre ülkemiz 2030 yılından itibaren kuraklıkla savaşacak. Ve bunu bağırmalarına rağmen kayda değer bir önlem alındığı da gözlenmiyor.
Bakınız şöyle, bir avuç Hollanda suyla değil, teknolojiyle neredeyse Avrupa’nın tarım ve hayvancılık başkenti olmuş. İsrail’e bakın hele! İçecek suyu yokken deniz suyunu arıtarak dünyanın tek tohum ve fidan imparatorluğunu kurmak üzere.
Bizler ne yapıyoruz, bizler; “susuzluk kapıda, Türkiye önlem alınmazsa büyük kuraklık yaşayacak ülkelerin başında yer alacak” diyen bu bilimsel açıklamayı yapanları felaket tellalı olarak suçlama işiyle uğraşıyoruz.
Geçmişi hatırlayan birçok tanıdığınız vardır. Eskilerde Banaz çayında insanı yutacak derecede su akardı. Şimdi hiç bakıyor musunuz. Şimdiden sadece bir karışcık su akıyor. O da 15-20 güne kadar dinmezse...
Hayat suyun ellerinin arasından geçiyor. Su yoksa yaşam yok!
Bugünden bunun önlemini alamazsak, hiç yoktan evimizde suyu tasarruflu kullanmazsak bizim çocuklarımız susuzluktan kırılacak inanın...
Anasayfa
Yazarlar
Avni Erdal Sarıoğlu
Yazı Detayı
Bu yazı 1597+ kez okundu.
SU VE HAYAT
Yaz ayları hızlı bir şekilde kendini gösterirken aynı süratte susuzluk ortaya çıkıverdi. Hem de hiç hesapta yok iken... Aslında ülkemiz üç tarafı denizlerle çevrili, her tarafından doğal su fışkıran bir cennet köşesidir. Biz bunu böyle bilir, böyle söylerdik. Ancak şimdi göletlere, derelere bakıyoruz da “felaket tellalı” dediğimiz kişilerin söyledikleri yavaş yavaş gerçekleşiyor. Kimine göre bilim adamı, kimine göre boşboğaz olan bu kişilere göre ülkemiz 2030 yılından itibaren kuraklıkla savaşacak. Ve bunu bağırmalarına rağmen kayda değer bir önlem alındığı da gözlenmiyor. Bakınız şöyle, bir avuç Hollanda suyla değil, teknolojiyle neredeyse Avrupa’nın tarım ve hayvancılık başkenti olmuş. İsrail’e bakın hele! İçecek suyu yokken deniz suyunu arıtarak dünyanın tek tohum ve fidan imparatorluğunu kurmak üzere. Bizler ne yapıyoruz, bizler; “susuzluk kapıda, Türkiye önlem alınmazsa büyük kuraklık yaşayacak ülkelerin başında yer alacak” diyen bu bilimsel açıklamayı yapanları felaket tellalı olarak suçlama işiyle uğraşıyoruz. Geçmişi hatırlayan birçok tanıdığınız vardır. Eskilerde Banaz çayında insanı yutacak derecede su akardı. Şimdi hiç bakıyor musunuz. Şimdiden sadece bir karışcık su akıyor. O da 15-20 güne kadar dinmezse... Hayat suyun ellerinin arasından geçiyor. Su yoksa yaşam yok! Bugünden bunun önlemini alamazsak, hiç yoktan evimizde suyu tasarruflu kullanmazsak bizim çocuklarımız susuzluktan kırılacak inanın...
Ekleme
Tarihi: 21 Haziran 2016 - Salı
SU VE HAYAT
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.