Neredeyse bir yılı buldu bu pandemi süreci. Tam olarak olmasa da yılı dolduruyor. Ama bizler hala bir türlü bu işi idrak edemedik. Yani maske takmamak için, hastalığı bitirmek için, ölümleri durdurmak için bir türlü gereken hassasiyeti gösteremiyoruz. Ne olur yani bir kere de olsun şu kuralların, uygulamanın, yaptırımların hakkını verelim. Doğrusunu görmemek, yapmamak için niye direniyoruz ki? Doğru ya da yanlış bu iş ile ilgili en basit önlem; “maske, mesafe, temizlik”. Yani uzmanların sözleri bu doğrultuda. Başka da çaremiz olmadığı için bizler bu kurallara uymak zorundayız. Maskenin basit anlamda bir tahlilini yapmak gerekirse, her koşulda yararlı olduğunu görüyoruz. Şimdi bu maske bizi gerçekten havadaki virüsten koruyor mu, korumuyor mu?  Sonuçta ağzımızı, burnumuzu kapadığımız maske bence koruyor. Yani bilimsel ve teknik olarak da uzmanlar bunu ispatlamış durumdadırlar. Onca insanın canını tehlikeye atacak değiller ya!... Bizler de onlara güvenmek zorundayız. Henüz bir ilacı veya aşısı dahi bulunamamışken en basitiyle maskeye hala esiriz. Ama bizler esarete alışık millet değiliz ki, hemen itiraz ediyor, baş kaldırıyoruz. İşin açık noktasını araştırıyor, buluyor ve bu işlerden nasıl sıyrılacağımızın derdine düşüyoruz. İşte maske takmayanlara uygulanan cezaların ardından bazı hukuksal gelişmeler yaşandı. 19. Ceza Dairesi, Bolu’da maske takmayan kadına ceza kesen polisin sadece tutanak tutma yetkisi olduğunu belirtti. Öte yandan cezai işlem uygulanan cadde ve merkezi yerlerde tıpkı radar levhası gibi uyarıcı unsurların asılması gerektiği belirtildi. Tabii ki yasa neyse uygulanması gereken de odur. Ancak bazı konuları toplumsal düşünmek lazım. Benim sağlığımı, hatta hayatımı tehlikeye atacak duruma ben dur derim. Bu maske karşıdaki kişinin taşıdığı virüsten bizi korumuyorsa, konuşurken ağzından çıkardığı tükrük zerreciklerinin bize geçmesini engellemiyorsa kimse takmasın. Ancak önlüyorsa da bi zahmet şu maskeyi takalım be kardeşim.    SİYASETİ VE RANTI BOŞVER!   Uşak’ta uzun zamandır ne oluyorsa, ne yaşanıyorsa ne yazık ki her meselede bir tek Milletvekili olarak Özkan Yalım’ın adını ve sözlerini duyuyoruz. En son doğalgaz olaylarında Yalım konuyu meclise getirirken, Uşak için yardım, ekip, destek çağrıları yaparken dışarılarda yaşayan tanıdıklarımız “SİZİN 1 MİLLETVEKİLİNİZ Mİ VAR?” diye soruyorlar.  Evet, bizim bir değil, 3 vekilimiz var ama ikisinin nerede olduğu, ne yaptığına dair bir belirti göremiyoruz.  Buna rağmen bir şeyler yapmaya çabalayan Özkan Yalım’a “siyasi rant peşinde koşmakla” suçlayan İsmail Güneş’e vatandaşlar şunu soruyor : - SİZ NİYE YAPMIYORSUNUZ?...