2020 yılı hiç iyi gelmedi. Özellikle Covit-19 denen salgın hastalık insanları, dengeyi, piyasayı ve moralleri bozdu. Bozmaya da devam ediyor. Tabii ki olay biraz bizlerde bitiyor. Kurallara uymaz, inatçılık yapar, hep bildiğimizi okursak elbette olacağı da bu olur.
Aylardır birileri Korona salgınını bitirmeyi, birileri umruna takmamayı, birileri de sanki bitirmemeyi hedeflemiş gibi duruyor. Çünkü görüntü ne yazık ki öyle...
Hadi her şeyden geçtik ama bu okulların ne olacağı hepimizi kaygılandırıyor. Okullar açılacak mı, açılmayacak mı, eğitim verilecek mi verilmeyecek mi büyük bir soru işareti. Zaten önceki dönemin yarısını heba ettik. Çocukların eğitim sistemi, öğrenme çabaları da boşu boşuna gitti. Ama en azından bundan sonrası için bir düzelme olsa diyoruz.
İşin gerçeği bu uzaktan eğitim öğrencilere pek uymadı. Zaten altyapımız da çok uygun değil. Çünkü sistem dersi veriyor, sonrası çocuğun isteğine kalmış artık. Dersini yapar, yapmaz. Ya da başka yerlerden kopyala yapıştır yapar orası büyük bir muamma...
Geçen dönemin uygulamasına bakıyorum da kimin ne yaptığı tam olarak belli değil!...
Bazı öğretmenler derleri verip sonucunu incelemezken, bazıları son noktasına kadar takip etti. Örneğin bir öğrencinin ödevini telefon uygulamalarından takip eden öğretmen, yapılmadığını görünce veliyi bilgilendirip çocuklarının ödev takibini yapmaları için uyardı. Ancak bazı öğretmenler de “bu iş bu kadar oluyor” diye işin ucunu salıverdi.
Böyle bir salgın beklenmediği için altyapı ve sistemi şartlara uydurulamadı. Aradan 3-4 ay geçti. İnşallah bu süreç içinde ilgili bakanlıklar çalışmalarını yapmış, eğitim, öğretim ve yaşamı düzenlemek için sisteme gerekli olan ayrıntıları eklemişlerdir.
Okulların 31 Ağustos tarihinde açılacağını ilan eden bakanlık, bu günlerde konuyla ilgili son noktayı koyacak. Okulların açılıp 15 sonrasında kapanacağını belirten bazı vatandaşlar bu durumda bir yılın daha heba olabileceğini belirtiyorlar. İnşallah bir olumsuzluk yaşanmaz...
Tatil, eğitimin aralanması, okulların kapalı olması elbette ileriyi düşünmeyen çocuklarımız için güzel şeyler. Ancak bir ülke için 1 yılın boşa gitmesi çok büyük bir olaydır.
Bunları yazarken 80 öncesindeki okul yılları aklıma geldi. O yıllarda bazı önemli günlerde öğretim boykot, kavga ve olaylarla sıkça aksamıştır. Küçücük bir olayda ortalık karışır, sonrasında okul tatil olurdu.
Bazı durumlarda da yazılıya çalışmayan bir kısım öğrenciler, sınavın ertelenmesi için bir karışıklık yaratmaya çalışarak yazılıdan “yırtma” girişiminde olurlardı. Aslında uyanıklık ve muziplik gibi görünen bu olay şimdiki dünya görüşüne göre ne yazık ki boşa geçmiş kocaman bir zaman olarak karşımıza çıkıyor...