Yaz geldi, neredeyse yarılandı bile. Evlenecek olan gençler ise sabırsızlıkla düğünlere izin çıkmasını beklediler. Sabrın sonu selamettir misali evlilikler ve düğünler başladı. Gözlemlerimize göre düğünlerde gerekli önlemler alınıyor.
Elbette millet düğün yapalım derken koronavirüse yakalanmak istemez. Bu sebepledir ki düğünlerde salonlar yerine açık alanlar tercih ediliyor. Topluluğun olduğu yerlere girişlerde maksimum hijyen kurallarına uyulmaya çalışılıyor. Konukların maske takmaları için mümkün olduğunca hassasiyet gösteriliyor. Sosyal mesafe biraz ihmal edilse de, eh artık o da olabildiğince deniliyor sanırım.
Şu var ki; koronavirüs salgınının özellikle bizim yöremize kazandırdığı en önemli unsur yemeklerdeki israf, düzen ve hijyen konularının keşfedilmesi oldu. Yemeklerdeki kişisel tabildot sistemi zorunlu olunca herkes kendi yiyeceğini, yiyeceği kadar alarak birincisi israfa mani olundu. İkincisi herkes karmakarışık ortaya kaşık sallayarak kimin ne yediği, ne kadar yediği ve ne derece sağlıklı olduğunu keşfettik sanırım. Önemli olan da bu değil mi?
Yıllardan beri hep söyledik, hep yazdık. Şu düğün yemeklerindeki kargaşa durumuna engel olalım, düzenli, tertipli kişiye özel bir kişilik kaplarda yemek yenilsin diye. Ama dinletemedik, bir türlü yaptıramadık ki korona herşeyi hizaya soktu sanırım.
Bence iyi de oldu. Çünkü çağdaşlığın, temizliğin ve mantığın gösterdiği de buydu.
İşin bir başka güzelliği de şu oldu. Yine düğünlerde takı olayı yoluna girdi.
Önceden düğünlerde kısa bir bölümde dans ve oyun bölümü yapıldıktan sonra en az bir, birbuçuk saat süren bir takı töreni olayımız vardı. Bu başladıktan sonra artık büyük olasılıkla düğün bitmiş sayılıyordu. Çünkü yöremizde oldukça kalabalık yapılan düğünlerde ev sahibinin o derecede misafiri olmaktadır. Haliyle salondan dışarılara taşan bitmek bilmeyen kuyruklar düğünün gerçek bir işkence bölümünü teşkil etmekteydi.
Şimdi takı olayına da mantıklı ve akılcı bir çözüm sağlandı. Davetli mesafe kuralına uyarak hazırladığı zarfını ortadaki sandık ya da bölmeye bırakarak takısını yapmış olacak.
Bu da güzel bir sistem. Çünkü kargaşa olmayacak, tokalaşma, öpüşme yapılmayacak ama takı takma yine yerine gelmiş olacak.
Bu söylediğimiz aksaklıkları yıllarca dile getirdik. Hatta zaman zaman bazı vatandaşlarımız bir şekilde uygulamaya koydu. Ama nedense bir türlü tam olarak kabullenilmedi. Şimdi ise insanları tehdit eden salgın bir hastalık sayesine akıl ve mantık kendisini kabul ettirdi.
Bence şimdi oldu gibi, inşallah her güzel şeyi hayatımıza sokmak için hastalık ve ölüm gibi şeyler bizlere aracılık etmez...