Artık yaşamımız neredeyse senaryolara göre ayarlanır oldu. Bir senaryo, bin yaşam... Yeni yılın hemen öncesinde yaşanan afaki olaylar başımızı döndürüyor. Çoğumuz bunları takip edemiyoruz bile. Çünkü senaryo yazıcı kardeşlerimiz o kadar çok ki, herhalde konuları paylaşmış olsalar gerek!... Bugün yılın son günü. Yani 2019 yılı adına yaşanan en son gün. Bu yıl nasıl geçti derseniz, çoğuna göre berbat. Toplumdaki, çevredeki, dünyadaki yaşanan olumsuzluklar kapkaramsar bir gösterge çıkardı ortaya. Savaşlar, ekonomik zorluklar, yaşamın kötülükleri... Gerçekten üzücü ve kötü bir yıl yaşadık. Bu olumsuz ve kötü olayların arasında tam da İstanbul’a kanal yapılsın, yapılmasın tartışmalarının tam ortasında yine ortaya bir mevzu atılıverdi, YERLİ otomobil... Gösterdiler, baktık. Anlattılar, dinledik. Açıkladılar, umutlandık... Yerli otomobil hakkında daha çok bekleyeceğiz ve çok şeyler duyacağız gibi... Özünde beğendik. Çok güzel bir tasarım, anlatılanlara göre çok yenilikçi bir teknoloji ve çok iddialı modeller. Şimdi muhalefet olanlar bu duruma binbir kulp takacaklar, körü körüne destekleyenler ise, “aldınız mııı!” naraları atacaklar. Yerli oto için fabrika kurulacak, bu fabrika iki yıl sonra faaliyete geçecek ve bugün bize tanıtılan araçları üretecek. Mantıklı mı? İki yıla kadar otomotiv ve teknoloji dünyasında neler değişecek... Elbette üretelim, hem de en iyisini, en sağlamını, en az yakan, en çok kaçanını. Ama bir meseleye bodoslama gitmek ne kadar doğru onu bilmemiz gerekiyor. Zira iki yıl önce bizlere tanıtılan siyah turunculu yerli otomobillere ne oldu, merak ediyorum. Neyse bekliyoruz, destekliyoruz. Yeter ki gerçekten yerli ve milli olsun... Yalnız şunu mutlaka söylemek lazım. Kanal İstanbul yapılacak, Boğaz’da kazalar önlenecek derken, bir geminin karaya çarpması (geminin klavuz kaptanı Rizeli imiş!), hiçbir hasar oluşmaması, kanal güzergahının Araplarca satın alınması... İstanbul’a yapılacak bir işte İstanbul belediye başkanının devre dışı bırakılmaya çalışılması... Ankara Belediye Başkanı, 6 ayda şu kadar kâr yaptık, bu kadar yolsuzluk tespit ettik derken insanları güldüren komik sahip rüşvet suçlaması yapılması... Akhisar Belediyesi aylık 116 bin 643 TL kira öderken, şu anda aynı araçları belediyenin bünyesine 66 bin liraya satın alması... Hasılı ortalıkta elektriğe, suya, doğalgaza, akaryakıta yüzde 50 civarında zam gelmesine rağmen 8 enflasyon çıkararak işçiye 15 zam verilmesi... Sizi rahatsız etmiyor mu?...