Birkaç yıldır yöremizde “altın” mücadelesi yapılıyor. Bir tarafta para, bir tarafta yaşam...
Para her zaman güçlüdür zaten. İstediğini elde eder, birilerini satın alır, gerekirse yok eder ama sonuçta istediğini elde eder işte.
Bizim çabamız ise çevremiz tahrip olması, doğa katledilmesin, yaşam zarar görmesin diyedir.
Murat Dağı’nda altın madeni çıkarılması için yoğun çaba sarfediyorlar. Tüm güçleriyle insanları, yasaları, siyasileri etki altına alıp amaçlarına hizmet eder hale getirmeye çalışıyorlar.
Oysa bizim çabamız güzelim ormanlar yok olmasın, yaşam zarar görmesin, hayvanların yaşam alanları katledilmesin. Dahası suyumuz zehirlenmesin, yok olmasın diyedir!...
Murat Dağı’na sahip çık! Yaşamına sahip çık diye onca insan mücadele ediyor. Murat Dağı’na gidiliyor, Uşak’a gidiliyor, İzmir’e gidiliyor ve Mahkemeyi izlemeye, Murat Dağı’na sahip çıkıldığını göstermeye Kütahya’ya gidiliyor.
İnsanlar elbirliğiyle omuz omuza Murat Dağı için çaba gösteriyor.
Cumartesi günü Murat Dağıma Dokunma Platformu ile birlikte diğer çevreci kuruluşların destekleriyle bir panel düzenlendi. “Murat Dağı’nda Altın Çıkarılmasının Etkileri” konulu panel Belediye Kültür Sarayında gerçekleştirildi. İnanır mısınız bu panele sadece 200 kadar duyarlı vatandaş katıldı.
Panel için İzmir’den gelen oldu, Denizli’den, Ulubey’den, Uşak’tan, Ankara’dan, İstanbul’dan gelen oldu. Ama Comburt’tan, Bahadır, Çamsu, Baltalı, Karacahisar ve Küçükler köylerinden gelen olmadı.
Dışarıdan gelenler Murat Dağı Yok Olmasın diye haykırırken, Murat Dağı’nda yaşayanlar adeta “Bana ne yaaa!.. Ne olursa olsun” der gibiydiler.
Uzmanlar madenin çıkarılmasıyla çevrenin, insanların ne derece zarar göreceğinden, siyanürün doğada, insan vücudunda nelere yol açacağından bahsettiler, ama dağın eteklerinde, altın çıkarılacak ocakların bir adım yakınında yaşayanlar sanki, “Atın ölümü arpadan olsun” der gibiydiler.
Oysa burada maden çıkarılması durumunda ilk olarak etkilenecek, ilk olarak zehirlenecek, ilk olarak ÖLECEK olan insanlar onlar.
Onca fedakar insan senin için çabalıyor. Madeni, siyanürün ne olduğunu, nelere yol açacağını “SANA ANLATMAK İÇİN” elini taşın altına koyuyor. Peki sen neden destek vermiyorsun. Seni ilgilendiren konulara niye duyarsız kalıyorsun. Yarın herşey bittiğinde yardım feryatlarını duyan olmayacak, biliyor musun?
Eşme’de Kışladağ’da harap edilen dağların, tepelerin durumunu görmüyor musun? Kendini bıraktın desen bile çocuklarını, torunlarını hiç mi düşünmüyorsun.
Murat Dağı gibi Kaz dağlarında, Fatsa’da, Çanakkale’de, Bergama’da kısacası yurdun her yerinde talan edilen cennet topraklarımıza sahip çıkmak hepimizin borcudur. Birilerinin parayla sattığı bu toprakları ATALARIMIZ CANLARIYLA kazanmadı mı?
Yarın çok geç olacak, Murat Dağı’na, yaşamına sahip çık. Yoksa yaşanacak yer bulamayacaksın...