Geçtiğimiz hafta İstanbul’da yaşanan araç sergisi bir çok insanı şaşkına çevirdi. Bazılarının da yüreklerini burktu. Belediyede yaşanan araç israfı gerçekten de oldukça şaşırtıcı bir durum gibi görünüyor.
Bir belediye düşünün ki; bünyesinde çalışmadığı halde binlerce kişiye maaş ödüyor.
Bir belediye düşünün ki, kendi satın aldığı veya kiraladığı araçlarını başkalarının kullanımına veriyor. Üstelikte yakıtlarının faturasını da kendisi ödüyor. Ve en önemlisi araçların çoğunun 100 km’de 4-5 litre yakıt harcadığı bilinirken bu araçlara 100 km’de 40, 50, 60 litre yakıt harcaması fatura ediliyor.
Yine bir belediye düşünün ki; oraya buraya sebebi ve gerekçesi bildirilmeden yüksek meblağda paralar aktarılıyor.
Bu nasıl bir iştir. Bu ne biçim çelişkidir.
Haram, israf, günah kavramı kimler içindir. Yoksa bazıları için böyle bir kavram yok mudur ya da geçersiz midir?
Şimdi o olayı baştan alalım. Bu olayı ilgili belediye başkanı şov amacı ile yapmış olsa aslı olmayan bir durumu bu şekilde tüm ülke hatta dünya kamuoyu önünde nasıl yapabilir ki?
Diğer taraftan hiçbir devlet yetkilisinden, eski belediye başkanlarından bir açıklama yapılması gerekmiyor mu? Elbette gerekiyor. Ama bunlardan çıkmaya ses, yandaş basından misliyle çıkıyor. Bir basın kuruluşu siyasi kesimin avukatlığını neden yapar ki? Yoksa kendilerinin de bir menfaatleri mi vardır acaba?
İstanbul’da Yenikapı’da sergilenen araç sayısının bini aştığı belirtiliyor. İlgili belediye başkanına, ilgili bakanlık, “belediye işi şov işi değildir” demiş. Gerçekten de doğru. Şayet başkan şov yapıyorsa bunu açığa çıkarmaları lazımdır. Ama şov yapmıyorsa kendilerinin de gerekli yasal işlemlere başlaması kaçınılmaz olmalıdır.
Hatta bakan, “paralar çarçur ediliyorsa mahkemeye başvurulmalıdır” diyor. Sayın bakan mahkemeye gidene kadar zatıalinizin bir müfettiş göndererek bunları araştırmanız gerekmiyor mu? Bu israfa, bu talana, bu müsrifliğe dur demeniz gerekmiyor mu?
Şimdi olayı kendimiz açısından düşünerek şöyle bir zihin muhasebesi yapalım.
Bu orana göre yaklaşık 350 bin nüfuslu Uşak ilinde 30 araç, Banaz ilçesinde 4-5 araç keyfi olarak birilerinin kullanımına verilse ve yakıtları belediyeden karşılansa, araçları ne amaçla, nerelerde kullandığı bilinmeyen bu kişilerin sizlerin vergileriyle böyle bir beleş yaşan kursa ne düşünürsünüz? Gönlünüz razı olur mu? Vicdanlar rahatsız olmaz mı?
Binlerce yetimin, garibin hakkını gaspetmek insanları zerre kadar olsa hiç rahatsız etmez mi acaba? Bu müslümanlığa ve insanlığa sığar mı sizce?..