Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

A. Erkin Sarıoğlu
Köşe Yazarı
A. Erkin Sarıoğlu
 

EP ERKEN SEÇİM

Aslında hiç hazzetmiyorum, şu seçim havalarını. Zira içime bir sıkıntı geliyor. Gereksiz konuşmalar, gereksiz israflar ve gereksiz propagandalar. Üstüne üstlük seviyede yerlere kadar inince değmeyin gitsin. Hani sıkıcı maçlar gibi “bitse de gitsek” babından gibi geliyor bana. Bir yandan anket şirketleri maniplasyona devam ediyor, bir yandan siyasiler anketlere göre değerlendirme yaparak halkı yönlendirmeye çalışıyor-lar. Şimdi gözler 24 Haziran’a çevrildi. Her şey buna göre planlanıyor. Oysa geçenlerde bir siyasiye sormuşlardı; “erken seçim” var mı diye. Asla ve kat’a deniyordu. Ben de seviniyordum. Bir seçim olasılığını görmeme rağmen “olmasın” diye içimden dualar ediyordum. Her şey zamanında olsun diye. Tabi bizim dualar ne kadar geçerli olacak anlıyorsunuzdur. Yani biz olmayacak duaya amin demişiz. Ve geldik erken seçime. Öncelikle bu seçim atmosferinde kullanılan DİL hiç ama hiç hoşuma gitmedi. Nasıl aramazsın eski siyasileri. Onları sevmezdik ama, onlar bu günkü siyasilere göre daha bilinçli ve daha bir devlet adamı kıvamında insanlardı. Konuşmalarını dinledikçe keyf almamak mümkün mü? Hele yaşı yetişenlerin kulaklarında hala mırıldanmaları duyulur gibi olan bir Osman BÖLÜKBAŞI’mız vardı. Dinledikçe dinlersiniz, o da dinlendikçe konuşurdu. Güzel yerlere gelemedi ama bizim belleklerimizde güzel yerler edindi. Cumhurbaşkanlığı seçimi var. Yine yaşımız ortaya çıkacak ama. Yıllar yıllar önce bu şirin ilçemizden de bir CUMHURBAŞKANI adayımız çıkmıştı. Adını anımsayacaksınız Halil KARABIYIK. Orman Dairesi yakınlarındaki evinin çatısına oldukça uzun bir TÜRK BAYRAĞI diktirmişti ve o muhterem kişi de Banaz’ımızdan yüreklenmiş, bir cumhurbaşkanı adayı olmuştu. Rahmetle analım. Şu gün için erken seçim yapılacak. Ama ilk etapta öncelik CUMHURBAŞKANI seçiminde. Milletvekillikleri kimsenin umura değil daha. Elbette onlar daha da önemli ama adaylar netleşmediğinden şimdilik onlara bakan yok. Bir de siyasi partilerin milletvekili adaylarını hangi usullerle belirleyecekleri tam olarak netleşmiş değil. Benim arzum tüm siyasilerin üye bazında yapılacak seçimlerle sıralamaların belirlenmesi olmalıdır. Liderlerin belirleyeceği vekil listeleri bence makbul değil. Öncelikle o siyasi parti üyeleri tarafından sıralama gerçekleştirilmeli. Burada dikkat edilecek bir şey daha var, o da yönetici kadroların liderlerce belirlenmesi diyeceğim ama artık onunda hükmü kalmayacak. Yeni sistem gerçekleştiğinde bakanlar, CUMHURBAŞKANI tarafından parlamenterler dışından da belirlenebile-ceği için ÇEKİRDEK kadronun bir önemi kalmıyor.. Rahmetli ÖZAL döneminde düşünülen ancak hayata geçirilemeyen TÜRKİYE MİLLET-VEKİLLİĞİ’de aslında olabilecek bir durumdu; gerçekleşmedi. Şimdi halâ anlamakta güçlük çektiğim bir durum var. Bakanlar meclis dışından olabilecekse niçin 550 vekili 600'e çıkardık. Bunun cevabını bir türlü bulabilmiş değilim. Evet nüfusumuz artmakta. Ancak bizim düşünüşlerimize göre 400 vekil bizim işimizi fazlasıyla görebilecek sayı olabilirdi. Olmadı. Şu üslup meselesini bir daha dile getirmek istiyorum. Her kim olursa olsun insanları nitelendirmesinler. Birbirlerine seviyenin altında konuşmasınlar. Bize PROJE sunsunlar. Bizler o projelere bakarak adaylara OY verelim. Yoksa sesi en çok çıkan, daha iyi bağıran veya birbirini en iyi suçlayana değil. 6 aday çıksın meydana. Anlatsınlar. Dinleyelim.. Hatta meydanlara bile çıkmalarına, mitingler yapmalarına gerek yok. Hani o tarafsız diye nitelendirdiğimiz televizyon var ya. İşte oraya sırayla çıksınlar. Döksünler eteklerindeki taşı ve seçim günü gelsin, verelim oylarımızı. Birinci bölümde salt çoğunluğu sağlayan çıkarsa ne ala. Çıkmazsa ikinci turda en çok oy alan iki adaydan birini CUMHURBAŞKANI seçiverelim. Ama gel gelelim, bu kez daha farklı bir durum var. Seçtiğimiz Cumhurbaşkanının arkasında yeterli vekil çoğunluğu olmaz ise işte o zaman yaşanacaklar daha üzüntü verici olabilir. Rahat çalışamayan bir CUM-HURBAŞKANI bana göre başarılı olamaz. İstediği yasalar çıkmaz ve ülkemiz daha zor günler yaşayabilir. İşte o dönem gelirse KOALİSYON-LARDAN daha vahim bir yönetim tarzı oluşabilir. Eyyy UŞAKLILAR. Ve Eyyy siyasi partilerin temsilcileri. Üyeleri ve de delegeleri... Şimdi sizden küçük bir ricada bulunmak istiyorum. Milletvekillerinin tespit edilmesinde ne olursunuz sizler söz sahibi olun. Adayları siz belirleyin. Kaliteli aday belirlenirse UŞAK için daha yararlı olur. Geçmişe bir bakın yıllar yılı bir bakan çıkaramadık. “Bakan ne olacak?” demeyin. Bakanı olan il süper hizmetlere sahne oluyor. Yatırımlar oluk oluk akıyor. Bir havaalanını bile istediğimiz gibi çalıştıramıyoruz. Dikkatli olun. Aday seçme döneminde olmaz mı? Oy kullanıp kullanmayacağınızı sanırım kontrol etmişsinizdir. Bu dönemlerde vatandaşlık görevinizi mutlaka yapınız. Oyunuzu kullanınız. Ve oyunuza sahip çıkınız. Sandık kurullarında görev alıp, seçim sonrası oyla-rınızın doğru sayıldığını takip ediniz. Sonrasını büyüklerimiz bilir dersiniz. 24 Haziran güzelliklerle gelsin Kimseyi acıtmadan, olgunluk içerisinde geçsin. Kazanmakta var kaybetmekte. Ancak KAZANMAK için her yol MÜBAH değildir. Kazananı tebrik etmek, kaybedeni daha çok çalışmaya teşvik etmek önemlidir. Her şey ülkemiz adına güzel olsun GÜZELLİKLER getirsin...
Ekleme Tarihi: 17 Mayıs 2018 - Perşembe

EP ERKEN SEÇİM

Aslında hiç hazzetmiyorum, şu seçim havalarını. Zira içime bir sıkıntı geliyor. Gereksiz konuşmalar, gereksiz israflar ve gereksiz propagandalar. Üstüne üstlük seviyede yerlere kadar inince değmeyin gitsin. Hani sıkıcı maçlar gibi “bitse de gitsek” babından gibi geliyor bana. Bir yandan anket şirketleri maniplasyona devam ediyor, bir yandan siyasiler anketlere göre değerlendirme yaparak halkı yönlendirmeye çalışıyor-lar.
Şimdi gözler 24 Haziran’a çevrildi. Her şey buna göre planlanıyor. Oysa geçenlerde bir siyasiye sormuşlardı; “erken seçim” var mı diye. Asla ve kat’a deniyordu. Ben de seviniyordum. Bir seçim olasılığını görmeme rağmen “olmasın” diye içimden dualar ediyordum. Her şey zamanında olsun diye. Tabi bizim dualar ne kadar geçerli olacak anlıyorsunuzdur. Yani biz olmayacak duaya amin demişiz. Ve geldik erken seçime.
Öncelikle bu seçim atmosferinde kullanılan DİL hiç ama hiç hoşuma gitmedi. Nasıl aramazsın eski siyasileri.

Onları sevmezdik ama, onlar bu günkü siyasilere göre daha bilinçli ve daha bir devlet adamı kıvamında insanlardı. Konuşmalarını dinledikçe keyf almamak mümkün mü? Hele yaşı yetişenlerin kulaklarında hala mırıldanmaları duyulur gibi olan bir Osman BÖLÜKBAŞI’mız vardı. Dinledikçe dinlersiniz, o da dinlendikçe konuşurdu. Güzel yerlere gelemedi ama bizim belleklerimizde güzel yerler edindi.
Cumhurbaşkanlığı seçimi var. Yine yaşımız ortaya çıkacak ama. Yıllar yıllar önce bu şirin ilçemizden de bir CUMHURBAŞKANI adayımız çıkmıştı. Adını anımsayacaksınız Halil KARABIYIK. Orman Dairesi yakınlarındaki evinin çatısına oldukça uzun bir TÜRK BAYRAĞI diktirmişti ve o muhterem kişi de Banaz’ımızdan yüreklenmiş, bir cumhurbaşkanı adayı olmuştu. Rahmetle analım.
Şu gün için erken seçim yapılacak. Ama ilk etapta öncelik CUMHURBAŞKANI seçiminde. Milletvekillikleri kimsenin umura değil daha. Elbette onlar daha da önemli ama adaylar netleşmediğinden şimdilik onlara bakan yok.
Bir de siyasi partilerin milletvekili adaylarını hangi usullerle belirleyecekleri tam olarak netleşmiş değil. Benim arzum tüm siyasilerin üye bazında yapılacak seçimlerle sıralamaların belirlenmesi olmalıdır. Liderlerin belirleyeceği vekil listeleri bence makbul değil. Öncelikle o siyasi parti üyeleri tarafından sıralama gerçekleştirilmeli. Burada dikkat edilecek bir şey daha var, o da yönetici kadroların liderlerce belirlenmesi diyeceğim ama artık onunda hükmü kalmayacak. Yeni sistem gerçekleştiğinde bakanlar, CUMHURBAŞKANI tarafından parlamenterler dışından da belirlenebile-ceği için ÇEKİRDEK kadronun bir önemi kalmıyor.. Rahmetli ÖZAL döneminde düşünülen ancak hayata geçirilemeyen TÜRKİYE MİLLET-VEKİLLİĞİ’de aslında olabilecek bir durumdu; gerçekleşmedi.
Şimdi halâ anlamakta güçlük çektiğim bir durum var. Bakanlar meclis dışından olabilecekse niçin 550 vekili 600'e çıkardık. Bunun cevabını bir türlü bulabilmiş değilim. Evet nüfusumuz artmakta. Ancak bizim düşünüşlerimize göre 400 vekil bizim işimizi fazlasıyla görebilecek sayı olabilirdi. Olmadı.
Şu üslup meselesini bir daha dile getirmek istiyorum. Her kim olursa olsun insanları nitelendirmesinler. Birbirlerine seviyenin altında konuşmasınlar. Bize PROJE sunsunlar. Bizler o projelere bakarak adaylara OY verelim. Yoksa sesi en çok çıkan, daha iyi bağıran veya birbirini en iyi suçlayana değil.
6 aday çıksın meydana. Anlatsınlar. Dinleyelim.. Hatta meydanlara bile çıkmalarına, mitingler yapmalarına gerek yok. Hani o tarafsız diye nitelendirdiğimiz televizyon var ya. İşte oraya sırayla çıksınlar. Döksünler eteklerindeki taşı ve seçim günü gelsin, verelim oylarımızı. Birinci bölümde salt çoğunluğu sağlayan çıkarsa ne ala. Çıkmazsa ikinci turda en çok oy alan iki adaydan birini CUMHURBAŞKANI seçiverelim.
Ama gel gelelim, bu kez daha farklı bir durum var. Seçtiğimiz Cumhurbaşkanının arkasında yeterli vekil çoğunluğu olmaz ise işte o zaman yaşanacaklar daha üzüntü verici olabilir. Rahat çalışamayan bir CUM-HURBAŞKANI bana göre başarılı olamaz. İstediği yasalar çıkmaz ve ülkemiz daha zor günler yaşayabilir. İşte o dönem gelirse KOALİSYON-LARDAN daha vahim bir yönetim tarzı oluşabilir.
Eyyy UŞAKLILAR. Ve Eyyy siyasi partilerin temsilcileri. Üyeleri ve de delegeleri... Şimdi sizden küçük bir ricada bulunmak istiyorum. Milletvekillerinin tespit edilmesinde ne olursunuz sizler söz sahibi olun. Adayları siz belirleyin. Kaliteli aday belirlenirse UŞAK için daha yararlı olur. Geçmişe bir bakın yıllar yılı bir bakan çıkaramadık. “Bakan ne olacak?” demeyin. Bakanı olan il süper hizmetlere sahne oluyor. Yatırımlar oluk oluk akıyor. Bir havaalanını bile istediğimiz gibi çalıştıramıyoruz. Dikkatli olun. Aday seçme döneminde olmaz mı?
Oy kullanıp kullanmayacağınızı sanırım kontrol etmişsinizdir. Bu dönemlerde vatandaşlık görevinizi mutlaka yapınız. Oyunuzu kullanınız. Ve oyunuza sahip çıkınız. Sandık kurullarında görev alıp, seçim sonrası oyla-rınızın doğru sayıldığını takip ediniz. Sonrasını büyüklerimiz bilir dersiniz.
24 Haziran güzelliklerle gelsin Kimseyi acıtmadan, olgunluk içerisinde geçsin. Kazanmakta var kaybetmekte. Ancak KAZANMAK için her yol MÜBAH değildir. Kazananı tebrik etmek, kaybedeni daha çok çalışmaya teşvik etmek önemlidir. Her şey ülkemiz adına güzel olsun GÜZELLİKLER getirsin...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.