Herşeyi “yanlış yapmışız, aldatılmışız” diye savuşturmak ne kadar doğru ona vatandaş karar versin. Ancak yanlış olduğunu, sakıncalı olduğunu bile bile, hata olduğunu göre göre sesini çıkaramayan o kadar üst düzey siyasetçi var ki, onları konuşmak, onlara sormak lazım.
Yanlışa yanlışla gitmek işleri halletmez. Bilakis daha da vahim hale sokar, daha da kötü duruma götürür. Onun için bir kararı almadan önce sık dokuyup ince elemeliyiz.
Yıllar önce bir yasa çıkarıldı. Hırsız evinize girdiğinde yatak odanız haricinde yakalayıp olur ya silahla falan vurursanız suçlusunuz. Bu nasıl bir yasa anlaşılır gibi değil. Yani hırsıza adeta “yatak odasına girme de ne yaparsan yap” demek gibi bir şey!...
Arkasından zina suç olmaktan çıkarıldı. Biz müslüman bir ülkeyiz ve zina dinimize göre en büyük günahlardan birisi ama zinayı suç olmaktan çıkardık. Nasıl bir anlayış, çözebilene aşk olsun!...
Bunlar yanlış dedik, dinleyen olmadı.
Toplumun ahlak anlayışı değişti, bozuldu. Sonrasında küçük yaştaki çocuklara tacizler, istismarlar, tecavüzler arttı. Ve bu aralar kız yurtlarındaki taciz ve tecavüz olayları ortaya çıktı.
Ülkemizin konuyla ilgili bir bakanı “Bir kereden birşey olmaz” diye çok tartışılacak açıklamalarda bulundu.
“Yanlış” dedik. “Çocuklarımız bizim herşeyimiz, yaşam sebebimiz. Bazıları istemeden çok çocuk sahibi olup yurtlara gönderiyorsa bunları istismar ettirmeyin” dedik.
Bu arada küçük yaştaki kız çocuklarının evlendirilebilme tartışmaları başladı. “Yok 13 yaşında, yok 9 yaşında evlenebilir” diye. Buna da yanlış dedik. Ama toplumun sesini, sıkıntılarını dinleyen yok ki!...
Aradan yıllar geçti. Çocuklara yönelik tacizler, tecavüzler had safhaya ulaştı. 3 yaşındaki çocuklar bile istismara uğrar hale geldi. Çocukların yaşamları bitti, analar kahroldu. Ama kendini bilmeyen soysuzlar azmaya devam ettiler.
Bu konuda nihayet Cumhurbaşkanımız zina konusunda yanlış yapıldığını açıkladı. Çocuk istismarı ve zina konularında yasal düzenlemeler yapılması, caydırıcı cezalar getirilmesi gerektiği belirtildi.
İnşallah bu konuda kısa sürede bir şeyler yapılır, insanlar kendilerine çeki düzen verir, toplumun değer yargıları eski yerine oturur, umuyoruz...