Yaz aylarında düğünler son hızıyla devam ediyor. Herkes çocuklarının mürüvvetini görmenin mutluluğunu yaşıyor. Elbette “Harman yel ile, düğün el ile” diyerek, konu komşu, ahbap, akraba düğünleri şenlendiriyor. Düğünler de “erik dalı” ile kızılca kıyamet, bağırış çağırış “son ses” devem ediyor. İşte iş bundan sonra başlıyor. Eve gittiğinizde yatana kadar kulaklarınızda çıssstık çıstık sesi ve çınlaması çok uzun süre devam ediyor. Tabii ki düğünlerdeki müzik sesinin aşırılığından söz ediyoruz. Düğünlerdeki çalgı sesinin yüksekliği gerçekten aşırı rahatsızlık verici seviyede veriliyor. Bunu soruşturduğumuzda, bir müzisyen kardeşimiz, “benim güzel şeyler yapmam için salona hakim olmam lazım” diyor. Bir diğeri, “burası düğün alanı burda gürültü olmayacakta nerde olacak” diyor. Bir vatandaş ise müzisyenlerin yüksek sesli müziğin en kaliteli müzik olduğuna inandıklarını söylüyor. Hangisi, nasıl doğruysa bunun doğru olmadığını belirtmek isteriz. Bu işte en mantıklı yapılacak iş, salondaki müzik sistemine 3 hoparlör daha ilave edip salonun 5 köşesinden yırtınan değil, daha kısık ve daha kaliteli müzik vermektir. Yoksa başka formül de var mı acaba?...