Ülkemizdeki terör belası ve beraberinde gelen kargaşa hala devam ediyor. Geçen yıl yapılan seçimlerden sonra “analar ağlamasın, şehitler olmasın” diyerek iktidar olan parti, verdiği vaatleri yerine getirmiyor. Ne yazık ki,analar ağlamaya, şehitler gelmeye devam ediyor. Her şehit haberinde yüreğimiz yanıyor. Boğazımıza yumruk gibi bir cisim boğum boğum düğümleniyor. Doğu ve Güneydoğu’daki silahlar susmuyor, çukurlar kapanmıyor. Adeta hortlayan terör bir türlü ezilip yok edilemiyor. Bölgede zaman zaman sıkıyönetimler uygulansa da teröristlerin kökü bir türlü kesilemiyor. Oysa o bölgedeki ve tüm ülkedeki insanlar terörün bitmesi, ülkemizde kardeşliğin tesis edilmesi ve huzur içinde yaşamayı arzuluyorlar. Olaylara şöyle basit bir gözle baktığımızda sıkıyönetim olan bir yerde ev ev dolaşarak teröristleri toplamak imkansız mıdır? Sokağa çıkma yasağı konulduğunda silah atılan evleri tespit etmek, içindeki hainleri yakalamak çok mu zor? evet, biraz güçlükleri olduğunu biliyoruz ama çok zor olduğunu düşünmüyorum. Zira devlet demek güç demek. Devlet demek hakimiyet demektir. Hiç ama hiç kimse oralarda yaşayan tüm insanların bölücü, hain, terörist olduğunu düşünmesin. Orada da ülkesinin bütünlüğüne, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilelebet yaşamasına canıyla destek verecek insan çoktur. Güvenlik güçlerinin de suçlu-suçsuz demeden önüne geleni öldürdüğünü aklına getirmesin. Ancak kapı aralarından haince ateş açıp polisi, askeri şehit eden hainlerin varlığı da inkar edilemez. En önemli konu; şu kargaşa bir an önce bitsin, insanlar derin bir nefes alsın. Tek beklentimiz odur…