Asgari ücret nihayet belirlendi. İlgili bakan tarafından yapılan açıklamaya istinaden 22 bin 104 lira olan 2025 yılının asgari ücret rakamları bir çok çevreden tepki aldı. En az 28-30 bin lira beklentisi olan çalışanlar şok oldular.
Diğer taraftan da bir süredir asgari ücretin belirlenmesi için toplantılara katılan sendika temsilcileri de rakamın kabul edilemez olduğunu belirterek tepkilerini dile getirdiler.
İşin hükümet cephesine bakıldığında ise rakamın çok makul olduğu ve çalışanların enflasyona ezdirilmediği ifade edildi.
Konuşmasına dini sözcüklerle başlayan Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan; “Peygamber efendimizin işçinin alın teri kurumadan hakkını verin öğüdü, medeniyetimizin de özünü yansıtan güçlü bir erdem ve adalet çağrısıdır” diye rakamın 22 bin 104 lira olduğunu açıklayıverdi.
Ben de bir ara kafa karışıklığı ile “işçinin teri falan soğumadan” deyince “bu asgari ücretleri sayın bakan mı ödüyor ki” diye çelişkiye düştüm.
Peki sizler nasıl buluyorsunuz asgari ücret rakamını? Ben kendi adıma ve objektif olarak baktığımda bir işveren olarak ücreti yüksek buluyorum. Zira vergi, bağkur, ssk, harç, vergiler, defter tastiği, noter onayı ve sıraya girmeyen bir dünya vergi ve harçtan ödeme sırası zor geldiği için yüksek buluyorum. Ama Allah için bir ailenin geçinebilmesi için de asgari ücret rakamının en az 30 bin lira olmasını, işçi ve bağkur emekli maaşlarının 25 bin lira olmasının gerektiğini savunmaktayım. Bu memlekette 150 bin lira maaş alan bakan, müdür, müşavirler emeklilere 25 bin lirayı, çalışanlara 30 bin lirayı çok görmektedirler.
Ancak asıl mesele şu ki; garip olan belirlenen bu ücretin enflasyona karşı büyük bir rakam olduğu iddiasıdır. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan asgari ücrete yapılması gereken ek zam konusunda olumlu bir sonuç da çıkmadı. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Erdoğan; “Çalışanları enflasyona ezdirmeme sözüne sadık kaldık” dedi.
Önceki gün açıklanan asgari ücret tepkilere neden olurken ek zam beklenen Erdoğan'dan ise ‘sabır ve gayret' açıklaması geldi. Erdoğan, "İnşallah 2025 bir önceki seneden daha iyi olacak" düşüncesini dile getirdi.
Benim anlayamadığım başka bir durum ise bu enflasyon rakamlarıdır.
Şimdi;
Piyasadaki TÜİK enflasyon rakamları bile ortalama 58'lerde, ENAK enflasyon rakamları 78'lerde gezerken devletin yıllık artırdığı resmi vergi, harç vs. rakamlarına % 44 zam yaparken nasıl oluyor da % 30 olarak yapılan asgari ücret zamları karşısında çalışanlar enflasyona karşı ezdirilmemiş oluyor.
Gerçekten bu hesabı çözebilen var mı?
Ayrıca önceki zamanlar için yapılan dolar karşılaştır-malarının da neye göre, kime göre yapıldığını da anlamak mümkün değil. Uşak’ta gördüğüm pankartta 2002 yılında bir asgari ücretle 7 çeyrek altın alınabildiği ancak 2024'de 3,5 çeyrek altının zor alındığı iddia ediliyordu...