Takvimler, bir yılın daha bittiğini haber verirken yenisinin içeriye adım atacağını gösteriyor. Herkese göre değişik anlamlar katıyor yeni yıl. Örneğin, yurt dışı seyahatleri, yurt içinde en lüks otellerde çılgınca eğlenerek vakit geçirmek, kayak merkezlerinde kayak yapmak, en pahalı hediyeler almak, su gibi içkiler içmek, çevreye dolarlar savurmak ve binlercesi. Demek istiyorum ki yoksulla zenginin yeni yıl anlayışı, beklentisi birbirinden çok ama çok farklı. Bu farkı en iyi anlatan gerçek; varlıklı olanlar 600 liralık yeni yıl biletlerini seri halinde alırken yoksul insanlar ise 150 liralık çeyrek bilet almakta tereddüt edeceklerdir. Bu durumdaki vatandaşların yeni yılı heyecanla, sevinçle beklemeleri mümkün müdür? Zaten biletlerin kime çıkacağı bile bellidir. O nedenle garibana hayal kurmak bile lüks.
O zaman ne yapacağız? Başımızı iki elimizin arasına alıp düşüneceğiz. Aklı başında, güvendiğimiz dostlarımızdan yardım alacağız, akıl alacağız. Önce; geçmiş yılın muhasebesini yapacağız. Şu soruları soracağız. Geçen yılda hangi hedeflerimize ulaştık. Neleri yaptık neleri yapamadık? Neleri başardık, neleri başaramadık? Başarısız olmamızın sebepleri nelerdi? Kendimize mi güvendik yoksa başkalarına mı? Çocuklarımıza, eşimize örnek olarak iyi bir aile reisi olabildik mi? Onların güvenlerini kazanabildik mi? Topluma, dünyaya ayak uydurabildik mi? Geçmiş yıllardaki hatalarımızdan ders alıp dersimize iyi çalıştık mı, yoksa salla gitsin mi dedik?
Dünyamızda, çevremizde her köşe tutulmuş. Pazar yerinde bile boş dediğin bir yere sergi açayım desen gör bakalım başına neler gelecek. 2025 yılı; bizim için herhangi bir tarih değil aynı zamanda gerçekleri görme ve anlama yılı olmalıdır. İklim krizinden toplumsal adalete, eğitimden ekonomi politikalarına kadar her konuda daha duyarlı, daha aktif olmalıyız. Unutmayalım ki, değişim önce kişinin kendisinden başlar.
Yeni yıl demek; yeni başlangıçlar demektir. Bu başlangıçları birer şans olarak görmeli, hatalarımızı düzeltmek, eksikliklerimizi tamamlamak ve hayallerimizi gerçeğe dönüştürmeyi kafamıza koymalıyız. Vatandaş olarak bize düşen; yeni yılı sadece dilek dilemekle değil, eylemlerimizle, planlarımızla karşılamalıyız. Birbirimize daha sıkı sarılalım. Üstümüzdeki ölü toprağını atalım. Çünkü; en çok ihtiyaç duyduğumuz şey sevgi, anlayış ve dayanışmadır.
Yeni yıl; herkese sağlık, huzur ve mutluluklar getirsin…