Bir asırı aşmış yaşıyla Cumhuriyetimizin 101. yılını kutluyoruz. Gururluyuz, onurluyuz.
Bizler asırlardan beri hep zor şartların altında, bütün güçlükler üstümüzde yaşamışız. Bu günlere kolay gelmemişiz. Yani hiçbir varlığımızı kolay elde etmemişiz. Haliyle zor kazanılan para ve başarı kıymetli olur. Onun için de çok kıymetlidirler. Cumhuriyet ve bağımsızlığımız da böyledir. Bakınız sizlere 1933 yılında Uşak’ta çekilen “CUMHURİYETİ BÖYLE KAZANDIK” pankartlı fotoğrafı gözünüzün önüne getirmenizi öneriyorum. Fotoğrafa biraz daha dikkatli bakın. Bir resim yüzlerce sayfa yazının anlattıklarını tek bakışta anlatıveriyor.
Böyle kazanılmış bir cumhuriyete kim, ne maksatla dil uzatabilir. Ama maalesef yobaz fikirlerin nankör temsilciler yüz yıldır pusarak bu günlere kadar kinlerinden hala kurtulamamışlar.
Hepimizin elinde cep telefonu var. Girin bakın sosyal medyaya. Ne demek istediğimi çok iyi anlayacak-sınız. Bu ülkedeki eşsiz fazilet olan Cumhuriyet sayesinde Cumhuriyete nasıl düşmanlık yaptıklarını...
Ağızlarının salyalarıyla Cumhuriyet’e nasıl küfürler ettiklerini, kendi camialarına bu demokratik sistemin nasıl kötü bir şey olduğunu inandırmaya çalıştıklarını, oysa Cumhuriyet sayesinde özgürce düşünme, özgürce konuşma hakkını elde ettiklerini, Neredeyse tamamen yok olmuş olan Osmanlı’yı İngilizlerin gönderdiği ajanları Mustafa Kemal’in yıktığını, hainlikten kuduracak duruma gelince neredeyse tüm dünyanın şahit olduğu şanlı tarihimizin bile yalan olduğunu söyleyerek uydurma bir tarih yazmaya kalktıklarını, bu güzel memleketin güzel insanlarını nasıl putperestlikle suçladık-larını, her aşamada, “bu putları yıkacağız, Kemalistleri yok edeceğiz” gibisinden kin kustuklarını gördükçe gerçekten iğrendim.
Sosyal medyadaki bazı sayfalarda neredeyse “Ne Mutlu Türküm Diyene” demenin bile suç olduğunu herkes görüyor da yetkililer neden görmüyor acaba?... Atatürk’e hakaretler yağdırılan bir paylaşıma “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” yazan bir kişiye topyekün nasıl saldırdıklarına şahit oldum, şaşırdım kaldım. Oysa bu ülkenin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk değil midir? Onlarca savaş kazanmış, ömrünü bu vatan için harcamış, büyük bir önder, başkomutan değil midir O!...
Türkler tarafından kurulan bir ülke, Cumhuriyet; Atatürk ve arkadaşlarının ülkemiz için en uygun bulup kurduğu bir sistem değil miydi?
Olayın bir başka tarafını da değerlendirmek gerekirse bu yobaz fikirli insanlar yeniyi çiğneyip hazmetmeyip hep eskiye özlem duymaktalar. Ceddimiz, Atalarımız elbette ki minnet duyduğumuz şanlı geçmişimizdir. Bir örnek vermek gerekirse toplumdaki kaç insan öncelikle babasından daha çok dedesine, dedesinin dedesine minnet duyar, saygı duyar. Bir insan istisnalar haricinde babasını tanımaz da dedesini herşeyi olarak görür. Oysa bunlar düşmanlıklarına, hainlik-lerine Cumhuriyeti tanımazlar, demokrasiyi beğenmezler, Atatürk’ü sevmezler “İLLA DA” daha önceki ceddimiz derler. Dediğim gibi bütün geçmişimiz bizim için aynıdır ancak yakın tarihte yaşanan tarihi olayları da inkar etmenin amacı ve adı ne olabilir ki?
Onlar ne düşünürlerse düşünsünler bizler bu güzel, eşsiz Cumhuriyete minnettarız. Dolayısı ile ülkemizi kurtaran, Cumhuriyeti getiren ve demokrasiyi getiren büyük insan Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarına da sonsuz olarak minnettarız. Yedikleri çanağı pisleten hainlere inat!...
Cumhuriyetimizin 101. yıl herkese kutlu olsun...