Bizler nasıl bir girdabın içindeyiz. Nasıl bir sistem uygulanıyor anlayamıyoruz. Görevliler mi görevini tam yapmıyor yoksa insanlar mı görevlileri yanıltıyor ya da baskı mı yapıyor da denetlemeler, tahliller, kararlar, açıklamalar değişiyor anlayamıyoruz.
Son bir haftada ülkede DOMUT ETİ skandalı aldı başını gidiyor. ürünlerinde domur eti kullandığı iddiasıyla çok ünlü ve büyük bir zincir köfte markası önce suçlandı, sonra yanlış denildi, devamında açıklandı, en son olarak da linç edildi. Fakat bu kadar süreç içerisinde halâ gerçek nedir, neyin ne olduğu belirlenemedi.
İnsanlar sosyal medyada aldı eline telefonları, bu köftecinin restorantlarının boş görüntülerini çekti. “Oh olsun işte, siz domuz eti yedirirseniz böyle sinek avlarsınız” diye. Bir başkası da “adama iftira atarsınız ha! bakın işte insanlar sizin iftiralarınıza inanmıyor, köfteci de müşteri yoğunluğu gayet yüksek oranda devam ediyor”.
Aman Allahım, kimler nelerle uğraşıyor. Kimisi kan davalı düşmanı gibi saldırıyor, kimisi canı gibi savunuyor. Aslında her ikisi de yanlış, gelin yapmayın böyle. Gerçekleri öğrenmeden lütfen yargısız infaz yapmayın.
Zaten herkes diken üstünde. Hem ekonomik zorluklar, hem etrafımızdaki ateş çemberi. Ardından sokaklardaki canilerin yol açtığı kavga, gürültü, cinayetler. Bir de insanları derinden yaralayan barınak hayvanları cinayetleri inanın insanları yaşamdan soğuttu. Ne olacak bu gidişat, nereye varacak bu işin sonu?...
Şimdi herkes vicdanıyla, ahlâkıyla düşünsün. Ya bu domuz eti olayı komplo ise? Yani gerçekten doğru değilse!. Ya birileri birilerine kumpas kurmuşsa, ya da hesaplar kitaplar başka ise. Ne olacak bu vatandaşın hali!.
Her şeyden önce suçlu ise, bir yanlış yapmış ise sadece o değil, bütün yapanlar cezasını en ağır şekilde çeksin. Ama değilse de bu işletmenin yıllardır çalıştığı, çabaları, hakkıyla kazandığı itibarı bir anda tepetaklak edilmemeli. Hemen telefonları elimize alıp yargısız infaz yapmamalıyız. Ülkede büyümesin, gururla izlediğimiz bu ve bu gibi işletmeleri yanlış-doğru demeden karalamamız hiç doğru bir yol değil.
Bu konuda özellikle devlet kurumları da doğru, dürüst ve şeffaf olmalıdır. Vatandaşı kuşkuya düşürecek açıklamalar yapmadan sonucu doğru şekilde aktarmalıdır.
Mesela bu köfteci zincirinin linç edilmesi rakiplerine bayram yaptırıyordur. O bildiğimiz meşhur İsrail’li, Amerika’lı, Avrupa’lı tanınmış global hazır yemek şirketleri ne de memnun olmuştur. Çünkü ülkemizde onların en önemli ve en büyük rakibi meşhur KÖFTECİ Y.... değil miydi?
Yani olayı daha iyi inceleyerek sakin ve sağduyulu bir mantıkla ve net sonuçlarıyla değerlendirmeliyiz. Yoksa durum küçük büyük demeden bugün sana, yarın bana!...
BU YASAYI ACİLEN KALDIRIN
Bunun böyle olacağı belliydi. Yasa ile harekete geçen sokak hayvanları katliamları bağıra bağıra “GELİYORUM” dedi ve geldi. Daha önce ufak tefek kamuoyunu yoklayan toplu hayvan katliamları giderek artmaya ve büyümeye devam eden barınaklardaki toplu ölümler devam edecek ve hiç durmayacaktır. Çünkü ellerindeki bu alev topunu herkes bir yerlere atma çabasına girmiştir.
Bildiğiniz gibi 30 köpek, 13 kedi, 1 güvercin katledildiği Gebze'de korkunç olay tüm hayvan severleri hatta toplumu ayağa kaldırdı. Her ne kadar belediye yetkilileri hayvanları sokaklardan topladıklarını açıklasalar da hayvanların resmen itlaf edildiği sonucunu değiştirmeyecektir.
Şimdi açıkça ve net olarak soruyorum. Bu katliamlardan bu yasayı onaylayan, evet diyen, imza atanlar sorumlu değil mi? Aylardan beri “YANLIŞ BİR YASA, KATLİAM YASASI BU! YAPMAYIN, ETMEYİN” diye haykıran insanların sesini duymayan kesim, bu işlerin baş sorumlusudur. Siz halâ hayvanların toplu toplu katledilmesini seyredin bakalım.
Ya da her iki olayda da ayıklayabilirseniz ayıklayın pirincin taşını...