Müslümanlar olarak bir RAMAZAN ayına daha erişmenin mutluluğu var içimizde. ORUÇ ayı da dediğimiz bu mübarek günlerde insanlar elverdiği ölçüde ibadetlerini yerine getirip borçlarını ödemeye gayret ediyorlar. Ama reklamlarda olduğu için demiyorum, gerçekten “nerede o eski ramazanlar dedirtecek” ölçüde eski ramazanları lezzetine ulaşamıyoruz.
Bu durumları anlattıkça çocukluk yıllarımın ramazan-ları belleğimden şeritler halinde geçiyor. Doğrusunu söylemek gerekirse “yıl yıldan 10 gün önce geldiği için” bu mübarek günler ayları yılları dönüşümler halinde yaşatıyor. Yani ramazan yılın her ayına rastlıyor ve dört mevsimi yaşayıp geliyorsunuz. Yazın en sıcak kavurucu günlerinde 17-18 saat açlığa dayanan vücutlar kışın da eksi 10-15 demeden mukavim bir halde orucunu tutabiliyor insanlar.
Anlıyorum ki dayanmanın en önemli nedenlerinden biri de inanç ve itikat. Eh biraz da hava koşulları insanların istediği kıvamda oluverirse değmeyin keyfe...
Her ramazan kendine özgü besinlerin yenebildiği sofralara şahitlik ediyor. İlk akla geliveren HURMA. Genelde Arap ülkelerinde yetişen bu meyvenin otantik bir karakteri var. Dedim ya çocukluk yıllarımızda sofrada kıt kanaat bir çeşit hurma bulunurken şimdi onlarcası var.
Ve hepsinin tadı lezzeti ve fiyatı farklı. Elbette gelişen dünya düzeninde hurma yetiştiricileri de buna ayak uydurup kaliteli ve tadı farklı hurma yetiştirmişler. Oruç açmanın en akla gelen ilklerinden biri hurma aynı zamanda vücudun dengelerini koruma ve kurmada önemli özelliklere sahip.
ÇORBA, Ramazanın vazgeçilmez yiyeceklerindendir. Hani iftar sofralarının olmazsa olmazıdır. O kadar saat aç susuz bekledikten sonra içilen bardak bardak suyun arkasında kaşıklanan çorba saatlerdir uyuşukluk içinde olan metabolizmayı adeta ateşlemektedir ve can vermektedir. Sonrasında “vallahi tıkandım” cümlesi yeme isteğinizin sonlandığını işaret etmektedir. Gel gelelim insanoğlu doyumsuz oluyor. Tıkandım dedikten sonra daha ne kadar yiyebildiğimizi ancak iftar sofralarında görebilmekteyiz.
TATLILAR, vücudun direncini artırmak adına mevsimine göre mutlaka sofralarda bulunur. Kadayıf başta gelenlerindendir. Ancak hafif oluşu nedeniyle güllaçta vazgeçilmezler arasındadır. Yalnız tatlının bulunduğu sofralarda birden hücum etmek yerine sağlığımızı dikkate alarak ölçülü yemeye çalışmalıyız. Arkasından gelecek aksaklıların giderilmesi hasarlı olabilir. Şekere dikkat..
YUFKA yöremizde en çok tüketilen Ramazan yiyeceğidir. Günler öncesinde ekmek evlerinde imece usulü yapılıp büyük desteler halinde yığılarak hazırlanan yufka hem ekonomik ve hem de doyurucu özelliklere sahiptir. Buğdayın tüm özelliklerini üzerinde taşıyan yufkanın has unlardan yapılanı hem mideyi yorar hem de hazmı zor bir yiyecektir. Bol kepekli ve yörenin evinli buğdaylarının unuyla yapılan yufkalar en sağlıklı olanıdır. Sahurda yufka ile yapılan muskalar insanları 18 saat boyunca tok tutmak adına biçilmiş kaftandır.
İslam aleminin bu mübarek günlerinde fakirleri doyurmakta esastır. Günlerdir midelerine sıcak bir çorba girmemiş garip insanların karnını doyurmak ziyadesiyle sevaptır. Günümüzde bazı kurum ve kuruluşlar tarafından hazırlanan iftar çadırları görünüşte uygun göründe de amaç dışına taşırıldığı için kabul görmemektedir. Hele siyasilerin bu durumu istifade amacıyla yaptıkları ise asla kabul edilemez.
Bazı kurum ve kuruluşlarca düzenlenen iftar sofralarında şehrin ileri gelenlerini görmek beni mutlu etmiyor. Oralarda fakir fukara ve ihtiyacı olanları görmemiz gerekirken, her gün sofralarında hiç eksiksiz beslenenleri görmek arzu etmediğimiz manzaralardan..
Ramazan ayının akıldan çıkmayan özelliklerinden biri de TERAVİ NAMAZIDIR. Saatlerce aç-susuz kaldıktan sonra, kıtlıktan çıkmışçasına yenilen akşam yemeğinin ardında bu namazı kılmak, vücudun sağlığı açısından son derece önemlidir. Bu namaz sayesinde vücut moral bulmakta ve yeni güne hazır hale gelebilmektedir.
Ramazan ayının dillerden düşmeyen önemli soruları vardır. Yılları yılı sorulmaktan bıkılmamış, cevaplanmaktan usanılmamıştır. Orucu bozan maddeler. Şu bozar mı, şu bozmaz mı. Sakız çiğnemekle oruç bozulur mu falan filan. Bir çok insan bu soruların cevaplarını tam ve doğru olarak bilmekle birlikte yeniden sormak için adeta yarışa girmektedirler. Ancak bazı din adına söylemlerde bulunanların yaptıkları yorumlar da dinimizi dejenere etmek adına fazlasıyla abartılmaktadır.
DAVULCULAR.. Ramazanın şenlendiricileri.. Geçmiş yıllara oranla fazla revaçta olmasa da gecenin karanlığını manileriyle ışıklandıran davulcular.. Hala çalmaya devam ediyorlar. Ne var ki apartmanların en üst katlarına ulaşamasalar da onlarda bu ayı iple çekiyorlar. Toplayacakları bahşişlerle bir yaralarına merhem olacak imkanları arıyorlar..
Ramazan ayında fitre ve zekat vermek esastır. Unutmadan imkanlarınız ölçüsünde bunları yerine getirirseniz, yapacağınız yardımlarla muhtaç insanları sevindirirsiniz.
Uyarı olarakta şunu söylemek istiyorum. Sağlığınız ORUÇ tutmaya izin vermiyorsa, bir fakire ödeyeceğiniz bir miktar para ile bu görevinizi hiç olmaya yerine getirmiş olursunuz. Dinimizin güzelliklerinden biri de budur işte.
Son olarak uykuya oruç tutturmayın. Ve güzellikleri yaşayarak ibadetinizi yapın.
Ramazanınız mübarek olsun..