Hoş gel 2024, hoş gel. Giden yıllar içimizde hep acılar bırakarak gittiler. Anımsamak istemediğimiz onlarca acı anıların, izleri elbette duracak ve unutulmayacak.. Ama diyorum ki; her giden yılın gittiğine sevinip yeni yıldan umutlanırken ne yazıktır ki giden yılları mum ile aramayı sürdürmüşüz. “Nisan Bir” yazı konumuz olmuş. “Dengesizlik”, “Çember Daralıyor” demişiz. “Geleceğimiz ve Öğretmenlerimiz” yazımıza “Öğretmenler Derneği”ni eklemişiz. Ama arar olduk her yeni yıl da. “Hoş gel” desekte hoş gelmeyeceği ayağını sürüdüğünden belli. Korkuyorum ki 2023'den daha da kötü günlere gebeyiz gibime geliyor. Bunları sağda solda eşe dosta aktardığımda “yahu bu kadar karamsar olma” deseler de ben içimdeki duyguları frenleyemiyorum. Yine de diyorum ki ben yanılmış olayım yeni yıl GÜZELLİKLER getirsin. Yüzümü kara çıkarsın vallahi kabul…
Geçtiğimiz yılın en acı veren olayı mutlaka 6 Şubat’ta yaşadığımız büyük deprem felaketidir. Unutulmaz. Binlerce insanımızın zemherinin soğuğunda toprağa yerleştirdik.
Kalanlara sabır dilemek düştü bizlere. Filenin sultanlarının dünya şampiyonluğuna ne kadar sevinsekte acı üstün geldi.
Şimdi geçen yıl yani 52 hafta sizlere nelerden söz etmişim, neler yazmışım başlıklarıyla anımsatmak istedim. Bir bakıma 2023'ün özeti olacak adeta. İlk hafta “hoş gel” demişim, 2023'e.. Ama hoş gelmedi bilindiği gibi. Ardından “Seçim Geliyor Seçim” diyerek Cumhurbaşkanlığı seçimini anımsatmışım. “Gazetecilik Hikayem” olmuş bir sonraki yazım. “Haydi Bakalım” diyerek devam etmişim. Ve ardından büyük tehlike “Kuraklık” tan söz etmişim. Ve Bunca söylemlerden “SIKILDIM” diyerek dem vurmuşum. Deprem anını “Sessizlik” olarak aktarmışım. “Yıkıldık Ama Yılmayacağız” diye ilave etmişim. Sorunları “Aşmalıyız”. Ve o günlere damga vuran “KIZILAY” yazımıza konu olmuş. Ardından “Seçim Takvimi Belli Oldu” diyerek insanları bilgilendirmişiz.
“Mart Sancısı” ve Koaliyon”, “Bir Seçim Hikayesi ve “Soğan”ı anımsatmışız. “14 Mayıs’a Doğru” ve “Haydi Gözünüz Aydın” diye ses vermişiz. “Bu Mayıs”, “Son Düzlük” ve “Seçemedik mi” diyerek haftaları tüketmişiz. “Bi Daha” demişiz. “Haydi Yeniden Sandığa” diye seslenmişiz. “Karar” ve “Kazanan Haklıdır” diyerek futbola geçmişiz. “Bir Asırı Geride Bırakırken”, “Kaderimse Çekerim” demişiz. “Futbolda Sezon Biterken”, “Eğitim” ve Babalara Selam” diyerek doğa ve yaşamdan söz etmişiz. “Karmaşık Duygular” yine depreşmiş bu yazımda. “Elektrik” hepimizin derdi diyerek yazmışız. Sonra “Ambaraltı” konumuz olmuş.
“Emekliyiz Biz” diyerek dertlenmişiz. “Yanacağız”, “İşimiz Zor” diyerek “GÜRÜLTÜ”den söz etmişiz. Sonra “MUTLULUK”a uzanmış satırlarımız. “İyi Demek Adet Olmuş” diyerek devam etmişiz. Sporda “Sezon Başlarken”i anlatmışız. “Uyanık Olmak Yetmiyor” diye insanları uyarmayı seçmişiz. “Doğa ve İnsan”, “Teknolojinin Getirdikleri”, “Elimizdeki Tehlike SİGARA”dan açmışız konuyu. “Kötü Alışkanlıklar” her zamanki gibi konumuz olmuş. “Bir Daha Yazalım Bakalım” diyerek yazımızı yinelemişiz. “Bize de ver ALLAHIM”. “101. Yıl”, “Cahillik Çok Zor” demişiz. “Yaşayacak” diyerek CUMHURİYET’i kutsallaştırmışız. “Çarşı Pazar Sorunları” konumuz olmuş. 10 Kasımlara doğru “ATATÜRK”ü anmışız. “Akıllandıkça” .. dedik. Ve “Sen SİVAS’I Seyret Yar, Ben de Beni” deyiverdik. Eğitim ve sorunları her zamanki derdimiz. “Haydi Köy Okulları Açalım” diyerek kanayan bir yaradan söz ettik.
“Parayla Saadet Olur mu” diye sorduk. “Geçmişten Birkaç Satır” ve “Kulaklara Küpe”, “Hayat Destek ile Efsane kasımdan bahsettik. “Sıcaktan Soğuğa Hikayeler” ile içimizin sızladığını aktardık satırlara “UŞAKSPOR” için.. “Hayvan Hakları” ndan bahsediverdik birkaç satırla “Ortaya Karışık” bir şeyler sunduk. Ve “Yaklaşan Seçim Atmosferi” ile sona geliverdik.
Koca bir yılı devirdik satırlarla. Sürekli “gelecek daha güzel olsun” diye dileklerde bulunduk. Bir çoğu kendimiz için değil, çocuklarımız, torunlarımız ve ülkemiz için. Kan ve gözyaşı bizden uzak dursun diye. Silahlar masum insanlarının canını almasın diye. Kahpe kurşunlar gençlerimize değmesin diye. Ülkesini koruyan Mehmetçiğimize bir şey olmasın diye..
Şimdi yeni bir yıla gireceğiz de ne değişecek bilemiyorum, takvim yapraklarındaki rakamlardan başka. Ümidimiz daha sağlıklı, daha mutlu ve daha güzel günleri ulusça dünya ile güzellikler içinde yaşayabilmekten başka bir şey istemiyoruz. İnanın öyle bir an geliyor ki ne asgari ücret, ne maaş artışı insanın umurunda olmuyor. HUZUR olmadıktan sonra. İlk başta gelen sağlık ve huzur bizler için. Sanırım herkes de böyle düşünür. Güneşte kara delik varmış benim umurumda değil vallahi. Dünya yok olacaksa biz kalacak mıyız sanki.
Cepte para olsa ne yazar huzur olmayınca. Her şeyin tekmil olsa sağlığın yerinde olmayınca. Bütün bunları bir kenara bırakıp sağlık mutluluk ve esenlikler getir 2024 diyorum. Her canlıya. Ha son olarak söylemeliyim. Milli Piyango bileti de almadım. Yani para beklemiyorum senden 2024. Anladın sanırım.
Herkeslerle mutlu bir yılı birlikte tüketmek dileğiyle….