Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

A. Erkin Sarıoğlu
Köşe Yazarı
A. Erkin Sarıoğlu
 

YAŞAYACAK!

Bugün CUMHURİYET 100 yaşına bastı...  Türkiyemin doğum günü kutlu olsun. Yetmiş yılına şahitlik yaptığım bu güzel ülkemin Cumhuriyet Bayramı, her şeye rağmen kabullenenlere kutlu olsun. Eksiklerimiz oldu, yanlışlarımız oldu, zor günler yaşadık ve daha iyiye daha güzele ulaşmak için asla CUMHURİYET’ten vazgeçmedik ve ilelebet vazgeçmeyeceğiz. Kim beyninin arkasında farklı düşüncelere sahip olsa da bizim ATALARIMIZDAN aldığımız CUMHURİYET’i yaşatmaktan zerre kadar taviz vermeden yaşatmaya devam edeceğiz.. Birinci Dünya Savaşı Sırp milliyetçisi Gavrillo’nun Fransız Arşidükü Ferdinand’ı öldürmesi ile kıvılcım ateşlenmiş ve savaş başlamıştır. 2. Dünya Savaşı da Almanların Polonya’yı işgali ile başlamıştır. Ve sıra üçüncü dünya savaşındadır.. Herkesin dilinde BARIŞ...BARIŞ... BARIŞ... olmasına rağmen savaşmak için bazı ülkeler adeta savaşın çıkması için can atmaktadırlar. Dünyanın dört bir yanında ülkeler birbiriyle çatışmaktadır. Basit sebepler dünya savaşının fitilini ateşlemeye namzettir. Koreliler birbiriyle sürtüşmekte, Rusya-Ukrayna birbirleriyle savaşmakta ve son günlerde yaşanan bir vahşette de İsrail Filistin birbirlerini yemek için can almaktadırlar. Bunlara eşlik etmek isteyen Amerika, Rusya, Çin, İngiltere tırnak kaşımaktadırlar. Sahip oldukları silah şirketlerinin daha çok silah satmasına imkan verecek savaşları körüklemektedirler.. İşte biz de bu kargaşa ortamından sıyrılmak, zarar görmeden kurulmak için gayretlerdeyiz. Bakın 2. Dünya Savaşında her iki tarafa da dahil olmayıp kenarda durarak doğru bir tercih yapabildiysek şimdi de öyle yapmalı ve hiç kimseye eyvallah demeden işin içinden çıkmalıyız. Zira taraf olduğumuz ve destek verdiğimiz FİLİSTİN halkı elbette bunları hak etmiyor ve her zaman onları ezmeye çalışan İsrail’de kan dökmekten vaz geçmiyor. Diğer ülkeler ise giden canlara yanmayıp satacakları silahların peşinde olduklarından böyle ortamların çoğalmasına destek vermektedirler. Dünyadaki bu ateş çemberinin ortasındaki biz TÜRKİYE Cumhuriyetimizin 100.cü yılını kutlamaktayız. Gururluyuz, onurluyuz. Her ne kadar zorluklar yaşasakta bizim için ekmek kadar, su kadar, hava kadar önemli CUMHURİYETİMİZİ yaşatmak için hiçbir fedakarlıktan çekinmeyiz. Onu yan gözle bakacak gözleri oyarız, ona dokunacak elleri kırarız onu dil uzatacakların dillerini koparırız. 1923'den bu yana gerçekten çok zorluklar çektik. Çok badireler atlattık. Ama hepsinden alnımızın akıyla çıktık. Bu, bizlerin birbirimize bağlılığı ve asil TÜRK milletinin yüceliğindendir.. Dünya var oldukça bu ülke yaşayacak ve dimdik ayakta olacaktır. Ama biraz da kendimizi eleştirelim. Attığımız nutuklar, söylemlerimiz hep güzel. Ama yediden yetmişe biz bu CUMHURİYET’e tam anlamıyla sahip çıkamıyoruz. ATATÜRK’ün dediği gibi “TÜRK, ÖĞÜN, ÇALIŞ, GÜVEN” sözünün ikisini çok güzel yapıyoruz da sonuncusu ÇALIŞMA olayını tam anlamıyla yerine getiremiyoruz gibi geliyor bana. Her şey çok güzel, her yer kırmızı beyaz ama sonraki gün fabrikaları ışıl ışıl, okullları cıvıl cıvıl, tarlaları yeşermiş görmek ne güzel olur. Taşı toprağı altın dediğimiz bu cennet vatanı daha mamur, daha müreffeh ve daha gelişmiş hale getirmek için çalışmalıyız. Dünyanın bir çok ülkesi belki yüzüncü yıllarını belki iki yüzüncü yıllarını kutlamaktadırlar. Ama bizim 100. yılımızı kutlamamız onlarınkine asla benzemez. Zira biz bu toprakları, atalarımızın kanlarıyla sulanan bu güzel vatanı kolay kazanmadık. Yoktan var olan bir ülkeyiz. Ve emperyalistlere karşı ATATÜRK ve silah arkadaşlarının verdiği bu kutsal mücadele ile var olduk. “Ordu yok dediler, kurulur dedi, para yok dediler bulunur dedi, düşman çok dediler yenilir” dedi ve dediklerini yaptı. İşte TÜRKİYEM. Bize düşen bu kutsal emanete sahip çıkıp, ATALARIMIZDAN emanet aldığımız bu cennet vatanı çocuklarımıza, torunlarımıza yani geleceğe sağ salim teslim etmektir. Bunun için çalışsak da daha çok çalışmak mecburiyetindeyiz. Bizde adet böyledir emanete asla hıyanet edilmez. Canımız pahasına kanımızın son damlasına kadar mücadele edip ülkemizi çağdaş ülkeler seviyesine ulaştırma gayretinde olmalıyız. 100. yılımız için yediden yetmişe herkes çok güzel fotoğraflar, herkes çok güzel sözler paylaştı. Marşlar okundu, besteler yapıldı. Ben hepsine ayrı ayrı tek tek katılıyor ve takdir ediyorum. İşte onların hepsini ben de paylaşmış olayım sizlerle. Her ne dediyseniz hepsi de kabulümüzdür. Yaşasın CUMHURİYET.. Yaşasın TÜRKİYEM. Bu ülke için emek verenlere can verenlere şehitlere gazilere ATALARIMIZA minnettarız. Ruhları şad olsun. Cumhuriyetimizin 100. yılı kutlu olsun. Daha güzel günlere bu Cumhuriyetle ulaşmak dileğiyle... “NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!”.
Ekleme Tarihi: 31 Ekim 2023 - Salı

YAŞAYACAK!

Bugün CUMHURİYET 100 yaşına bastı... 

Türkiyemin doğum günü kutlu olsun. Yetmiş yılına şahitlik yaptığım bu güzel ülkemin Cumhuriyet Bayramı, her şeye rağmen kabullenenlere kutlu olsun.

Eksiklerimiz oldu, yanlışlarımız oldu, zor günler yaşadık ve daha iyiye daha güzele ulaşmak için asla CUMHURİYET’ten vazgeçmedik ve ilelebet vazgeçmeyeceğiz. Kim beyninin arkasında farklı düşüncelere sahip olsa da bizim ATALARIMIZDAN aldığımız CUMHURİYET’i yaşatmaktan zerre kadar taviz vermeden yaşatmaya devam edeceğiz..
Birinci Dünya Savaşı Sırp milliyetçisi Gavrillo’nun Fransız Arşidükü Ferdinand’ı öldürmesi ile kıvılcım ateşlenmiş ve savaş başlamıştır. 2. Dünya Savaşı da Almanların Polonya’yı işgali ile başlamıştır. Ve sıra üçüncü dünya savaşındadır.. Herkesin dilinde BARIŞ...BARIŞ... BARIŞ... olmasına rağmen savaşmak için bazı ülkeler adeta savaşın çıkması için can atmaktadırlar. Dünyanın dört bir yanında ülkeler birbiriyle çatışmaktadır. Basit sebepler dünya savaşının fitilini ateşlemeye namzettir. Koreliler birbiriyle sürtüşmekte, Rusya-Ukrayna birbirleriyle savaşmakta ve son günlerde yaşanan bir vahşette de İsrail Filistin birbirlerini yemek için can almaktadırlar. Bunlara eşlik etmek isteyen Amerika, Rusya, Çin, İngiltere tırnak kaşımaktadırlar. Sahip oldukları silah şirketlerinin daha çok silah satmasına imkan verecek savaşları körüklemektedirler.. İşte biz de bu kargaşa ortamından sıyrılmak, zarar görmeden kurulmak için gayretlerdeyiz. Bakın 2. Dünya Savaşında her iki tarafa da dahil olmayıp kenarda durarak doğru bir tercih yapabildiysek şimdi de öyle yapmalı ve hiç kimseye eyvallah demeden işin içinden çıkmalıyız. Zira taraf olduğumuz ve destek verdiğimiz FİLİSTİN halkı elbette bunları hak etmiyor ve her zaman onları ezmeye çalışan İsrail’de kan dökmekten vaz geçmiyor. Diğer ülkeler ise giden canlara yanmayıp satacakları silahların peşinde olduklarından böyle ortamların çoğalmasına destek vermektedirler.
Dünyadaki bu ateş çemberinin ortasındaki biz TÜRKİYE Cumhuriyetimizin 100.cü yılını kutlamaktayız. Gururluyuz, onurluyuz. Her ne kadar zorluklar yaşasakta bizim için ekmek kadar, su kadar, hava kadar önemli CUMHURİYETİMİZİ yaşatmak için hiçbir fedakarlıktan çekinmeyiz. Onu yan gözle bakacak gözleri oyarız, ona dokunacak elleri kırarız onu dil uzatacakların dillerini koparırız.
1923'den bu yana gerçekten çok zorluklar çektik. Çok badireler atlattık. Ama hepsinden alnımızın akıyla çıktık. Bu, bizlerin birbirimize bağlılığı ve asil TÜRK milletinin yüceliğindendir.. Dünya var oldukça bu ülke yaşayacak ve dimdik ayakta olacaktır.
Ama biraz da kendimizi eleştirelim. Attığımız nutuklar, söylemlerimiz hep güzel. Ama yediden yetmişe biz bu CUMHURİYET’e tam anlamıyla sahip çıkamıyoruz. ATATÜRK’ün dediği gibi “TÜRK, ÖĞÜN, ÇALIŞ, GÜVEN” sözünün ikisini çok güzel yapıyoruz da sonuncusu ÇALIŞMA olayını tam anlamıyla yerine getiremiyoruz gibi geliyor bana. Her şey çok güzel, her yer kırmızı beyaz ama sonraki gün fabrikaları ışıl ışıl, okullları cıvıl cıvıl, tarlaları yeşermiş görmek ne güzel olur. Taşı toprağı altın dediğimiz bu cennet vatanı daha mamur, daha müreffeh ve daha gelişmiş hale getirmek için çalışmalıyız.
Dünyanın bir çok ülkesi belki yüzüncü yıllarını belki iki yüzüncü yıllarını kutlamaktadırlar. Ama bizim 100. yılımızı kutlamamız onlarınkine asla benzemez. Zira biz bu toprakları, atalarımızın kanlarıyla sulanan bu güzel vatanı kolay kazanmadık. Yoktan var olan bir ülkeyiz. Ve emperyalistlere karşı ATATÜRK ve silah arkadaşlarının verdiği bu kutsal mücadele ile var olduk. “Ordu yok dediler, kurulur dedi, para yok dediler bulunur dedi, düşman çok dediler yenilir” dedi ve dediklerini yaptı. İşte TÜRKİYEM.
Bize düşen bu kutsal emanete sahip çıkıp, ATALARIMIZDAN emanet aldığımız bu cennet vatanı çocuklarımıza, torunlarımıza yani geleceğe sağ salim teslim etmektir. Bunun için çalışsak da daha çok çalışmak mecburiyetindeyiz. Bizde adet böyledir emanete asla hıyanet edilmez. Canımız pahasına kanımızın son damlasına kadar mücadele edip ülkemizi çağdaş ülkeler seviyesine ulaştırma gayretinde olmalıyız.
100. yılımız için yediden yetmişe herkes çok güzel fotoğraflar, herkes çok güzel sözler paylaştı. Marşlar okundu, besteler yapıldı. Ben hepsine ayrı ayrı tek tek katılıyor ve takdir ediyorum. İşte onların hepsini ben de paylaşmış olayım sizlerle. Her ne dediyseniz hepsi de kabulümüzdür.
Yaşasın CUMHURİYET.. Yaşasın TÜRKİYEM. Bu ülke için emek verenlere can verenlere şehitlere gazilere ATALARIMIZA minnettarız. Ruhları şad olsun.
Cumhuriyetimizin 100. yılı kutlu olsun. Daha güzel günlere bu Cumhuriyetle ulaşmak dileğiyle...
“NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!”.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.