CHP’DEN CUMHURİYET BAYRAMI KUTLAMASI
Bölgesel
(Yeşil Banaz Gazetesi) - Yeşil Banaz Gazetesi |
01.11.2024 - 09:06, Güncelleme:
01.11.2024 - 09:06 3695 kez okundu.
CHP’DEN CUMHURİYET BAYRAMI KUTLAMASI
CHP’DEN CUMHURİYET
BAYRAMI KUTLAMASI
Cumhuriyet Halk Partisi Banaz İlçe Başkanlığı 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı törenlerinde Atatürk Anıtını çelenk koydu. Çelen törenine CHP İlçe Başkanı Erdoğan Atasoy, İl Genel Meclisi Üyeleri Mustafa Dönmez ile Erkan Aras, Kadın Kolları Başkanı Ülkü Erdem ile yönetim Kurulu üyeleri ve partili vatandaşlar katıldı.
CHP İlçe Başkanı Erdoğan Atasoy, Cumhuriyet Bayramı’na partililer ve vatandaşlar olarak yoğun katılım sağladıklarını belirtti. Milli bayramların daha coşkulu kutlanması gerektiğini söyleyen Atasoy şunları söyledi.
“Değerli basın mensupları;
Uzun ve çok zorlu bir mücadelelerin ardından muazzam bir yokluğa, yoksulluğa ve devasa borçlara rağmen; ülkemizin kurucusu başta Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, silah arkadaşları ve milletin topyekün inancıyla, imkansızlıklar içerisinde, 100 yıl önce bugün, varlığımızın sebebi Cumhuriyetimiz ilan edildi.
Hepimiz; bu büyük acıların ve yoklukların içinde savaşarak bize vatan yaratmış bir milletin torunlarıyız. Türkiye Cumhuriyeti; bu coğrafyaya 100 yıl önce güneş gibi doğmuş, imrenilen, kıskanılan ve örnek alınan bir devlet olmuştur. Ulu Önderimiz Atatürk sadece bu topraklar için değil, çağdaş ve medeni bir toplum olmak için de büyük savaş vermiştir. Büyük Atatürk'ün açtığı aydınlık yolda kısa zamanda büyük devrimlerle gücünü gösteren genç Türkiye Cumhuriyeti, borçlarını öderken eğitimden sanayiye, sosyal haklardan kültür ve sanata her alanda çağ atlayan, hızla gelişen ve saygı gören bir ülke olmuştur
Halkın egemenliğini ve iktidarını kazandığı 29 Ekim 1923, herkesi eşit kılan, insanlarımızın kulluktan vatandaşlığa kavuştuğu, kadının ikinci sınıf olmaktan kurtulduğu dönemin başladığı gündür. 29 Ekim 1923, egemen devletlerin bu topraklar üzerindeki hayallerinin suya düştüğü gündür. 29 Ekim 1923, çağdaş ülkelerde yarışacak şanlı şerefli bir ülkenin doğum günüdür.
İlk maddesinde Türkiye Devleti'nin bir Cumhuriyet olduğu belirtilen Anayasamız, hemen ardından gelen maddede “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir” der.
Bugün ise 101 yaşına girmiş Cumhuriyetimizde, yine anayasamızda yer alan düşünce, din ve vicdan haberleşme, toplantı ve gösteri, basın, sanat alanındaki özgürlüklerden; yaşama, eğitim öğretim, sağlık, çevre barınma ve sosyal güvenlik haklarına kadar kazançlarımız için tekrar mücadele veriyoruz.
“Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir” diyen Kurucu Önderimizin izinde yasaklara, haksızlığa, hukuk-suzluğa, eşitsizliğe boyun eğmemiz mümkün değildir. Ülkemizi başka devletlerin güdümüne sokacak, güvenliğimizi, geleceğimizi, çıkarlarımızı düşünmeden hareket edecek her kim olursa olsun karşısında Türkiye Cumhuriyeti’ni seven milyonları bulacaktır. Bu gücün mimarı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu bu eşsiz ülkenin vatandaşları, Cumhuriyetimizin 101. yılını bütün dünyaya duyurmak yerine kendine bahanelerle zırh yapanlara ve kişisel ihtiraslarına feda edilemeyecek kadar değerlidir. Çocukluğunu, gençliğini, emekliliğini insanca yaşayan, çalışmasının karşılığını alan, çağdaş eğitime erişen, sağlık hizmeti alan, gerçeklerden haberdar olan, sanatını icra eden, protesto hakkını kullanan, din ve vicdan özgürlüğü olan, hukuk şemsiyesi altında geleceği umutla bakan, fikri ve vicdanına hür yurttaşlar olarak yaşamak için tek çare; demokrasinin, laikliğin, çağdaşlığın ve özgür düşüncenin teminatı olan Cumhuriyetimize sahip çıkmaktır. Cumhuriyete sahip çıkmak, aynı zamanda, tek adam zihniyette karşı milli egemenliğini, kişisel çıkarlara karşı kamu yararını ve toplumun kolektif çıkarlarını da savunmaktır.
Büyük Atatürk'ün “Cumhuriyet; düşünce, beden ve bilim bakımından güçlü koruyucular ister. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizlersiniz” dediği gibi bu uğurda mücadele etmek, bu ülkenin öz evladı olan herkesin atalarına olan en büyük borcu ve sorumluluğudur. Bu duygu ve düşüncelerle bağımsızlık ve özgürlük adına canı pahasına mücadele eden Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, dava arkadaşlarını, Milli Mücadele kahramanlarımızı ve şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anıyor ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı kutluyoruz.
Nice yüz yılları kutlarsın cumhuriyetimiz, bir yaşa Türkiye Cumhuriyeti!”...
CHP’DEN CUMHURİYET BAYRAMI KUTLAMASI
Cumhuriyet Halk Partisi Banaz İlçe Başkanlığı 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı törenlerinde Atatürk Anıtını çelenk koydu. Çelen törenine CHP İlçe Başkanı Erdoğan Atasoy, İl Genel Meclisi Üyeleri Mustafa Dönmez ile Erkan Aras, Kadın Kolları Başkanı Ülkü Erdem ile yönetim Kurulu üyeleri ve partili vatandaşlar katıldı.
CHP İlçe Başkanı Erdoğan Atasoy, Cumhuriyet Bayramı’na partililer ve vatandaşlar olarak yoğun katılım sağladıklarını belirtti. Milli bayramların daha coşkulu kutlanması gerektiğini söyleyen Atasoy şunları söyledi.
“Değerli basın mensupları;
Uzun ve çok zorlu bir mücadelelerin ardından muazzam bir yokluğa, yoksulluğa ve devasa borçlara rağmen; ülkemizin kurucusu başta Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, silah arkadaşları ve milletin topyekün inancıyla, imkansızlıklar içerisinde, 100 yıl önce bugün, varlığımızın sebebi Cumhuriyetimiz ilan edildi.
Hepimiz; bu büyük acıların ve yoklukların içinde savaşarak bize vatan yaratmış bir milletin torunlarıyız. Türkiye Cumhuriyeti; bu coğrafyaya 100 yıl önce güneş gibi doğmuş, imrenilen, kıskanılan ve örnek alınan bir devlet olmuştur. Ulu Önderimiz Atatürk sadece bu topraklar için değil, çağdaş ve medeni bir toplum olmak için de büyük savaş vermiştir. Büyük Atatürk'ün açtığı aydınlık yolda kısa zamanda büyük devrimlerle gücünü gösteren genç Türkiye Cumhuriyeti, borçlarını öderken eğitimden sanayiye, sosyal haklardan kültür ve sanata her alanda çağ atlayan, hızla gelişen ve saygı gören bir ülke olmuştur
Halkın egemenliğini ve iktidarını kazandığı 29 Ekim 1923, herkesi eşit kılan, insanlarımızın kulluktan vatandaşlığa kavuştuğu, kadının ikinci sınıf olmaktan kurtulduğu dönemin başladığı gündür. 29 Ekim 1923, egemen devletlerin bu topraklar üzerindeki hayallerinin suya düştüğü gündür. 29 Ekim 1923, çağdaş ülkelerde yarışacak şanlı şerefli bir ülkenin doğum günüdür.
İlk maddesinde Türkiye Devleti'nin bir Cumhuriyet olduğu belirtilen Anayasamız, hemen ardından gelen maddede “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir” der.
Bugün ise 101 yaşına girmiş Cumhuriyetimizde, yine anayasamızda yer alan düşünce, din ve vicdan haberleşme, toplantı ve gösteri, basın, sanat alanındaki özgürlüklerden; yaşama, eğitim öğretim, sağlık, çevre barınma ve sosyal güvenlik haklarına kadar kazançlarımız için tekrar mücadele veriyoruz.
“Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir” diyen Kurucu Önderimizin izinde yasaklara, haksızlığa, hukuk-suzluğa, eşitsizliğe boyun eğmemiz mümkün değildir. Ülkemizi başka devletlerin güdümüne sokacak, güvenliğimizi, geleceğimizi, çıkarlarımızı düşünmeden hareket edecek her kim olursa olsun karşısında Türkiye Cumhuriyeti’ni seven milyonları bulacaktır. Bu gücün mimarı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu bu eşsiz ülkenin vatandaşları, Cumhuriyetimizin 101. yılını bütün dünyaya duyurmak yerine kendine bahanelerle zırh yapanlara ve kişisel ihtiraslarına feda edilemeyecek kadar değerlidir. Çocukluğunu, gençliğini, emekliliğini insanca yaşayan, çalışmasının karşılığını alan, çağdaş eğitime erişen, sağlık hizmeti alan, gerçeklerden haberdar olan, sanatını icra eden, protesto hakkını kullanan, din ve vicdan özgürlüğü olan, hukuk şemsiyesi altında geleceği umutla bakan, fikri ve vicdanına hür yurttaşlar olarak yaşamak için tek çare; demokrasinin, laikliğin, çağdaşlığın ve özgür düşüncenin teminatı olan Cumhuriyetimize sahip çıkmaktır. Cumhuriyete sahip çıkmak, aynı zamanda, tek adam zihniyette karşı milli egemenliğini, kişisel çıkarlara karşı kamu yararını ve toplumun kolektif çıkarlarını da savunmaktır.
Büyük Atatürk'ün “Cumhuriyet; düşünce, beden ve bilim bakımından güçlü koruyucular ister. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizlersiniz” dediği gibi bu uğurda mücadele etmek, bu ülkenin öz evladı olan herkesin atalarına olan en büyük borcu ve sorumluluğudur. Bu duygu ve düşüncelerle bağımsızlık ve özgürlük adına canı pahasına mücadele eden Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, dava arkadaşlarını, Milli Mücadele kahramanlarımızı ve şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anıyor ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı kutluyoruz.
Nice yüz yılları kutlarsın cumhuriyetimiz, bir yaşa Türkiye Cumhuriyeti!”...
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.