MURAT DAĞI MİLLİ PARK OLSUN

• UŞAK ÇEVRE GÖNÜLLÜLERİ DERNEĞİ MURAT DAĞI İÇİN BAŞLATTIKLARI KAMPANYADA İKİ GÜNDE 3450 İMZA TOPLADI.

Murat Dağında altın çıkarılması girişimine tepkiler gün geçtikçe büyüyor. Çeşitli platformların başlattığı kampanyalar sürerken Uşak Çevre Gönülleri Derneği de yeni bir kampanya ile Murat Dağı’na sahip çıkılmasını istedi. Murat Dağı’nın yok edilmesine karşı çıkan ve hiçbir şekilde tahrip edilmemesi gerektiğini belirten Dernek Başkanı Hasan Yüksel, Murat Dağı’nın “Milli Park” yapılması için imza kampanyası başlattıklarını söyledi. Başlatılan kampanya iki gün içerisinde 3450 imza ile destek buldu. Murat Dağında siyanürle işlenecek altın madeni başta olmak üzere, 15'in üzerindeki ruhsatla maden arama ve işletme izni verilmiştir. Bu maden faaliyetleri bölgenin su kaynaklarını ve havasını riske edecektir. Gediz Karaağaç Köyünde bir maden arama sondajı sebebiyle köyün kullandığı su kaynağından kurumuştur, denildi. Konuyla ilgili bir basın açıklaması yapan Dernek Başkanı Hasan Yüksel, başlatılan imza kampanyasında yaşlıların, emeklilerin imza için stantlarına zor gelebilmelerine rağmen yaşlıların çoğunluğunu oluşturduğu 3450 kişi iki günlük kampanya sürecini gönülden destekleyerek imzalarını attılar.  Murat Dağı’nın milli park olmasını isteyenler kampanyanın uzun sürmesi ve genişletilmesi halinde Uşak, Kütahya, Eskişehir, Manisa ve Denizli illeri ve ilçelerinde milyonlara ulaşan imza toplanabileceğini söylediler. Derneğin 11 Aralık 2019 Çarşamba günü Kütahya İdare Mahkemesi’nde konuyla ilgili yapılacak duruşmaya katılacakları belirtildi. Banaz Emekli-Sen Derneği yönetim ve üyeleri de imza kampanyasına destek olmak amacıyla Uşak’a giderek imzalarını attılar. Uşak Çevre Gönüllüleri başlattıkları imza kampanyasıyla ilgili yaptıkları basın açıklaması ise aynen şöyle.   MURAT DAĞI YOK OLMASIN, MURAT DAĞI TARİH VE DOĞA MİLLİ PARKI İLAN EDİLSİN!   Sayın Uşak'ımızın Çevre gönüllüsü arkadaşlarım, basınımızın güzide mensupları; Bu önemli faaliyetimize katıldığınız için, bu faaliyeti Uşak'ın ve ülkemizin kamuoyuna taşıyacağınız için hepinize teşekkür ediyorum. Değerli katılımcılar; Sonbaharın bitmesine az bir süre kala, Uşak son iki gündür yağışlı hava kütlesinin etkisi altına girmiştir. Bu tarımsal kuraklığı nasıl bitirir göreceğiz. Ancak küresel ısınma nedeniyle genel bir kuraklık yaşıyoruz. İstanbul'da dahi su kaynaklarında 3 ay kadar su rezervi kaldığı bildiriliyor. Günümüzde bir damla suyun önemini kavrayarak, suyu tasarruflu kullanma dönemine geçmemiz gerekiyor. Bizler Uşak'ta yaşayanlar olarak, tarımsal kuraklık çekebiliriz ama evlerimizdeki musluktan suyun en son kesileceği şanslı illerdeniz. Çünkü Murat Dağı gibi bir su depomuz var. Murat Dağını koruduğumuz sürece susuzluk çekmeyeceğiz. Ancak bildiğiniz üzere Murat Dağında siyanürle işlenecek altın madeni başta olmak üzere, 15'in üzerindeki ruhsatla maden arama ve işletme izni verilmiştir. Bu maden faaliyetleri bölgenin su kaynaklarını ve havasını riske edecektir. Gediz Karaağaç Köyünde bir maden arama sondajı sebebiyle köyün kullandığı su kaynağından kurumuştur. Bölgenin tümünde yapılacak arama ve işletme faaliyetleri sırasında oyma, kazma ve patlatmalar sırasında kırık fay hatlarıyla dolu olan dağda su kaynaklarının yer değiştirmesine neden olacaktır. Binlerce hektarlık alandaki ormanlar, var olan yaban hayatı ile endemik bitkilerde yok olacaktır. Dahası 1. Derece deprem bölgesi olan bu yerde faylar tetiklenecektir. Bilim insanlarının belirttiği gibi oluşacak depremle kullanılacak binlerce ton siyanür 15 milyonluk coğrafyayı etkileyecektir. İstanbul'da miligram siyanürle intihar eden ailelere her türlü önlem alınmışken, cenazeye 30 metre yaklaşmaları risk oluştururken, binlerce ton siyanür nasıl tehdit oluşturmuyor? Anlamak mümkün değil. Beş on yıl sürecek madencilik faaliyetlerinin atıkları, hiç yok olmamak üzere bulunduğu yerde depolanacak, ölüm saçan kirlilik olarak kalacaktır.  Böylece Uşak Kuzeyden Murat Dağı, güneyden Kışla Dağındaki siyanür yığınları ile kuşatılmış olacaktır. Uluslararası şirketler ve yerli işbirlikçileri para kazanacaklar, elini kolunu sallayarak gidecekler, pisliği, zehiri ve enkazı bize kalacak. Maalesef yürütmedeki iradenin de bu işbirlikçilerin yanında olduğunu görüyoruz. Bizler verilen ÇED olumlu kararına karşı İdare Mahkemesinde İPTAL davasını açtık. Mahkemenin belirlediği bilirkişi heyeti deyim yerindeyse 109 sayfalık raporunda “Murat Dağında yapılacak çalışmalar intihardır” denilmektedir. 11 Aralıkta Kütahya'da duruşmamız var. Toplu halde oraya gideceğiz. Murat Dağı Kurtuluş Savaşı’nın geçtiği, Çeceli Murat'ın gayretiyle Trikopisin yakalandığı ve Yunan Ordularının tamamen bozguna uğradığı yerdir. Su kaynağı, sağladığı oksijeni ile hayat kaynağımız, iklim çeşitliliği, yaban hayatı, endemik bitkileri ile vaz geçemeyeceğimiz bir dağdır. Murat dağının üstü altından değerlidir. Her şeyiyle paha biçilmez olan Murat Dağı talan edileceğine ''Tarih ve Doğa Milli Parkı'' ilan edilsin istiyoruz. Bunun için imza kampanyası başlattık. Uşak'ta katılımcı STK'larla birlikte imzalarımızı geleceğimiz için atıyoruz. Saygılarımla.                                                                                          27.11.2019                                                                                        Hasan YÜKSEL                                                                       Uşak Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı