Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

07.07.2020 - 09:46, Güncelleme: 15.08.2022 - 13:07 1719+ kez okundu.
 

SUYUMUZA TOPRAĞIMIZA SAHİP ÇIKMAYA DEVAM EDEĞİZ!   Danıştay; Anadolu Export tarafından Murat Dağı'nda açılmak istenen ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın da onay verdiği altın madeni için geçen hafta noktayı koydu: İtiraz yollarını da kapayarak “altın madeni açılamaz” dedi. Öncelikle bu başarı; 2017 Ekim ayında oluşturulan Murat Dağı Yok Olmasın Platformu öncülüğünde başta Uşak olmak üzere Kütahya, Gediz, Denizli, Eskişehir dahil, yöre halkının örgütlü birleşik mücadelesi sayesinde kazanılmıştır. Murat Dağı Yok Olmasın Platformu olarak:  - İlk günden itibaren süreci takip eden ve davanın açılması ve kazanılmasında tartışmasız en önemli unsur olan Uşak Barosu ile; - 2017'de, Çevre Gönüllüleri Derneği ile mücadelenin fitilinin ateşlendiği ve 10 bine yakın broşür dağıtarak başlattığımız imza kampanyasıyla; - Çeday ve Avçay öncülüğünde aynı yıl yapılan “Suyumuza Toprağımıza Sahip Çıkıyoruz” mitingi ile;  - Tema Uşak Temsilciliği'nin hazırladığı mücadelenin ana hatlarını belirleyen Murat Dağı raporu ışığında yapılan halk buluşmalarıyla,  - Gediz Karaağaç ve Sumaklı köylerinin tüzel kişilik olarak davacı olmasını da sağlayan 30'a yakın köy toplantısı, Tolga Çandar Avgan konseri  ve konunun uzmanlarıyla yaptığımız açık ve kapalı hava toplantıları, paneller, piknikler ile;  - 2018'de Mimarlar Odası'nın “Murat Dağına Sahip Çıkıyoruz” temalı bölge toplantısıyla;  - İnşaat Mühendisleri Odası'nın “yöre halkı için olan her şeyde biz de varız” diye verdiği desteğin morali ile - 19 Ağustos 2019'da 5 bine yakın vatandaşla yaptığımız Karaağaç Buluşması ve nihayet 2019 Kasımında Şevval Sam Konseri ile taçlandırdığımız faaliyetlerimizle;  Platform bileşenleri olarak bu mücadelenin örgütlenmesi ve kazanılmasında ön ayak olduğumuz için mutlu ve gururluyuz. Güçlerimizi birleştirip “biz” olmayı başararak bu süreci alnımızın akı ile başarmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Bilindiği gibi Murat Dağı, Ağrı Dağı'ndan sonra Türkiye'nin en büyük ikinci su havzasına sahip. Uşak başta olmak üzere yağış rejiminden iklimine dek Ege Bölgesi'nin ekolojisini belirliyor. Murat Dağına sahip çıkmak, “su ve temiz/sağlıklı gıda”ya ulaşma hakkına sahip çıkmaktır. Gittikçe kuraklaşan dünyamızda ve su fakiri ülkemizde Murat Dağı mücadelesi, ilk günden beri “yaşam mücadelesi”dir. Ve corona ile yaşadığımız pandemi süreci, gıda egemenliği ve temiz su kaynaklarının öneminin ne kadar hayati olduğunu bir kez daha gösterdi. M. Dağında maden şirketi ve Bakanlığa karşı davanın kazanılması bu yüzden çok değerli ve anlamlıdır. Bitti mi her şey? Hayır. Şirket 2019/7 sayılı genelge ile ÇED dosyasını revize ederek maden açılmasını yeniden isteyebilir. Dün Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum şu ana değin böyle bir başvuru olmadığını söylese de, bu olmayacağı anlamına gelmiyor. Diğer yandan Murat Dağı'ndan tertemiz çıkan Banaz Çayı hızla kirleniyor. Daha birkaç hafta önceki katran gibi görüntü hâlâ hafızamızda. Ve sorumluları hâlâ bulunamadı. Dokuzsele çayı artık su değil, zehir akıyor. Banaz Bahadır ve çevresinde nikel madeni olasılıklarından bahsediliyor. Keza Murat Dağında çeşitli madenlerle ilgili 20'ye yakın şirketin ruhsat aldığını da biliyoruz. Tüm bu tehlikeleri dikkate aldığımızda Küçükler Barajı su havzası koruma projesinin acilen tamamlanması gerekmektedir. Uşak Belediyesi'nin hızla bu konuyu tamam-lamasını bekliyoruz. Ve bu ay sonunda yapılacak ihale ile gündemimize giren JES'ler; öngöremediğimiz pek çok riskin kapıda beklediğini gösteriyor. Bu nedenle çok önemli bir davayı kazandık; ama süreç bitmiş değil. Ama bu başarı, mücadelemizin; kazanmanın verdiği sinerji ile daha güçlü ve kararlı süreceğinin göstergesidir. Sularımız derelerden pırıl pırıl akana, zehir değil oksijen soluyana kadar mücadelemiz devam edecek. Ayrıca 28 Temmuz'daki JES ruhsat ihalesi ile de ilgili bir bilgi verelim: Uşak Çevre Şehircilik İl Müdürlüğünden aldığımız bilgiye göre 28 Temmuz'da yapılacak ihalenin “termal su arama ruhsatını daha önceden almış ancak süresi dolan işletmeler için yapılacağı” bilgisini aldık. Yine İl Özel İdaresi, bahsi geçen sahalarda sıcak su bulunma olasılığının çok düşük olduğunu  ve sıcak su bulunması durumunda JES işletme ruhsatı için başvuru prosedürünün farklı olduğunu ve şu an böyle bir durumun olmadığını da belirtti. Murat Dağı Yok Olmasın Platformu olarak sürecin takipçisi olacağız ve altın madenine karşı yürüttüğümüz mücadele ve biriktirdiğimiz deneyim bu konuda en büyük referansımız olacak.        MURAT DAĞI YOK OLMASIN PLATFORMU
SUYUMUZA TOPRAĞIMIZA SAHİP ÇIKMAYA DEVAM EDEĞİZ!
 
Danıştay; Anadolu Export tarafından Murat Dağı'nda açılmak istenen ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın da onay verdiği altın madeni için geçen hafta noktayı koydu: İtiraz yollarını da kapayarak “altın madeni açılamaz” dedi.
Öncelikle bu başarı; 2017 Ekim ayında oluşturulan Murat Dağı Yok Olmasın Platformu öncülüğünde başta Uşak olmak üzere Kütahya, Gediz, Denizli, Eskişehir dahil, yöre halkının örgütlü birleşik mücadelesi sayesinde kazanılmıştır.
Murat Dağı Yok Olmasın Platformu olarak: 
- İlk günden itibaren süreci takip eden ve davanın açılması ve kazanılmasında tartışmasız en önemli unsur olan Uşak Barosu ile;
- 2017'de, Çevre Gönüllüleri Derneği ile mücadelenin fitilinin ateşlendiği ve 10 bine yakın broşür dağıtarak başlattığımız imza kampanyasıyla;
- Çeday ve Avçay öncülüğünde aynı yıl yapılan “Suyumuza Toprağımıza Sahip Çıkıyoruz” mitingi ile; 
- Tema Uşak Temsilciliği'nin hazırladığı mücadelenin ana hatlarını belirleyen Murat Dağı raporu ışığında yapılan halk buluşmalarıyla, 
- Gediz Karaağaç ve Sumaklı köylerinin tüzel kişilik olarak davacı olmasını da sağlayan 30'a yakın köy toplantısı, Tolga Çandar Avgan konseri  ve konunun uzmanlarıyla yaptığımız açık ve kapalı hava toplantıları, paneller, piknikler ile; 
- 2018'de Mimarlar Odası'nın “Murat Dağına Sahip Çıkıyoruz” temalı bölge toplantısıyla; 
- İnşaat Mühendisleri Odası'nın “yöre halkı için olan her şeyde biz de varız” diye verdiği desteğin morali ile
- 19 Ağustos 2019'da 5 bine yakın vatandaşla yaptığımız Karaağaç Buluşması ve nihayet 2019 Kasımında Şevval Sam Konseri ile taçlandırdığımız faaliyetlerimizle; 
Platform bileşenleri olarak bu mücadelenin örgütlenmesi ve kazanılmasında ön ayak olduğumuz için mutlu ve gururluyuz. Güçlerimizi birleştirip “biz” olmayı başararak bu süreci alnımızın akı ile başarmanın haklı gururunu yaşıyoruz.
Bilindiği gibi Murat Dağı, Ağrı Dağı'ndan sonra Türkiye'nin en büyük ikinci su havzasına sahip.
Uşak başta olmak üzere yağış rejiminden iklimine dek Ege Bölgesi'nin ekolojisini belirliyor. Murat Dağına sahip çıkmak, “su ve temiz/sağlıklı gıda”ya ulaşma hakkına sahip çıkmaktır.
Gittikçe kuraklaşan dünyamızda ve su fakiri ülkemizde Murat Dağı mücadelesi, ilk günden beri “yaşam mücadelesi”dir.
Ve corona ile yaşadığımız pandemi süreci, gıda egemenliği ve temiz su kaynaklarının öneminin ne kadar hayati olduğunu bir kez daha gösterdi.
M. Dağında maden şirketi ve Bakanlığa karşı davanın kazanılması bu yüzden çok değerli ve anlamlıdır.
Bitti mi her şey?
Hayır.
Şirket 2019/7 sayılı genelge ile ÇED dosyasını revize ederek maden açılmasını yeniden isteyebilir.
Dün Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum şu ana değin böyle bir başvuru olmadığını söylese de, bu olmayacağı anlamına gelmiyor.
Diğer yandan Murat Dağı'ndan tertemiz çıkan Banaz Çayı hızla kirleniyor. Daha birkaç hafta önceki katran gibi görüntü hâlâ hafızamızda. Ve sorumluları hâlâ bulunamadı.
Dokuzsele çayı artık su değil, zehir akıyor.
Banaz Bahadır ve çevresinde nikel madeni olasılıklarından bahsediliyor. Keza Murat Dağında çeşitli madenlerle ilgili 20'ye yakın şirketin ruhsat aldığını da biliyoruz.
Tüm bu tehlikeleri dikkate aldığımızda Küçükler Barajı su havzası koruma projesinin acilen tamamlanması gerekmektedir. Uşak Belediyesi'nin hızla bu konuyu tamam-lamasını bekliyoruz.
Ve bu ay sonunda yapılacak ihale ile gündemimize giren JES'ler; öngöremediğimiz pek çok riskin kapıda beklediğini gösteriyor.
Bu nedenle çok önemli bir davayı kazandık; ama süreç bitmiş değil.
Ama bu başarı, mücadelemizin; kazanmanın verdiği sinerji ile daha güçlü ve kararlı süreceğinin göstergesidir.
Sularımız derelerden pırıl pırıl akana, zehir değil oksijen soluyana kadar mücadelemiz devam edecek.
Ayrıca 28 Temmuz'daki JES ruhsat ihalesi ile de ilgili bir bilgi verelim:
Uşak Çevre Şehircilik İl Müdürlüğünden aldığımız bilgiye göre 28 Temmuz'da yapılacak ihalenin “termal su arama ruhsatını daha önceden almış ancak süresi dolan işletmeler için yapılacağı” bilgisini aldık.
Yine İl Özel İdaresi, bahsi geçen sahalarda sıcak su bulunma olasılığının çok düşük olduğunu  ve sıcak su bulunması durumunda JES işletme ruhsatı için başvuru prosedürünün farklı olduğunu ve şu an böyle bir durumun olmadığını da belirtti.
Murat Dağı Yok Olmasın Platformu olarak sürecin takipçisi olacağız ve altın madenine karşı yürüttüğümüz mücadele ve biriktirdiğimiz deneyim bu konuda en büyük referansımız olacak.
 
     MURAT DAĞI YOK OLMASIN PLATFORMU
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.